Atatürk anıtı neden idrar kokusu içinde!
Nevzat Dönmez

Nevzat Dönmez

Atatürk anıtı neden idrar kokusu içinde!

04 Haziran 2017 - 00:38

Karşıyaka'da bir süredir anıt tartışması yaşanıyor,

Başkan Hüseyin Mutlu Akpınar, "Daha büyük ve görkemlisini yapacam" diyerek yıkmaya çalışıyor.

Başkanın kendi deyimiyle, "Belediyeden rant sağlayamayanlar" da bunu önlemek istiyor.

İnsanların değer verdiği, dünya durdukça durmasını istediği şeyler vardır.

Mesela ben, En Büyük Türk Mustafa Kemal Atatürk'ün yattığı Anıtkabir'in olduğu gibi kalmasından yanayım. 

Ortada böyle bir şey yok ama, Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek, bir gün çıkıp, "Burayı yıkıp Daha büyüğünü daha görkemlisini yapacağım" dese buna Başkan Akpınar'ın tepkisi ne olur bilmek isterim.

Bir eserin devasa boyutlarda yapılması eseri büyük yapmaz. 

Eserleri büyük yapan verdiği mesajdır.

Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, önceki gün,  Atatürk, Annesi ve Kadın Hakları Anıtı ile ilgili yürütülen çalışmalar hakkında değerlendirme toplantısı düzenledi.

Bakın ne dedi yaptığı toplantıda:

 “Rozet Atatürkçülüğü değil gerçek Atatürkçünün o anıtın yanından her geçtiğinde yüreği sızlamaktadır. İdrar kokusunu olan bira içilen bir yer haline gelmiş."

Başkan söylüyorsa doğrudur. Ama o zaman da Başkana, "Kenti sen yönetiyorsun, neden 3 yıldır bunlara izin verdin? 3 yıldır Atamızın idrar kokusu içinde kalmasına neden göz yumdun" diye sorarlar. Yanıtını da merak ederim doğrusu.

“Meslek odalarına sesleniyorum, oturduğunuz yerde değil anıtın yanına sizi davet ediyorum. Gelin o raporları orada yazın. Bu anıt döneminin en yüksek anıtıydı. Ancak yıpranmış.."

Her yıpranan anıtı yıkmak mı gerekiyor? Her anıt çevresindeki her binadan daha yüksek olacak diye bir yasa mı var. Bu mantıkla dünyada tek anıt kalmaz. Rahmetli Başkan Ahmet Piriştina da Gündoğdu Meydanı'na o anıtı neden o kadar küçük yaptırdı hala anlamıyorum. Çevresindeki binaların yarısı kadar bile değil...

"Karşı çıkanlara, klavye delikanlılığı yapanlara dönün bakın kesinlikle kişisel talepleri vardır. Bir gün konuşmak gerekirse belgelerle konuşurum. İğneden ipliğe kadar kişisel talep. İhtiras, talep kıskançlık. İlan, imar, delege olmak…

Bu mantıktan yola çıkılırsa, "istediklerini alamayanlar karşı çıkıyor, istediğini alanlar onaylıyor" gibi bir sonuç çıkmaz mı? Bence Başkan lafta bırakmamalı ve bu rantçıları açıklamalı. 

“İzmir’i karıştırmak isteyenlerin daha dikkatli olmasını kelimelerini daha özenle seçmelerini diliyorum. Doğru bildiğimi yapıyorum.".

Bence de. 

Başkan haklı. 

Herkes kelimelerini özenle seçmeli!  

Başkan, belediyeden rant sağlayamayan protestoculara ders vermek için birilerine çatmak yerine, keşke yapmak istediği şeyi anlatsaydı sadece. 

Belediyeden hiçbir beklentisi olmayanlar alkışlardı!

Başkan Akpınar'ın söylediği şu söz, çok doğru ve başkanın kendisi dahil bu ülkede yaşayan herkes için geçerli...

"Kimseye Atatürk’ün hatırasıyla dalga geçirtmem. Herkes haddini bilecek."

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar