"Milli Takım'da, bayrak için forma için görev yapıyoruz" derler ya...
İnanmayın..
Kimsenin formayı da bayrağı da ciddiye aldığı yok.
Varsa yoksa para hesapları..
Bakın Fatih Terim'in kovulmasıyla ilgili süreçin perde arkasını size anlatayım:
Terim'in Futbol Federasyonu ile yaptığı sözleşmeye göre kendisi istifa edip görevini erken bırakırsa
1 milyon 450 bin euro tazminat ödeyecekti.
Yani, herkesin "Artık gitmesi lazım" dediği Terim, "Gidiyorum" dediği an federasyona 1 milyon 450 euro ödemesi gerekiyordu.
Peki ne yapıldı..
Taraflar bir araya geldi ve konuştular.
Ortada iki olasılık vardı.
Ya .Fatih Terim istifa edecek 1 milyon 450 bir eoro tazminat edeyecekti..
Ya da Federasyon, Terim'in görevine son verecek buna karşılık Terim'e 3.5 milyon euro tazminat ödeyecekti.
Bu şartlar altında bir araya gelinince işin ortası bulunur diye beklenir değil mi?
Ne gezer...
Kovulmak, kariyer, bayrak, ülke, milli duygular hepsi boş.
Pazarlık sadece para üzerinden yapılır.
Tüm olanlara, yaşananlara, tepkilere rağmen koltuğu bırakmak niyetinde olmayan Terim, federasyon tarafından görevden alınır.
Yani kovulur.
Kovulma anı ise şöyle gelişir:
Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, 1. Yardımcı Mehmet Özdilek, 2. Yardımcı Levent Şahin ve henüz Genç Milli Takımlar Sorumlusu olarak göreve getirilen Tolunay Kafkas odaya kapanmış, 2 Eylül'deki Ukrayna ve 5 Eylül'deki Hırvatistan maçının planlama şeması üzerinde çalışmaktadırlar.
Birden binadan içeri Ali Dürüst'ün geldiği haberi yayılır. Ve hemen bu ismin üzerinde kısa yorumlar yapılır odadakiler tarafından. "Eyvah. Ali bey geldiyse mutlaka bir şey vardır" derler Terim ve yardımcıları.
Çok geçmeden hoca odadan dışarı çıkar ve az sonra içeri girer.
"Gelin bakalım arkadaşlar. Durum budur. Paniğe gerek yok" der Terim.
Kovulma tebliğini alan Terim, sekreteryaya haber verip avukatlarını Levent'e çağırır, sonra baş yardımcısı yaptığı Şifo Mehmet Özdilek'e döner, "Senin kalmanı istiyorum. Bunun böyle gerçekleşmesi daha hayırlı olacak" der.
Böylece, vatan, millet, bayrak, milli duygular için görev yaptığını sık sık dile getiren Terim, tazminat ödemekten kurtulup bu duygularının karşılığını da alır.
Tamı tamına 3.5 milyor euro.
Federasyon Başkanı Yıldırım Demirören tüm bunlar yaşanırken İstanbul'u terk edip Paris'e uçar. Riva'nın ve TFF'nin ağır topu Cengiz Zülfikaroğlu ise, olaylar yaşanırken telefonu kapatıp sırra kadem basar.
Yazı uzadı ama son bir kez daha yazmakta fayda var:
Terim istifa etseydi 1 milyon 450 bin Euro'yu tazminat olarak ödeyecekti. Ancak şimdi görevden alma gerçekleştiği. TFF'nin "karşılıklı anlaştık" masaldan ibaret. Sadece toplama-çıkarma ve bölme yapıldı ve bunun karşılığında Terim lehine yazılacak para; 3.5 milyon Euro' çıktı.
Devletin harcadığı her kuruşta tüyü bitmemiş yetimin hakkı vardır. Bir kamu kurumu, kamunun 70 milyon lirasını (eski para ile 70 trilyon) harcayıp hiçbir sonuç elde edemezse başındaki bürokratlar karşılarında müfettişleri bulur. Terim’e ödenen ve ödeneceği söylenen milyonlar da kamunun parasıydı. Fatih Terim kusura bakmasın, tam bir hayal kırıklığı olan bu sonucu sorgulamak hem kamunun hem biz sıradan vatandaşların görevidir.
Ne diyelim..
Vatan, millet, bayrak, milli duygular içinde harcasın....
Hep öyle yaptığını söylüyor ya...
YORUMLAR