Türkiye'de 5.5 Milyona yakın ''Çocuk Gelin'' olduğunu biliyor musunuz?
Dünyanın bir çok bölgesinde olduğu gibi Türkiye'de de erken ve zorla evlilikler çok yaygın bir şekilde görülmektedir.
Son zamanlarda gündemi en çok meşgul eden olayların başında terör ve çocuk istismarı haberleri geliyor.
Yaşananlar o derece sarsıcı ve o kadar şok edici ki aslında, ortalığın yerinden oynaması gerekirken sesimiz çıkmıyor.
Bu duyarsızlık hiç hoş değil.
Daha da tehlikelisi bu yaşananların normal ve kabul edilebilir olarak algılanması ve sürdürülmesi.
Çocuk istismarının en tipik örneği küçük yaşta zorla evlilikler de Türkiye başı çekiyor.
Bir an önce çocuklarımızın geleceğini kurtarmak için elimizi taşın altına hep birlikte sokmalıyız.
O kocaman insanların neden küçük bir kız çocuğunun mahremiyetine, ırzına göz dikebildiğine ve böyle bir işkenceyi nasıl ve neden yapabildiğini aklımız almıyor.
O küçücük bedenlere dokunma hakkını nasıl olup da kendilerinde görebildiklerini, kendi kızlarına, akrabalarına,
Doğu ve Güney Doğu'da akraba evliliği, berdel usulu evlenme ve çok eşlilik ile ''Çocuk Gelin'' oranı % 60 ı bulmaktadır.
Aynı şekilde Roman toplumlarında erken ve zorla evlendirme yüzlerce yıldır bir gelenek haline gelmiştir.
Türkiye'nin bir çok bölgesinde başlık parası için okullarından koparılıp çocuk yaşta zorla evlendirildiği ortaya çıkmaktadır.
Çocuk yaşta tecavüze uğrayan, kaçırılan, alıkonan ve sonra da sözüm ona nikah diye imam nikahı ile kendisine veye oğluna eş yapmaya çalışan adamların haberlerini her gün duymaktayız.
Çürüdük ve her tarafımız dökülmeye başladı.
Döküldükçe dışımızı kaplayan o simli pırıltılı, ışıltılı kaplamalar da döküldü.
İçimizdeki kokuşmuşluk,duyarsızlık, insani nasipsizlik, vicdansızlık farkında değiliz ama bizi bilinmeze doğru sürüklemeye başladı.
Bilinmez diyorum çünkü bir düşünün küçücük çocuklarımızı nasıl koruyacağız?
Aslında kardeş olmaları gereken kuzenleri,yeğenleri birbirinden mi korumaya başlayacağız?
Aman kızım dikkat et dayının, amcanın, teyzenin,
Eğer bu noktaya gelirsek her şey bitmiş olur.
Etrafımızda yaşanan bu travmaları, bu ahlaksız olayları, yanlışları, tepki göstermemiz gereken olayları sıradan normal olaylar gibi görmek, bu olayları yavaş yavaş kabullenmemizi sağlar.
Bütün bu yaşananlar çocukların cinsel istismarıdır.
Normal şeyler değildir, kabul edilir olamaz.
Ve hepimiz bu olup bitenlere dur demeliyiz.Yetişkin evli çiftlerde arasında bile erkeğin zorla cinsel ilişkiye zorlaması tecavüz sayıldığı bir yasal ortamda, reşit olmayan bir çocuğun rızası olmadan bir erkeğin kontrolüne bırakılması suçtur.
Bütün anneler, bütün kadınlar, bütün insanlar herkesin bu kokuşmuşluğa, tepki koyması, duyarsız kalmaması gerekir.
Elimizin,sesimizin yettiği yere kadar bu mücadeleyi vermemiz gerekir.
Genel Başkanlığını yaptığım Türkiye Demokratik Dernekler Federasyonu'na bağlı Kadın Derneklerimizin adına, Korunmaya Muhtaç Çocukları Topluma Kazandırma Derneğimizin Kasım ayı içinde İzmir'de uluslararası ''ÇOCUK GELİNLER'' Konulu etkinliklerine destek vermenizi sesimizi İzmir'den bütün Dünya'ya duyurmamıza katkı koymanızı bekliyorum.