CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Adalet" yürüyüşüne başladı...
Son aylarda partideki liderliği tartışılmaya başlanan Kılıçdaroğlu'nun aldığı bu tarihi karar, partililer üzerindeki etkisini şimdiden artırdı bile.
Sadece partisinde değil başta kesimlerde de Kılıçdaoğlu'nun sempatisinin arttığı gözle görülüyor.
Görünen o ki, Kılıçdaroğlu, bu yürüyüşten çok güçlü çıkacak.
Genel başkanlıktan, liderliğe terfi edecek.
Hem ülke genelinde hem de partisinde artık onun liderliği tartışılmayacak.
CHP'nin genel başkanı olan ama liderliği hep tartışılan,
İzmir'de yaptığı toplantıya kendi belediye başkanının bile katılmadığı Kılıçdaoğlu, bunları unutmuş değil.
Sadece alacağı çok önemli kararlar için günü ve saati bekliyordu.
Bu yürüyüşün verdiği güç onun bu kararı almasını kolaylaştıracak.
Bu nedenle, CHP'de bu yürüyüşün fiyasko ile sonuçlanması için dua edenler var.
"Bundan lider olmaz" diyerek görev yaptığı şehire gelip toplantı yapan genel başkanının toplantısı yerine başka bir toplantıyı tercih eden,
Belediye başkanlığını elinde aldığı, sonradan partisinin Genel Sekreteri olan birine, gözünün önünde yapılan protokol skandalına sesini bile çıkarmayan,
Referandumda Genel Başkanı tüm Türkiye'yi "Hayır" için turladığı halde, referandum sonrası çıkıp televizyonda, "Ben referandumda taraf olmadım" diyebilen biri bu güçlenmeden mutlaka rahatsız olacaktır.
Çünkü biliyorlar ki, güçlü bir lider, her fırsatta parti genel merkezine gözdağı veren birilerini artık bir daha aday yapmayacaktır.
Tam bir lider gibi ortaya çıkıp, "Ön seçim yapacağım. Partililer kimi istiyorsa o kişiler aday olacak" diyecektir.
İzmir CHP'de, sadece kişisel dostlukları ve makamlarının gücünü kullanarak bir yerlere gelenler artık yerlerini parti delege ve üyelerinin istediği isimlere bırakacaktır.
Çünkü bu partide gerçekten hak etmediği halde,
Ne delegelerin ne de partililerin görmek istemediği kişiler hala bazı koltukları işgal ediyorlar.
Bu yürüyüşten güçlü çıkacak Kılıçdaroğlu bu orantısızlığa mutlaka son verecek.
Bazı CHP'lilerin bu yürüyüşün fiyasko ile sonuçlanması için dua edip ortalıkta kerhen görünmesi bu yüzden.
ÇAKAL VE ASLAN
Ormandan şehire gelen çakal, burada gezinirken boyacı küpüne düşmüş ve rengârenk bir halde ormana dönmüş.
Onu gören orman ahalisi ilk defa gördükleri bu renkli çakala biraz hayranlıkla biraz da çekinerek, "Sen kimsin" diye sormuşlar.
Orman ahalisinin kendisini tanımadığını ve çekindiğini gören çakal, durumu değerlendirip uzun süredir aklında olan şeyi söylemiş:
"Ben ormanın yeni kralıyım..."
Orman ahalisinin çok az bir kesimi karşı çıksa da, büyük çoğunluk ilk defa gördükleri bu rengarenk çakaldan etkilenerek onun krallığını kabul etmişler.
Çakallar durumu anlamışlar ama kendilerinden biri kral olacağı ve kendilerine iltimas sağlanacağı için susmuşlar.
Tüm orman ahalisi toplu halde ormanın en yüksek tepesinde yaşayan aslanın yanına gidip yeni kralı takdim etmişler.
Aslan, renkli çakalı görür görmez durumu anlasa da diğer orman ahalisinin ona olan teveccühünden dolayı ses çıkaramamış ve çakala dönüp, "Tamam artık kral sensin" demiş.
Günler böyle geçerken bir gece dolunay çıkmış ve tüm çakallar ulumaya başlamış.
Bizim kral çakal da fıtratının gereği çıkmış en yüksek tepenin başına başlamış ulumaya.
Tüm orman ahalisi onun uluduğunu görmüşler.
Herkesin her şeyi gördüğünden emin olan aslan da yaklaşıp pençesiyle çakalın ensesinden tutmuş havaya kaldırmış.
Çakal şaşkınlık ve korkuyla, "Ben kralım ne yapıyorsun" diye sorunca aslan, "Ben senin çakal olduğunu hep biliyordum da millete nasıl anlatacağımı bilmiyordum, şimdi herkes anladı" diyerek çakalı uçurumdan aşağı atmış...
YORUMLAR