Devlet tecavüzcüleri korur mu?
Yalçın Kocabıyık

Yalçın Kocabıyık

Ne yapmalı?

Devlet tecavüzcüleri korur mu?

21 Kasım 2016 - 18:37

Genel Başkanlığını yaptığım Türkiye Demokratik Dernekler Federasyonu, kadın derneklerinin yaklaşık 1 senedir, ''Çocuk Gelinlere Hayır'' etkinliğine hazırlanırken İzmir ve çevresinde konumuza örnek olacak ailelerle bire bir görüşmeler yapıyoruz.

Doğu kültürü ile yaşanmış bu tür vakalarda içe kapanıklık, anlatılmama ve paylaşılmama yaşanırken, roman kültüründe yaşanmış ''Çocuk Gelinler'' ile ilgili yüzlerce hikayelerle karşılaştık.

Adeta alışkanlık haline gelmiş küçük yaşta evlendirmeler, kız kaçırmalar, kocaya kaçmalar neticesinde yaşanan  dramlar ve aile faciaları.

Resmi olmayan erken yaşta yapılan evlendirmeler sonucunda ceza evine giren kocalar ve mağdur kucağında bebeği ile sokakta kalan ''Çocuk Gelinler...'' 

Bu mağduriyetlerin giderilmesi için ''Ne Yapmalı?''yı  bu  yaşamın içinde olan CHP İzmir Roman milletvekili Özcan Purcu ve Başbakan Danışmanı  Roman Metin Özçeri ile konuştuk.

Konunun TBMM'ye götürülmesi orada bir çözüm bulunabileceği sonucuna vardık.

Özcan Purcu, yaptığı basın açıklamasında, ''Erken yaşta evliliklere bizde karşıyız. Bunu önlemek için hem TBMM'de hem de kendi kültürümüzde ne yapılması gerekiyorsa yapacağız. Ancak daha önce mağdur olan aileler içinde çare aramalıyız''dedi.

Yine CHP Milletvekili Burcu Köksal kendi seçim bölgesinde böyle bir mağduriyeti yaşayan bir aileyle görüşme sonrası, ''Küçük yaştaki evliliğin hangi koşullarda meydana geldiğini iyi değerlendirilip ona göre hakaniyetli cezalar verilmesi gerekir''diyerek konuyu TBMM'ye taşıdı.  

Türkiye'de erken evlenmeler sonucunda cezaevine alınmış ve küçük yaşta çocuğu ile ortada kalan binlerce mağdur var. Bunların mağduriyetine el uzatmak, çözüm üretmek sosyal devlet anlayışının görevi olarak geçmişe dönük, bir sefere mahsus kullanılacak bir düzenleme taslağı ne yazık ki yetkililerin kamuoyuna yanlış anlamalara sebep olacak şekilde sunulması, net anlaşılır ifadelerin kullanılmaması, daha önceden muhalefet partileriyle görüşülmemesi, sağlıklı, hukuki düzenlemeler yapılmaması, şüphe uyandırılacak şekilde gece yarısı Meclis gündemine getirilmesi  sonucunda sert tartışmalara  neden oldu.

Bu yanlışlıkları yapan iktidar yetkilileri bazı siyasi algı yaratmak isteyen kişilere de çanak tutmuş oldu.  

Daha önce de yaşadığımız gibi toplumun hassasiyetleri üzerinden operasyon çekecek bazıları hemen, ''Çocuk tecavüzüne onay verdiler, küçük kız çocukların tecavüz edilmesinin önü açılıyor'',  ''Tecavüzcüleri affedip cezaevlerinden çıkarıp aramıza salacaklar'' , ''Öz kızına tecavüz eden baba kızıyla evlendirip, affedecekler'' gibi gerçekle alakası olmayan paylaşımlarla kaos yaratılmak istendi.

Unuttuk mu ? bilmiyorum ama Türkiye'de tecavüzcüsü ile evlendirilip cezadan kurtulma sağlanıyordu. Bu düzenleme kaldırıldı .

Cinsel saldırı ve tecavüz  genel adap ve aile nizamına karşı işlenen suçlar kapsamından. kişilere karşı işlenen suçlar kapsamına alınarak cezası artırıldı.

Evlenme vaadiyle kızlığını bozduğu kişiyle evlendirildiğinde cezası kaldırılıyordu. Ceza almaları sağlandı. Zorunlu eğitim 5 yıldan 12 yıla çıkarılarak erken yaşta evliliklerin önü kesildi. Çocukların,kadınların korunması için Anayasa'ya Pozitif Ayrımcılık konuldu.  

Türkiye'de son yıllarda bunlar yaşanırken ,evrensel insan hakları ve demokrasi  için örnek gösterilen birliğine girmek için can atılan Avrupa'da sosyal yaşamda olup biteni takip edebiliyor muyuz?Örneğin Fransa'da 15-17 yaşlarındaki kız çocuklarının hamile bırakılmasının önüne geçemeyen hükümetin küçük kız çocukların doğum kontrolünü gizlice ve bedava olarak devlet tarafından karşılanması kararı aldıklarını biliyor musunuz? 

Türkiye'de tartışmalara hatta ayaklanmalara sebep olan bu düzenleme ,amacı yönünden doğrudur. Ve ihtiyaçtır.

Ancak iktidar göz yapayım derken göz çıkarmıştır.

Bu düzenlemenin hazırlanışı, kullanılan dili, sunum biçimi yanlıştır.

Bana göre bu aşamada bu tasarının geri çekilmesinin ve muhalefeti , STK ları da içine alıp yeniden hazırlanıp, mutabakat sağlanıp kamu oyu ile paylaştıktan sonra TBMM'ye getirilmesinin daha uygun olacağını düşünüyorum.      

Son Yazılar