Tarih kimi nasıl yazacak?
Nevzat Dönmez

Nevzat Dönmez

Tarih kimi nasıl yazacak?

25 Ekim 2015 - 19:32

"Yenilmek bir "son", galibiyet "mutlak zafer" olsaydı, tarih Kerbela'dan yüzyıllar sonra Hz. Hüseyin'i değil Yezid'i yazardı..."

Kerbela olayını bilmeyen yoktur. 
Hz. Ali'nin oğlu Hz. Hüseyin, ailesi ve ona inananlar Yezid'in ordusu tarafından Kerbela'da katledildiler. 
Görünüşte olayın galibi Yezid gibi görünüyordu fakat tarih Yezid'i hep lanetle andı.
Hz. Hüseyin ve Kerbela olayı ise bir simge olarak hep kaldı.
Amacım Kerbela olayını anlatmak değil.
Onun için kısaca yazdım.

KONUŞMAK YÜREK İSTER

Burada, yazımın başındaki cümleyi facebookta paylaşan Musavvat Dervişoğlu'ndan söz etmek istiyorum. 
Bir dönem Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı görevini de yürüten MHP İzmir eski İl Başkanı Müsavat Dervişoğlu, geçenlerde bir basın toplantısı yaptı.
İnandığı doğruları, gördüğü yanlışları dile getirdi.
Haklı veya haksız.
Büyük bir cesaretle inandığı, doğru bildiği şeyi yaptı.
Onun söylediklerini okuyanların bir çoğu, "Siyasi hayatı bitti" yorumları getirdiler.
Sahi, nedir siyasi hayat?
Susmak, inanmadan birşeyleri onaylayıp, belli çıkarlar bekleyerek peşinden gitmek mi siyasi hayat?
Mensup olduğum partiye zarar gelir diye yanlış olduğuna inandığın şeyleri dile getirmemek mi siyasi hayat?
Seçimde partimin oyları düşer endişesiyle alınan yanlış olduğuna inandığın kararların uygulayıcısı olmak mı siyasi hayat?

Eğer öyleyse bitsin.
Bir an önce bitsin bu siyasi hayat dediğiniz şey.
Dervişoğlu da böyle düşünüyordu ki, bildiği doğruları söyledi.
Gördüğü yanlışları dile getirdi.
Umurunda bile değildi siyasi hayat, erk, makam, koltuk.
Beğenirsiniz beğenmezsiniz.
Ama yaptığı şey gerçekten yürekli birinin yapabileceği şeydi.
Siyasi rant ve ikbal düşünmeyen birinin yapacağı şeydi.
Bunu yaptı Musavvat Dervişoğlu.
Onu eleştirenler çıktı.
"Tam seçim öncesi bunlar konuşulur mu" dediler.
O zaten bunu tahmin etmişti.
“Bu açıklamamı zamanlama açısından doğru bulmayanlar olabilir. Ancak unutulmasın ki; bazı zamanlarda konuşmak değil, susmak ihanettir. Genel seçim var sus, yerel seçim var sus, referandum var sus, Cumhurbaşkanlığı seçimi var sus, listeler açıklanacak sus, hükümet kurulacak sus, yeniden seçim olacak yine sus. Soruyorum size en son ne zaman konuştunuz? Fikir namusunuza ve dava arkadaşlarınıza en son ne zaman sahip çıkmanıza izin verildi” dedi daha onlar söylemeden.

SİYASİ HAYATI BİTER Mİ?

Dervişoğlu'nun birilerine göre siyasi hayatını bitirecek, partisinden ihraç edilebilecek derecede neler söylediğini merak ediyor musunuz.
Hiç boşuna meraklanmayın.
Burada yazmayacağım ne dediğini.
Çünkü onlar onunla partisi arasındaydı o söyledi söyleyeceğini korkmadan...
Benim için ne söylediği değil, birinin çıkıp inandığı şeyi söylemesi önemliydi.
Onu da yaptı Dervişoğlu. 
Çıktı, korkmadan, çekinmeden, siyasi ikbal düşünmeden konuştu.
Bu yaptığı onun siyasi hayatını bitirir mi?
Sanmıyorum
Ama var sayalım ki bitirdi.

Yezid gibi anılmaktansa, Hz. Hüseyin gibi ölmeli...

O zaman, bu yazı, yazının en başındaki cümleyle bitmeli:
"Yenilmek bir "son", galibiyet "mutlak zafer" olsaydı, tarih Kerbela'dan yüzyıllar sonra Hz. Hüseyin'i değil Yezid'i yazardı..."

Son Yazılar