Fuar'ın açılışındaki protokol skandalı için CHP İzmir İl Başkanı Asuman Ali Güven bakın ne dedi:
"İZFAŞ'ın ve yönetimin hatası bu. Sorumluluk İZFAŞ yönetiminde. Milletvekillerimizi rencide eden, kıran bir kriz oluşturmalarını hoş karşılamadık. Bu konuda asla böyle bir hataya düşülmemesi gerekir. Çok sayıda vekilin ayrılmasına neden oldular. Bir daha asla böyle bir şeye izin verilmemesi gerekli. Bu şahsi önerimdir. Milletvekilleri de çağrılıp telafi edilmelidir..."
Sayın Güven, bu sözlerinize siz inanıyor musunuz?
Sormak isterim, siz oturduğunuz makamın farkında mısınız?
Siz, partinizin tüzüğüne göre İzmir'de genel başkanı temsil eden kişi olarak belediye başkanına öneride bulunmazsınız..
Emredersiniz...
Örgüt başkanı, belediye başkanından öncedir parti tüzüğünde unuttunuz mu yoksa.
Ama görülen o ki, bırakın emretmeyi, kimsenin bir şey isteme cesareti bile yok Büyükşehir Belediye Başkanı'ndan...
Boşuna İZFAŞ'ı hedef göstermeyin.
Ortadaki tek sorumlu bellidir
Ve o isim de Aziz Kocaoğlu'dur...
Kocaoğlu'nun, partisinin milletvekillerini,
Genel sekreterini
Hatta Genel Başkanı'nı çok ciddiye almadığı olay ilk değil ki...
Geçen dönemin milletvekili Mehmet Ali Susam'a herkesin ortasında, "Seni milletvekili yapanın...." diyerek küfür etmedi mi..
Bu küfür sadece Susam'a değildi..
Onu milletvekili yapanlara, yani hem parti meclisine, hem genel başkana hem de ona oy veren İzmirlilere küfür edilmişti aslında.
Daha sonra yine Susam'ın organize ettiği bir toplantıda, CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, Kocaoğlu ve AK Partili milletvekillerinin bulunduğu protokol masasına oturtulmadığı için o toplantıyı terk etmedi mi?
Kocaoğlu buna sessiz kalmadı mı?
Parti içi bilgilendirme toplantısında, "Seni savunmaktan yorulduk. Su fiyatları çok pahalı" diyen CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır'a, ağzına geleni o söylemedi mi?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu İzmir'e geldi bir toplantı yaptı. Genel başkanının yaptığı o toplantıyı yok sayıp, başka bir toplantıya giden kimdi?
Sayayım mı daha...
Şimdi çıkmış, "Kocaoğlu'nun suçu yok, suçlu İZFAŞ'cılar"diyorsunuz...
Gerçekten bunu inanarak mı söylüyorsunuz?
Eğer parti zarar görmesin diye bunu yapıyorsanız, önce partiye zarar veren, hatta partiyi, partilileri, milletvekilleri, genel sekreteri, hatta genel başkanı yok sayan zihniyete hesap sorun.
Evet hesap sorun..
Çünkü bulunduğunuz makam partinizin gücüyle belli makamlara seçilenlere partinin varlığını ve gücünü hatırlatacak makamdır.
Sizin göreviniz değildir hedef göstermek.
Sizin muhatabınız İZFAŞ da dahil belediyedeki tüm şirket ve birimlerin başı olan ve partinizin gücüyle o makamda oturan belediye başkanıdır.
Ona hesap sorun...
Onun sözcüsü olmayın.
Bulunduğunuz makamın hakkını verin..
Fuarın açılışında milletvekillerine yapılan ayıp aslında onları seçen İzmir halkına yapılmıştır.
Hangi partiden olduğu hiç önemli değildir.
AK Partili, MHP'li veya CHP'li hiç fark etmez, halkın seçtiği milletvekillerini yok saymak, onlara oy veren İzmirlileri yok saymaktır.
Eğer dediğiniz gibi gerçekten suçlu İZFAŞ'lı bürokratlar ise, bu çok daha kötü.
İzmir gibi büyük bir mega kenti yönettiğini sandığımız kişinin daha emrindeki bir kuruma bile söz geçiremediğinin canlı bir örneğidir söylediğiniz o zaman...
Bunun içinde halkımızın çok sık kullandığı şu söz gerçekten tam yerindedir:
"Özürünüz kabahatinizden büyük..."
Eğer bir dost tavsiyesi duymak isterseniz hemen söyleyeyim:
"Başkanı da alın ve hemen gidin..."
Bırakın belediyeyi ve kurumlarını onlara söz geçirebilenler yönetsin...
YORUMLAR