Biriyle bir sorunun varsa, o kişiyi karşına alır konuşursun, onun ve herkesin görebileceği bir yerde yazarsın.
Böyle yaparsan, karşındakinin kendini savunma imkanı doğar.
Belki de bir yanlış anlaşılmadan kaynaklanan sorundur.
İki modern insan olarak karşılıklı konuşur veya yazışırsınız.
Kimin haklı olduğunun çok önemi yok.
Ama sorun yaşadığın kişi ölmüş ve bu dünyayı terk etmişse, sana yanıt verme, kendini savunma olanağı kalmamışsa susacaksın arkadaş.
Eğer yiğitsen, yiğitliğini o kişi yaşarken göstereceksin.
Bir insan, ölümcül ve ağrılarla dolu uzun bir hastalık döneminden sonra bu dünyadan göç eden biri için, "..... Cehennemi bu dünyada yaşadı... " nasıl diyebilir.
Yıllarca birlikte çalıştığı, gülüp eğlendiği, yiyip içtiği mesaı arkadaşının acılar içinde kıvranmasından nasıl bir mutluluk duyar.
Bunu ben kelimelerle tarif edemem.
Ama yaptı bunu bir gazeteci!
Meslekte çoğumuzun üzerinde emeği olan Hamdi Türkmen ağabey öldükten sonra aynen bu kelimelerle mutluluğunu dile getirdi:" ... Cehennemi bu dünyada yaşadı...."
Vicdan sahibi gazeteciler imza toplayarak bu bir insanın acı çekmesinden mutlu olan kişiyi üye olduğu İzmir Gazeteciler Cemiyeti'ne şikayet ettiler.
Dediler ki... "Bir meslektaşının çektiği acılardan mutlu olan, ölümünün ardından onu Fetö ile ilişkilendiren biri ile aynı cemiyette bulunmak istemiyoruz, gereği yapılsın..."
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Disiplin Kurulu şikayeti dikkate aldı toplandı.
O toplantıya Nedim Atilla'nın yaptığının çok yanlış olduğunu ilk kaleme alan ven ve Nedim Atilla davet edildi.
Ben gittim..
Nedim Atilla, gelmedi. Mazeret bildirmiş.
Disiplin Kurulu'ndaki meslektaşlarım olayı sordular.
Ben de "Burada benim söyleyeceklerimin bir önemi yok. Yapılan ortada..Köyşe yazımda yazdım hepsini Burada konuşması gereken, Bir insanın., bir meslektaşının acılar içinde ölmesinden mutlu olan kişidir. Buraya gelip bu mutluluğunun nedenini açıklamalı" dedim.
Benden sonraki günlerde geldi mi, savunma verdi mi bilmiyorum.
Fakat, Disiplin Kurulu'nun bu insanın İzmir Gazeteciler Cemiyeti üyeliğinden çıkarılması kararı aldığını duydum.
Disiplin Kurulu kararını vermiş.
Şimdi sıra İzmir Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu'nda.
Disiplin Kurulu'nun aldığı karar onayladıktan sonra bu insanın üyeliği sona erecek.
Seviniyor muyum.
Hayır.
Başkasının üzüntüsünden,
Başkasının acısından mutluluk duyacak kadar hiç alçalmadım....
YORUMLAR