YALAZ: URLA’YA MİNNET BORCUMU HİZMETLE ÖDEYECEĞİM

YALAZ: URLA'YA MİNNET BORCUMU HİZMETLE ÖDEYECEĞİM

29 Eylül 2018 - 19:20 - Güncelleme: 29 Eylül 2018 - 20:12

3 Dönem CHP Urla İlçe Başkanlığı yaptıktan sonra görevini ekibinden birine devrederek CHP Urla Belediye Başkan aday adayı olan Bahri Yalaz'ın tek isteği önseçim. Urla Egemen Gazetesi'nde kendisi ile yapılan röportajda, partisini Urla'da rekorlar kıran bir duruma getirdiğini ifade eden Yalaz, "referandumda yüzde 79.2 hayır oyu benim ilçe başkalığım sırasında Urla'dan çıktı" diyerek bu konuda ve aday adaylığı konusunda Urla Egemen Gazetesi'nin sorularına şu yanıtları verdi:

– Neden aday adayı oldunuz?

Beni ben yapan, doğduğum yaşadığım şehrim Urla’ya borcum var. Kişilerin değil davaların insanıyım. Sağlam ve etkin bir örgüt gücünün yerel idaresi ile bütünleşmiş bir örgütlenme anlayışının hedeflerimize ulaşmak için en önemli unsurlardan biri olarak görüyorum

Urla dört dönem belediye meclis üyeliği aynı zamanda iki dönem İzmir Büyükşehir Belediye Meclis üyeliği, üç dönem de CHP Urla İlçe Başkanlığı yaptım bu süreçte. İnsanların dertlerine derman olmaya, sevinçlerini paylaşmaya çalıştım Urla halkından, sevgili hemşehrilerimden aldığım sevgi ve ilgi 25 yılı aşkın siyaset yaptığım Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Örgütü’nden aldığım güç ve destek ile Urlama hizmet etmek için belediye başkanlığı aday adaylığı için yola çıktım. Bu uğurda alnımın terini akıtmaya ve bu taşın altına elimi koymaya hazırım.

Amacım üniversite, kültür, çevre, turizm, tarımsal üretim kent yönetimi alanlarında gelişmiş; kentsel barışı ve dayanışmayı sağlamış, çevreye duyarlı,ekonomik ve sosyal yönde öne çıkan, ününü dünyaya duyuracak bir Urla yaratmak. Ege’nin gözbebeği Urla’yı, doğal ve kültürel değerlerini koruyarak, üretim, turizm, ekonomi ve yaşam için bir cazibe merkezi yapmak

– CHP kanadında çok aday olması iyi bir şey mi?

– Cumhuriyet Halk Partisi çok dinamik bir parti. Özellikle Urla çok özel bir yer. Son seçim sonuçlarını dikkate aldığımızda, her üç kişiden ikisinin CHP’ye oy verdiğini çok net şekilde görürüz. Hele hele referandumda yüzde 79.2 hayır çıkan bir kent. Yani böyle üretken ve dinamik bir partinin içerisinden böyle çok sayıda aday adaylarının çıkmasını ben çok normal ve doğal karşılıyorum.

– 2014 seçimlerinde Urla’da CHP’nin oyu yüzde 44.41 oldu. Son 10 yılın da CHP açısından en düşük oranını teşkil etti. Bu oran düşmesi CHP açısından bir uyarı niteliği taşıyor mu? Yoksa o günkü şartlardan doğan bir sonuç mu?

– Her ne kadar bizler partimizin adayı ile yola çıkıyor isek de Urla halkı geçen seçimlerden görüldüğü üzere de aday ve kadroya çok önem vermekte ve çok yakından takip etmekte. 2014’te sevgili belediye başkanımız Sayın Sibel Uyar adayımızdı. Biz de elimizden geldiği kadar arkasında durduk. Tüm bilgi birikim ve enerjimizi ortaya koyduk. Çıkan sonuç 44.4. Bu sonucu da halkımızın takdiri olarak değerlendirmek lazım.

– AK Parti’nin de özellikle İzmir’de kazanmaya yönelik hamleleri var. İzmir’de İTO Başkanı Sayın Mahmut Özgener’in, Urla’da da Devlet Hastanesi Başhekimi Sayın Adıgüzel Demirel’in isimleri ön plana çıkıyor. Ayrıca AK Parti – MHP ittifakı da gündemde. Bu durumda bu adaylar Urla’da dengeleri bozar mı?

– Partimin, halkta karşılığı olan, halkta saygınlığı olan, örgütte, partide emeği olan, vizyon sahibi, liyakata dayalı objektif kriterlerle, anket yaparak, gerekirse tüm üyelerle ön seçim yapmak suretiyle, çıkacak her sonucu titizlikle irdeleyip, en doğru adayı bulacağına yürekten inanıyorum. Durumu bu şekilde belirlendikten sonra, aydın, çağdaş, nitelikli göç alan Urlamızda, ben CHP adayının hangi arkadaşımız olursa olsun seçimi rahatlıkla kazanacağından kesinlikle şüphe duymuyorum. İttifak konusunda da, her zaman iki iki daha dört yapmaz. Urla halkı aday ve kadro konusunda hep refleks göstermiştir. Urla’nın siyasi tarihine bakıldığında bu her zaman görülmekte. Biraz önce altını çizdiğim kriterler çerçevesinde Urla’da aday ve kadro belirlemesiyle CHP adayının seçimlerde hiç bir sıkıntı yaşamadan seçimi farklı bir şekilde kazanacağından şüphe duymuyorum.

– Urla son yıllarda büyük göç alıyor. Buna bağlı olarak da seçmen sayısı azımsanmayacak ölçüde büyüyor. Yerli nüfus oranı da hızla düşüyor. Bu nedenle seçmen profilinde parti kayması yaşanabilir mi? Göç edenler parti içindeki çalışmaları yakından takip edemedikleri için seçim günü ilçeye katkısı olabilecek adayı, partisine bakmadan tercih edecek olabilirler mi? Bu yönde bir çalışmanız var mı?

– Urla’nın çok hızlı göç aldığı bir gerçek. Ben Urla’ya yerleşen bu kesimin siyasi hareketliliğinin çok çok dışında olduklarını asla düşünmüyorum. İstisnalar olabilir ama genelde Urla siyasetini çok yakından takip ettiklerini biliyorum. Ve kitlelerin büyük bölümü ile bizzat diyalog içinde olduğumu söyleyebilirim. Haziran, kasım ve referandum seçimlerinde alınan sonuçlar da Urlamıza yerleşen bu kesimin çok büyük çoğunluğunun çağdaş, demokrat, sosyal demokrat, Atatürk ilke ve inkılaplarına inanan, onları benimsemiş bir kitle oldukları çok net bir şekilde görülüyor. Fakat tüm bunlara rağmen yerel seçimde bir sapma-kayma elbette olabilir. Bu endişelere katılıyorum. Onun için halkta karşılığı olan bir aday vurgusu yaptım.

– Halkta karşılığı olan tanımlaması ne demek?

– İnsanlara dokunduğun zaman, onları ziyaret ettiğin zaman ya da çok adil ve objektif  bir şekilde anket yapıldığında çıkan sonucu reel olarak değerlendirdiğin zaman ortaya net bir isim çıkıyor. İşte halkta karşılığı budur. Halkın seni o makama yakıştırması, bunun da genel merkez tarafından iyi değerlendirmesi… Altını çizmeye çalıştığım konu bu. Cumhuriyet Halk Partisi’nin Urla’da oyu yüksektir, kimi aday koysak kazanır düşüncesiyle hareket etmek son derece sakıncalı ve doğru bulmuyorum. 1999 ve 2004 seçimlerinde bunun örnekleri acı bir şekilde yaşandı. Bunları tekrar yaşamamak adına partimizin, genel başkanımızın çok iyi irdeleyip, söylemlerde var olan, halkta karşılığı olan, toplumun benimsediği, saygınlığı olan, liyakatı uygun, örgüt tarafından kabul edilirliği olan vizyon sahibi, geçmişinde partimizi zor durumda bırakacak olaylara karışmamış olan kriterlerle mutlaka partimiz bunları irdeleyecektir. Cumhuriyet Halk Partisi doğru adaylarını bulacaktır. Çünkü bu yerel seçimler hem ülkemiz hem de partimiz adına çok önemli. Burada alınacak sonuçlar İzmir’i etkileyecek. İzmir Türkiye genelini etkileyecek. Hiç bir yer için çantada keklik ifadesini kullanmak doğru olmaz. Ama bizim parti olarak hata yapma lüksümüz yok. İzmir’de her ilçede ve büyükşehir belediyesinde en doğru adayı çıkarmak zorundayız. Bunlar yapıldığı takdirde partimizin ne İzmir’de ne de Urla’da çok ciddi bir sorunla karşılaşacağına inanmıyorum.

– Siz belediye başkanı olunca, eksikliğini hissettiğiniz ve hemen projelendirip yapımına başlayacağınız şeyler nelerdir?

– Urlamız yaklaşık 800 kilometrekarelik bir alana sahip. Sahil bandı olarak da 71 kilometre kıyı şeridimiz var. Urla’yı bir kere şöyle değerlendirmek lazım. Turizm, nitelikli tarım kenti olarak değerlendirmekte fayda var. Çünkü İzmir Büyükşehir Belediyesi 1/25 000 planlarını yaparken Urla’yı asla bir sanayi şehri olarak düşünmedi. Urla’da yatay yerleşim var. Urla bugün cazibe merkezi olduysa bu özelliklerin çok büyük önemi var. Kaldı ki üniversite kentiyiz. Ama üniversite kenti olduğumuzun varlığını maalesef halkın çok büyük bölümü hissetmemekte. Bu farkındalığı bir kere ortaya koymamız lazım.

Gülbahçe bir üniversite kenti ama halen imar planları yok. Oradaki öğrencilerimiz ve akademik kadronun sosyal ihtiyaçlarını karşılayacak, bu konsepte uygun imar planlarını süratle uygulamaya koymamız gerekiyor. Üniversite ile merkezi entegre edecek çalışmaları mutlaka ortaya koymamız gerekiyor. Kırsal, kentsel, turizm ve üniversite ile ilgili çalıştığımız, ayakları yere basan ve kaynakları belli olan profesyonelce hazırlıklarını devam ettirdiğimiz çok ciddi projelerimiz var. Bunları zamanı geldiğinde Urla kamuoyu ile paylaşacağız.

Özellikle kırsal kesimde halen alt yapı sorunlarımızın olduğunu biliyoruz. Üniversite kenti Gülbahçe, Şirinkent, Çamlıçay, Kalabak ve Zeytinalanı’nda alt yapı sorunları olan yerlerimiz var. Bunları süratle gereğini yapıp o hizmeti halkımıza sunmamız gerekiyor. Kırsalda tarımı destekler konumda olmamız gerekiyor. Urla’mızda marka olan enginarı, şaraplık üzümü, bağcılığı, kavunu, çiçekçiliği destekler nitelikte adımlar atıp kooperatifleşmeyi teşvik edip, üretimi de daha artırıcı hizmetler yönünde belediyenin de katkı koyması gerektiğine inanıyorum.

Urlamızın 71 kilometrelik sahil şeridinde otel yatak sayımız son derece yetersiz. Urla’mızın dokusuna uygun, yatak sayımızı artırıcı butik otellerin yapılmasının önünü açacak imar planlarını mutlaka yürürlüğe koymamız gerekiyor. Son beş yıldır İstanbul odaklı çok ciddi göç alıyoruz. Gelen insanlarla, Urla’nın yerli insanı dediğimiz kesim arasında entegrasyonu mutlaka sağlamamız lazım. Bu insanların kültürel ve sosyal taleplerini karşılayacak mutlaka organizasyonlar ve girişimler içinde bulunmamız gerekir. Bu insanların çok büyük bölümü şirket sahibi, mali açıdan güçlü insanlar. Bunların Urla’ya yapacakları yatırımların da önünü açmak lazım. Bunları Urla’nın kokusuna ve dokusuna asla zarar vermeden, mevcut yapıyı, yeşili koruyarak, çok kat uygulamasına asla izin vermeksizin önlerini açmak lazım. Bu kriterlere uygun olarak yatırım yapmak istiyorlarsa, Urla esnafına, yaşayanlarına ekonomik olarak katkı koymak istiyorlarsa yatırımcıların önünü açacak adımlar atmamız gerekir.

– Otopark sorunu?

– Nereden nereye geldik. Herkesin bir aracı var. Artık hepimizde belki bu olgu var. Her yere araçla gitme çabasındayız. Durum böyle olunca Urlamızda çok ciddi bir otopark sorunu orta yerde durmakta. Mevcut otopark bu ihtiyaca cevap veremiyor. Bu sorunu çözmek için belediyemize ait eski Tansaş, yeni Migros binası ve arkasında kalan bölgede yapılacak yer altı otoparkının önümüzdeki süreçte yapılıp tüm Urla halkının hizmetine girmesi gerektiğine inanıyorum.

Bununla birlikte Urlamızda çok ciddi bir insan sirkülasyonu var. Festivaller yapıyoruz. Bu festivallerde çok ciddi bir kitle geliyor. Ama işte alt yapımız olmadığı için, otoparkımız olmadığı için onları rahatlıkla ilçemizde misafir edemiyoruz. Böyle sıkıntılarımız var. Bunları da ivedilikle çözmemiz gerekiyor.

– Varsayalım ki aday gösterildiniz ve seçim çalışmalarına başlayacaksınız. Yaşanan bazı sıkıntılar ve eksiklikler nedeniyle 37 mahalle içinde sizi en çok zorlayacak mahalleler hangileridir?

– Uzun süredir aktif siyasetin içindeyim. Uzun yıllardır belediye meclis üyeliği yapmaktayım. Uzun yıllar ilçe başkanlığı görevi yaptım. Bu görevlerimin bana verdiği sorumluluk ve yetki çerçevesinde Urla’mızın tüm mahallelerine gitmiş, orada yaşayan insanlara dokunmuş bir kişi olduğum için aday olmam halinde Urla’nın hiç bir noktasında, hiç bir köşesinde zorlukla karşılaşacağıma inanmıyorum.

Ama bazı mahallelerimizin uzun yıllardır karşı karşıya kaldıkları sorunları olduğunu da biliyorum. Elbette bunların çözümü yolunda somut, dürüstçe vaatler verip, bu vaatlerin de yerine getirilmesi konusunda elimden gelenin en iyisini yapıp ivedilikle sorunu çözüme kavuşturma adımları atacağımı buradan ifade etmek istiyorum. Urla’yı biliyorum. Urla halkını çok iyi tanıyorum. Köylerini tanıyorum. Her tarafı ayrı bir cennet olan Urla’mızda, ilçemize yakışır noktaya taşımak adına siyasi ve bürokrat kadromla elimizden gelenin en iyisini yapacağımıza, bu konuda çok büyük bir enerjim olduğunu, çok büyük arzu ve isteğim olduğunu bir kere daha buradan ifade etmek istiyorum.

– Belediye meclisinin oluşması aşamasında ana kriterleriniz neler olacak?

– Ben örgütün içinden çıkan bir kişiyim. Öncelikle ilçe başkanım ve parti yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımızın değerlendirmeleri doğrultusunda, partide emeği olan, meclis üyesi olmasına bir görüş birliği içerisinde olduğumuz arkadaşlarımızı listelerde tabii ki değerlendirecektir. Hangi arkadaşımız Belediye başkan adayı olursa olsun, belli sayıda meclis üyesi kontenjanı kullanacaktır.

– Urla için en iyi aday belirleme yöntemi hangisi olur?

– Partimize kayıtlı 3200 üyemiz hür iradeleri ile sandığa gider, demokratik tercihleri doğrultusunda oyunu kullanır ve sandıktan çıkan arkadaşımız da partimizin adayı olur. En doğru ve adil yöntemin bu olduğuna inanıyorum. Hakim nezaretinde bir ön seçimi zaman yetersizliğinden dolayı ben çok kolay görmüyorum. Parti meclisi üyemizin gözetiminde bir temayül yoklaması yapılabilir. Örgütten Sorumlu Sayın Genel Başkan Yardımcımızın şöyle bir ifadesi oldu, (Bunu yapmamız çok yüksek. Ama biz sadece bununla yetinmeyeceğiz. Anket yaptık ve yapmaya devam edeceğiz) diyor. Her ilçede bunu yapıyorlar. Üye temayül yoklamasından bir sonuç alınacak, anketten bir sonuç alınacak ve karar verilecek. Yani örgütte bunun karşılığı var, anket sonuçlarına göre halkta da karşılığı varsa bunları masaya koyacak ve ondan sonra yapılması gerekeni yapacak.Bence en doğrusu bu. Sağlama özelliği de ortaya konmuş olacak.

– Kocaoğlu 1 Ekim’de kararını açıklayacak. Kocaoğlu’nun aday olup olmaması, Urla adayının belirlenmesinde etken olur mu?

– Sayın Aziz Kocaoğlu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız. Çok değerli hizmetleri oldu. Ama altını çizdiğim kriterler çerçevesinde adaylarımız belirlenmek zorunda. Ben bu kriterlerin dışına çıkılacağına inanmıyorum. Yoksa kişisel tercihler konusunda aday belirlenmeye kalkılırsa, Urla siyasi tarihinde geçmişte de olduğu gibi, eğer bu kriterleri taşımayan keyfiyetle aday yapılmaya çalışılırsa, hiç arzu etmediğimiz sonuçlarla da karşılaşabiliriz. Cumhuriyet Halk Partisi genel merkezimizin asla ve asla böyle bir yola gideceğine inanmıyorum.

– Aday olarak siz tercih edilirseniz CHP’nin Urla’da oy oranı hakkında bir öngörünüz var mı?

– Bunu ifade etmek o kadar kolay değil. Ama şunu söyleyebilirim. Yerel seçimlerde oy geçişkenleri çok oluyor. Defalarca seçimlere giren bir kişi olarak biliyorum. Adayın kişisel irtibatları, kişisel ilişkileri ve kendisine duyulan güven ve inanç ile insanlar yerel seçimde ona oy vermeye yönlendirebiliyor. Ben net olarak şunu söyleyebilirim ki her parti seçmeninden çok ciddi oy alacağıma inanıyorum. Bunu da yaptığım görüşmelerde, ziyaretlerde insanların şahsıma gösterdiği teveccühten yola çıkarak söylüyorum. En az yüzde 70 civarında oy oranına ulaşabileceğime inancım tamdır.

– İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Urla’da gerçekleştirdiği bazı hizmetler var. Mesela feribot iskelesi yapıldı ama gemi çalışmıyor… Mesela bisiklet yolu yapıldı ama söküldü, mesela Zeytinalanı sahil şeridi ıslah çalışmasına başlandı ama bitirilmedi, mesela Zeytinalanı’nda 209 nolu otobüs seferden kaldırıldı, mesela gittiğin kadar öde sistemi getirildi, bu sistemle birlikte Urlalılar cezalandırılır gibi gizli zam oldu, aktarma hakkı kaldırıldı. Bunlar Büyükşehir tarafından yapılan ve halkı kızdıran çalışmalar. Bir de devlet tarafı var. Urlalılar 9400 metre otoyol için hem giderken hem de gelirken 3.50 TL ödüyor. Bunlar handikap yaratacak mı CHP adayı için?

– Son örnekten başlayayım. Gişelerin Güzelbahçe çıkışına alınıp, Urlalıların halen ücret ödüyor olması ne hukuken ne de vicdanen kabul edilebilir değil. Ama buradaki eksikliği kamuoyu oluşturulmasındaki eksiklik olarak görüyorum. Bunun oluşturulmasında belediye ve sivil toplum kuruluşlarının öncülük yaparak, adil ve vicdanlıca olmayan bu uygulamanın süratle kaldırılması gerekiyor. Benim aday olarak tercih edilmem ve belediye başkanı seçilmem halinde en öncelikli konularımdan biri bu olacaktır.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin uygulamalarından mağdur olan, rahatsız olan, memnun olmayan kesimler elbette var. Merkezi hükümetin uygulamalarından memnun olmayan kesimler gibi… Zor durumda kaldığımız noktalar var. Özellikle her seçimde partimize sahip çıkan, yüzde 78 oy aldığımız üniversite bölgemiz Gülbahçe ve Balıklıova’da kadirşinas insanlarımızın alt yapı sorununun halledilmemiş olmasını kabul etmek, içimize sindirmek mümkün değil. Keza imar planları henüz yürürlüğe girmiş değil. İki yıldır yaklaşık oradaki hiç bir yurttaşımız yapı ruhsatı alamıyor ve Zeytinalanı mahallemizde ki otobüs sorunu, sahil şeridinin tamamlanamaması bazı mahallelerimizin imar planlarının olmaması sonuç olarak hem partiye zarar veriyor hem de yurttaşlarımızı mağdur ediyor. Umuyorum ki önümüzdeki dönemde büyükşehir belediye başkanımız ile birlikte bunları ivedilikle çözüme kavuşturma çabası içinde olacağız.

Urla’mızın güzel dokusuna sahip çıkarak layık olduğu yere taşımak zorundayız. Urla’mızı asla bir Kuşadası haline getirmemek durumundayız. Belediye başkanı olduğumda yönetim anlayışım sivil toplum örgütleri, muhtarlar ve ilçemizdeki tüm dinamik unsurlarla birlikte ortak akıl etrafında birleşip, ortak bir sinerji ile Urla’mıza hizmet etmek olacaktır. Bu konuda hiç bir kompleks sahibi değilim. Her öneri ve telkine açık olacağımı buradan bir kez daha yinelemek istiyorum. Urla’ya yeni bir vizyon ve kimlik kazandırmak zorundayız. Urla’nın var olan değerlerini çok daha ön plana çıkarmak zorundayız. Urla esnafını ve ticaret sirkülasyonunu mutlaka desteklemek zorundayız. Kırsal kesimde mutlaka kooperatifleşmeyi teşvik etmek ve desteklemek zorundayız. Özellikle enginar ve şaraplık üzüm bağlarını mutlaka daha geniş kitlelere yaymak zorundayız. Bu yöndeki yatırımların önünü açmak zorundayız. Urla’yı herkesin imreneceği, takdir edeceği, yaşanabilir çağdaş bir kent olması adına biraz önce söylediğim hizmet ve projeleri hayata geçirmek için yola çıkıyorum.

Urla’da partide emeği olan, taş taş üstüne koymuş tüm aday adayı arkadaşlarıma başarılar diliyorum. Tüm hemşerilerime saygı ve sevgilerimi sunuyorum.

 

Etiketler:  »  »  »  »  » 

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
MANİSA LALESİNİ KOPARANA 387 BİN LİRA CEZA
MANİSA LALESİNİ KOPARANA 387 BİN LİRA CEZA
İZMİR ÜÇÜNCÜ, BİNGÖL SONUNCU
İZMİR ÜÇÜNCÜ, BİNGÖL SONUNCU