Kocaoğlu yine iş başında!

CHP İzmir İl Örgütü hiç bu kadar sahipsiz olmadı.
İzmir CHP Örgütü'nün bir başkanı yok mu?
Asuman Ali Güven ne iş yapar...
İzmir CHP Örgütü'nde, Aziz Başkana, "Sen belediye başkanısın kendi işine bak. İl Başkanı'nın görev ve yetki alanına girme" diyecek bir babayiğit yok mu?
İzmirlilerin onu kente hizmet vermesi için seçtiğini söyleyecek biri yok mu il yönetiminde..
Aziz Başkan, işi gücü bırakmış...
Sanki belediye başkanı değil,  partisinin il başkanı..
Gündeminde, 7 Ocak'ta yapılacak CHP İzmir İl Kongresi'nden başka bir şey yok.
Önce partisinin ilçe başkanlarını topluyor..
Sonra milletvekillerine "Gelin görüşelim" diye mektup yazıyor.
Neymiş?
Kongreye hazırlanan 8 aday varmış, bu doğru değilmiş..
Demokrat Aziz Başkana göre, doğru olan tek adayla gitmekmiş kongreye..
Bu ne demek biliyor musunuz?
"Bizim partinin delegeleri iyi olanı, doğru olanı seçemezler..
En iyisini ben bilirim. 
Tek adayı ben belirleyeyim, delegelerin de tıpış tıpış o tek adaya oy vermekten başka çareleri kalmasın.." demek..
Demek istediği aynen bu...
O zaman seçimi neden yapacaksınız?
Atayın bir il başkanı olsun bitsin.
İl delegesi de kimmiş..
Partinin üyesi kim oluyormuş..
Hadlerini bilsinler..
Burada koskoca Büyükşehir Belediye Başkanı var..
O her şeyin en doğrusunu bilir..
Aziz Başkanın sözünün üstüne söz olur mu?
İlçe başkanları hataya düştüler ve kapısında tek sıra olup görüştüler Aziz Başkanla..
Milletvekillerinin aynı hatayı yapacaklarını hiç sanmıyorum.
Zaten ilk tepki de CHP Genel Sekreteri Kamil Oktay Sındır'dan geldi.
"654 il delegemiz var. Yüzde 10 imza toplayan arkadaşımız 'adayım' dediğinde, tabii ki onun önünde kimse 'aday olma' deme hakkında sahip değildir..." 
Duydunuz mu sayın Başkan Kocaoğlu..
Demokrasi böyle bir şey...
Şalgam değil konuşan..
Partinizin genel sekreteri...
Hani şu sizin protokolde yer verilmemesine sesinizi bile çıkarmadığınız, 
Bornova Belediye Başkanlığı'na bile layık görmediğiniz...
Ama partinizde ikinci adam olan Prof. Kamil Oktay Sındır, bu sözlerin sahibi..
Çağırdığınız milletvekillerinin de farklı şeyler söyleceğini aklınıza getirmeyin.
Ön seçimle gelen milletvekillerinin sizin parti örgütünü yok görmenize seslerini çıkarmayacağını mı sanıyorsunuz..
Ne dedi Atilla Sertel:
"Partimizin üye ve delegeleri en doğrusunu yapar. Siyasette atama olmaz.. Belediye başkan adayı da ön seçimle belirlenmeli..."
Gördünüz mü?
Milletvekilleri de sizin gibi düşünmüyor.
Sadece il başkanını değil, belediye başkan adayını da örgütün belirlemesini istiyorlar.
Çok da doğru yapıyorlar..
Seçimden korkmayın sayın Başkan..
Çok aday olmasından korkmayın..
Bırakın herkes işini yapsın.
Siz de kendi işinizi yapın.
Hani, şu İzmir'e hizmet etmek işine..
Sizin işiniz değil partiyi dizayn etmek.
Üşenmeyin..
Google'a girin ve "Büyükşehir Belediye Başkanlarının görevi nedir" diye yazın.
Bakın ne yazıyor orada...
Sizi o zahmetten kurtarmak için burada yazayım dedim ama çok uzun.
Yani bir belediye başkanının yapacak çok işi ve görevi var.
Bu çok yoğun görevlerinin arasında partisini dizayn etmek yok.
Herkes haddini de, görevini de bilmeli...