CHP'DE KİM KAZANDI!

Ben bu yazıyı kaleme alırken daha imza süreci tamamlanmamıştı.
Baskı ve ön hazırlık nedeniyle yazımı 17.30'dan önce vermek zorundaydım.
Yani, CHP'de olağanüstü kurulkay için yeterli imza toplandı mı-toplanamadı mı? 
Kurultay isteyenler mi kazandı, istemeyenler mi?
Yerel seçimde koltuğunu sağlama almak isteyen muradına erdi mi?
Bilmiyorum...
Bildiğim tek şey bu süreçte herkesin kaybettiği..
Muharrem İnce, acele etti veya ettirildi ve  "Karşısına aday olarak çıkmam" sözünü tutamadı..
Seçim öncesi, İnce'yi aday gösterirken, yere göğe sığdıramayan Kemal Kılıçdaroğlu, seçimden sonra partisinin, partiden fazla oy alan adayı için en son söylenecek şeyi söyledi, "Derin devletin adayı" dedi.
İnce, imza sürecinin sona ermesine bir gün kala çıktığı tv programında haklı olarak, "Ben derin devletin adayıysam, beni aday yapanlar ne oluyor" diye sordu.
CHP'yı yıpratacak şeyler söylemem dedi İnce aynı programda ama deyim yerindeyse ipliğini pazara çıkardı partisinin..
CHP'de bu süreçte yaşananları, açıklamaları, sataşmaları yazarsam bu sütunlara sığmaz.
Hem bunları yazıp, o ünlü deyimle, "CHP'ye zarar da vermeyelim..."
En iyisi ben size bir Hasrettin Hoca fıkrası anlatayım, siz durumu anlarsınız....
Nasrettin Hoca, 10 kuruşa aldığı yumurtaları satmak için pazara gitmiş. 
Akşama kadar tek bir yumurta satamayınca 10 kuruştan aldığı yumurtaları 5 kuruştan satan hoca, o kızgınlıkla eve gelmiş..
Evde eşini neşeli ve mutlu görünce zararı unutup, bu mutluluğun nedenini sormuş.
Eşi de, "Yoldan yoğıurçu geçiyordu, eve çağırdım bir kilo yoğurt alacaktım. Yoğurtçuya göstermeden elimdeki altın bilezikleri çıkarıp gramların olduğu kefenin altına yapıştırdım. Bir kilo yerine  1 kilo 200 gram yoğurt aldım.."
Hoca, "Hanım o bilezikleri oradan geri aldın mı?" diye sorduğunda, "Hayır orada unuttum yoğurtçu gitti" yanıtını alınca, acı içinde bağırmış:  "İyi gidiyoruz hanım... Sen içerden ben dışardan bu evi bir lokma ekmeğe muhtaç edeceğiz..."