Üç kişinin katili Atalay Filiz, İzmirlilerin dikkati ve polisin sıkı takibi sonucu Menderes'te yakalandı.
Sakin ve sessiz bir görüntü sergileyen bu acımasız katile bugün kelepçe vuruldu tutuklandı ama her an serbest kalabilir.
Nasıl olur demeyin.
Hemen anlatayım.
İzmir ilk seri katille 1985 yılında tanıştı.
O tarihlerde adliye muhabiriydim
Bütün süreci yaşadım ve çalıştığım gazetemde haberleştirdim.
Ayhan Korniş isimli katil İkiçeşmelik'te 13 yaşındaki Armağan Kayagibi'yi tecavüz ederek öldürdü.
Polis, adı İzmir Canavarı'na çıkan katili kısa sürede yakaladı.
Yargılama sırasında mahkeme bu canavarın akli dengesi ve psikolojik durumunun bozuk olduğuna karar verdi ve onu İstanbul Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne gönderdi.
Yasa gereği, hastaneler böyle bir hastayı 1 yıldan fazla tutamıyordu.
1986 yılında canavar taburcu oldu.
Aradan 3 yıl geçti.
1989 yılında İzmir Şirinyer'de Barış isimli çocuk kayboldu.
Bir süre sonra Pınarbaşı'nda bir metruk evde tecavüz edilerek öldürülmüş halde bulundu.
Katil kısa sürede yakalandı.
Barış'ı katleden canavarın ismi Ayhan Kartal'dı.
Kısa bir araştırmadan sonra Ayhan Kartal'ın, 3 yıl önce Armağan'ı öldüren Ayhan Korniş olduğu fakat soyadını mahkeme kararı ile değiştirdiği belirlendi.
Tekrar yargılandı.
Yargılanırkan fotoğrafını çekiyordum bana dönüp, "Ben deliyim. Raporum var. Bir yıl sonra serbest kalacağım" diye bağırdı.
Tanınmamak için soyadını değiştirmeye aklı yeten bu canavar yine deli numaraları yaptı.
Sonunda haklı çıktı.
Mahkeme, "Bir yıldan az olmamak kaydı ile Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde tedavi görmesine" karar verdi.
İki çocuğu gözünü kırkmadan tecavüz ederek öldüren canavar, bir yıl sonra yine serbest kalacaktı.
Bu sürede medya gücünü gösterdi.
O zaman adliye muhabirliğini yaptığım Yeni Asır gazetesi başta olmak üzere tüm gazeteler bu canavarın serbest bırakılmaması için adeta kampanya başlattı.
Bu süre içinde o tarihlerde Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekimi olan Dr. Semih Özalp ile gazetem adına gidip görüştüm.
Ayhan Kartal, deli değildi.
Bilerek, hesaplayarak, planlayarak çocukları öldürüyordu.
Bunları tek tek anlattım Başhekime.
O da, bu canavarın toplum için zararlı olduğuna inandı ve bir yıl dolduğunda onu taburcu etmedi.
Hastanede kalmasının uygun alacağını rapor etti.
Eğer çıksaydı tekrar cinayet işleyeceği yine bir veya bir çok çocuğu öldüreceği kesindi.
Medyanın gücü ve Başhekim Dr. Semih Özalp'in sorumluluk almasıyla Ayhan Kartal hastanede kaldı.
2000 yılında da yine aynı hastanede tedavi gören Çivici lakaplı bir akıl hastası tarafından öldürüldü ve İzmir büyük bir beladan kurtuldu.
Önceki gün yakalanan seri katil Atalay Filiz'in tavırları da aynı.
Yargılanması sırasında kendini ruh hastası olarak göstereceğinden kimsenin şüphesi olmasın.
Avukatlarının mahkemedeki ilk talebi, "Müvekkilimizin akli dengesinin yerinde olup olmadığının belirlenmesi" olacaktır.
Bu talepleri haklı bulunursa üç kişinin katili, aynı İzmir Canavarı Ayhan Kartal gibi bir yıl sonra yine aramıza döner ve yeni kurbanlarını aramaya başlar.
Atalay Filiz'i gördünüz.
Yakalandığında etrafındakilere gülücük dağıtıyordu.
Polislerle bir şakalaşmadığı kaldı.
Daha şimdiden, "Bozuk ruh hali" görüntüsü vermeye başladı bile.
Yakalandığında cezasının "Ağırlaştırılmış müebbet" olduğunu, ömür boyu hapisten çıkamayacağını bilen birinin böyle rahat olmasının bir tek nedeni vardır.
O da, aynı İzmir Canavarı Ayhan Kartal gibi, alacağı "Deli" raporuna güvenmektir.
Aslında bu bile onun ne kadar akıllı olduğunun göstergesi.
İnşallah geçmişte yapılan hatalara tekrar düşmeyiz.