Türkiye çok uzun zamandır küresel bir terör saldırısı ile karşı karşıya.
Irak'ı hallettiler, Suriye'yi hallettiler şimdi de Türkiye'yi dizayn etmek istiyorlar.
Bu iş için de terör örgütlerini kullanıyorlar. En son İstanbul Sultanahmet'te ortaya çıktılar.
Yine masum insanlar hayatlarını kaybetti. 10 Alman turist öldü ,onlarca insan yaralandı.
Bu saldırıyı kim gerçekleştirdi?
Bunun ne önemi var.
Neyi değiştirecek.
Pimi kimin çektiği önemli değildir. Ortada terör örgütü vardır ve bu örgütlerin hepsi Türkiye'yi hedef almış durumdadır. İhale kime düşerse saldırıyı o yapıyor.
BÖYLE BİLDİRİ OLMAZ
Bazen PKK, bazen DAEŞ, bazen MLKP veya DHKP*C fark etmiyor. Bu saldırıdan 2 gün önce kendilerini terörün destekçisi olarak sunmayı demokratlık zanneden bazı aydın olduğunu iddia edenler ve bazı akademisyenler toplanıp bir bildiri yayınladılar.
İmzaladıkları bu bildiri ile ''Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Kürt halkına karşı gerçekleştirdiği katliamdan vazgeçmesini'' isteyip, Kürtlere karşı ''kasıtlı planlı bir kıyım ve bilinçli sürgün politikası'' yürütüldüğü iddia ettiler.
Çözüm olarak da batılı gözlemcilerin Türkiye'ye gelmesini ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Kürtlerin siyasi iradesi PKK ile derhal müzakere masasına oturmasını talep ettiler.
Güneydoğudan çekilinceye kadar sessiz kalmayacakları yurt içinde ve dışında mücadeleye devam edeceklerini de eklemişler.
TÜRKİYE AYAĞA KALKAR
Bu bildiride kaleme alınanlar yani Türk Silahlı Kuvvetleri Sur'da, Nusaybin'de, Silopi'de,
İnanıyorum ki böyle bir şey yaşansa, Türkiye'nin bütün duyarlı, vicdanlı ülke insanı ayağa kalkar ve gerekeni yapar.
Ancak PKK gibi cani korkunç bir terör örgütünün yaptıklarını gözardı edip, haklı gösterip bütün sorumluluğu devlete yüklemek en azından insafsızlıktır .
Gerçekleri örtbas edeceksiniz, işinize geldiği gibi değerlendireceksiniz,Türkiye'
Güneydoğuda il ve ilçeleri ele geçirip, özerk bölge ilan eden,
HDP'li belediyelerin yardımı ile hendekler kazan,
Bombalar döşeyen,
Sağa sola saldıran,
Asayişi sağlamaya çalışan güvenlik kuvetlerini suikast silahları ile öldüren
Vatandaşları rehin alan,
Evleri barkları, iş yerlerini, okulları camileri yakıp yıkan
İç savaş çıkaran,
Bu savaşı büyük şehirlere taşıyan,
Türkiye'yi bölüp zorba bir otorite kurmaya çalışan PKK'ya karşı devlet tepki göstermemeli mi?
Ya da ne yapmalı?
Sizin söylediğiniz gibi müzakere yapıp, bu taleplerinin yerine gelmesini mi istemeli?
Teröre destek verenler, maskelerinizi çıkarın, Türk halkı sizi çok iyi tanıyor. Sizin Türkiye'nin geleceğinde yeriniz olmayacak. Ve Tarih sizi asla af etmiyecek. Bildirilere imza atanlar, PKK terörüne açıkça destek verenler bu günkü iktidardaki hükümete karşı bir savaş gibi görüp bu iktidardan kurtuluş olarak görüyorlarsa bu Türkiye Cumhuriyeti'ne ihanettir. Türkiye'nin düşmanlarıyla işbirliği yapmaktır.
Gün, oy verdiğimiz siyasi partileri kayırma günü değildir.
Partili olmak değil Türkiyeli olmak zamanıdır.
Mustafa Kemal Atatürk'ün, Türk'ü, Kürt'ü, laz, boşnağı, arabı, çerkezi ile beraber kanlarını, canlarını vererek kurtarıp bize emanet ettiği vatanımız tehlikededir.
Kurtuluş Savaşı'nı veren tüm Anadolu halkları bu güne kadar kardeşçe yaşadık. Bundan sonrada kardeşçe yaşayacağız.
Vatanseverlik sadece Türklere ait bir duygu olmamalı. Bu vatan bütün halkların olduğu gibi Kürtlerin de vatanıdır.
Türkiye'nin başka bir seçeneği yoktur.Türkiye terörle terbiye edilebilecek, dize getirilecek bir ülke değildir. Birinci Dünya Savaşı'nda, Kurtuluş Savaşı'nda emperyalist düşman ülkelere karşı nasıl savaşıp, boyun eğmediysek, bu dönemde de asla boyun eğmeyiz.
Atatürk'ün dediği gibi ''Türkiye Cumhuriyeti daima Payidar kalacaktır''