Bugün sizlerle rahmetli Oktay Gökdemir hocamın yıllar önce bana gönderdiği yazının orjinal halini paylaşıyoruum. Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar misali, tüm doğru tespitlerine rağmen üyesi olduğu CHP'den ihraç edilmek istenen ve buna karşı son nefesine kadar direnen Oktay Hocamı rahmetle anıyor ve yazısını hiç dokunmadan paylaşıyorum. (Oktay hocam, yazarken imlaya bakmaz fikre önem verirdi...)
HERKES NEDEN CHP YE VURUYOR
herkes niye CHP'ye vuruyor...? bir siyasal parti düşünün ki 70 yıldır iktidarda olmasın ama türkiye'nin yaşadığı bütün sorunların ana kaynağı olarak gösterilsin...hem de toplumun her kesimi tarafından...bunun türkiyeye özgü sosyal-psikolojik nedenleri olduğunun düşünenlerdenim...70 yıl öyle kısa bir zaman dilimi değildir...türkiyede ortalama insan ömrü kadar bir zaman ve kısa süreli koalisyon dönemlerini saymazsak chp genel iktidarda hiç olmadı, olamadı...garip bir muamma...seçmen davranışı açısından da incelenmeye değer bir durum...hem oy vermeyeceksin hem de yereceksin, negatif algılarının merkezi yapacaksın chp'yi...içinde bencileyin chp'yi yeterince sol'da bulmayanlar, ya da cumhuriyet değerlerine sahip çıkmıyor diyen kemalistler, 1930 model tek-parti özlemcileri, 3.yolcu sol liberalistler, neo-liberal sağ sapmacılar, ekstrem solcular, türkiyenin artık kaldıysa aydınları, entelektüelleri, muhafazakarlar, milliyetçi mukaddesatçılar, merkezin sağındakiler, siyasal İslamcılar herkes güruh halinde chp'yi eleştiriyor...dahası var, emekliler, işsizler, üniversite öğrencileri, z-kuşağı , çiftçiler , eski? solcular hemen hemen her toplumsal gurup chp'yi eleştiriyor...sanırım dünyada eşi , benzeri örneği yoktur...oysa siyasal partilerin misyonu bellidir..seçime girerler, programlarını seçimde iktidar olurlarsa uygulama şansı bulurlar...oysa chp'nin 70 yıldır böyle bir şansı olmadı...peki o zaman neden eleştiriliyor? birincisi türk toplumuna hakim olan o mütereddi korku...peki neyin korkusu? iktidar ve güç odakları karşısında zayıflık "aman sesimizi çıkartırsak bize bir şey yaparlar" korkusu...o nedenle türkiyede iktidardan çok muhalefeti eleştirmek risksiz bir şeydir ve herzaman olumlu geri dönüşleri olan bir olgudur...dünya siyasetbilimi litaratürüne "muhalefete muhalefet yapmak" gibi absürd bir durum hediye etmiş durumdayız sırf bu yüzden...şöyle düşünün...bir devlet memurusunuz...ya da küçük bir esnaf...diyelim öğretim üyesisiniz...çiftçisiniz belki...oturduğunuz evi banka kredisi ile 20 yıl vadeli almışsınız...altınızdaki arabayı da 10 yıl vadeli araba kredisi ile...esnafsanız kredi çekmişsiniz işinizi düzeltmek için...yani hayatınızın 30 yılını neo-liberal kapitalist sistem ipotek altına almış...ne arasınız? güvence...bu tür durumlarda statüko güvencenin öbür adıdır...yani mevcut durum devam etsin istersiniz...kim mevcut duruma statükoya karşıysa sizde ona karşı gelirsiniz...o nedenle akp ve muktedir kamu bankalarından kesenin ağzını açıp toplumu borçlandırdıkça borçlandırıyor...oralardan alınan her borç siyasal ikltidarın devamlılığında artı bir puan yazıyor iktidara...şimdi bu durumda olan toplumsal kesimler niye iktidar eleştirisi yapsın...yerel seçimlerde kısmi değişimler yapar bu toplum...nitekim geçmişte 1977'de , 1989'da örneklerine rastladık...ama genel seçim oldu mu bu ipotekli hayatlar yüzünden oy verme davranışlarını değiştirmekte tereddüt ederler...o nedenle kamuoyu yoklamalarında akp'nin oyları düşüyor ama oradan tahliye olan oylar muhalefete gitmiyor...sabit bir şekilde bekleme yapıyor o oylar... oylar gitmediği gibi cümbürcemaat chp'yi eleştiriyorlar...şimdi en iyi bildiğim yerden örnek vereyim...üniversite hocası...bugün üniversitelerde profesör olanlar 14 bin maaş ve ortalama 6 bin tl de ders ücreti 20 bin tl alıyorlar yaklaşık...bu parayı hiç riske girmeden , memleketin bir yarasına dokunmadan kim kime verir? ama türkiyede konuşmasınlar, sussunlar, iktidara methiyeler düzsünler diye veriliyor...konuşanları, itiraz edenleri , eleştirenleri türlü soruşturmalarla itibarsızlaştırıp üniversiteden atıyorlar...haliyle akademi dönüşüyor...o her akşam telezizyonlarda CHP'ye sallayan "akepedisyenler" üniversitelerde çığ gibi büyüyorlar...sessiz kalanlar , susarak onay ve cevaz verenlerde maişet derdinden salla başı al maaşı pozisyonlarındalar...dost meclislerinde kerhen ağızlarını açtıklarında da "azizim bütün suç chp'de...etkili muhalefet yapmıyor , o nedenle bu durumdayız" demeyi de ihmal etmiyorlar...13 milyon emeklisi var türkiyenin...kahvede bir çay parası verirken eli titriyor...ama muhabbetlerine kulak verin" ...bütün suç kılıçdaroğlunun...o değişşsin bak ne güzel olacak" türünden eleştiriler...1950'den beri chp de bir çok genel başkan geldi geçti... İnönü, Ecevit, Baykal, Kılıçdaroğlu ne değişti ki? bu motor aksamı bozulmuş bir arabada lastik değiştirmeye benzer bir durum...sorun ciddi, sorun yapısal...toplum olarak biz ne kadar değişimi istiyoruz ki chp nin genel başkanını değiştirdiğimiz zaman türkiye güllük gülistanlık olacak...evet, chp öncü rolünü oynamalı toplumu değişime hazır hale getirecek programlar oluşturmalı, ekip yenilenmeli bunların hepsine evet, bütün bunları yaptıktan sonra toplumsal değişim gerçekleşecek mi? toplum olarak değişime, sorgulamaya ve eleştiri yani iktidar eleştirisine hazırmıyız? hiç sanmıyorum...bu benim öznel kişişel düşüncem kuşkusuz farkılı düşünenler olabilir...CHP'ye soldan gelen eleştirlere gelince....bende sol kültürün içinde yetiştim...sekterlik, çekememezlik, sol kıskançlık bu kültürün içinde var ne yazık ki? 12 eylül sonrası solun bütün fraksyonları dağıldı ve doğal olarak o insanlar önce sodep-shp sonrada chpde siyaset yapmaya başladılar...herkesi kendi meşrepine göre bir chp algısı var kısacası...bu algıya ter düşen bir şey oldu mu hemen eleştiri okları yöneliyor...zülfü livanelinin "sevdalım hayat" kitabını okudum bu bayramda...orada 70 li yıllarda sol entelektüellere hakim olan sekterlik ve çekememezlikle ilgili ilginç yaşanmışlıklar aktarılıyor...şöyle bir örnek vereyim , bitireyim...timur selçuk trt denetleme kurulu başkanı....ecevitli koalisyon iktidarda...ve timur selçuk, zülfü Livaneli eserlerine trtde geçit vermiyor...nedeni ise nazımın şiirlerinin şarkı formatında bestelenemeyeceği gerekçesi....komik değil mi? komik ama gerçekliğimiz bu...
YORUMLAR