CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yürüyüşe başladığında da, yürüyüş sona erdiğinde de tek slogan vardı:
"Adalet..."
Adil olmak, önce vicdanda başlar.. Eğer varsa tabi...
Önceki gün aramızdan ayrılan Zikri Dursun, İzmir CHP'nin tam anlamıyla emektarıydı.
Parti içinde yapmadığı iş kalmamıştır.
İl Başkan Vekilliği de yapan Dursun, gerektiği zaman afiş asmıştır, gerektiği zaman parti binasında temizlik bile yapmıştır.
Kimseyi üzmek istemezdi.
Hastalığın bile bu nedenle en yakınlarından gizledi.
İşinden atıldı içine attı.
Bir gün sohbet ederken sordum işinden neden ayrıldığını,
"Nevzat abi ne sen sor, ne ben söyleyeyim" dedi.
Tek kelime etmedi.
Öyle bir parti terbiyesi ile yetişmişti ki, partisine zarar verir diye Karabağlar Belediyesi'ndeki işinden neden atıldığını en yakınları ile bile paylaşmadı.
Annem ölenlerin arkasından sık sık söyler şu sözü.
"Şimdi o gerçek dünyada, biz yalan dünyadayız."
Her derdi, sıkıntıyı içine atan, partisinin zarar görmemesi için çocuklarına ekmek götürememeyi bile göze alan bu yiğit adam artık yok.
Lafı uzatmaya gerek de yok.
Tek şey sormak istiyorum Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu'na.
İçin rahat mı Başkan...?
Huzurlu musun...?
Zikri Dursun'u işten çıkardıktan sonra belediyenin tüm hesapları tuttu mu?
Kötü giden işlerin tek nedeni partiye ömrünü veren ve bunun karşılığında tam gün mesai yapıp evine ekmek götürmeye çalışan Zikri Dursun muydu?
Vicdanın rahat değil ki, cenazesine ikram aracı gönderdin.
Cebinden vermiyorsun bu ikramı.
Belediye kasasından ödüyorsun.
Belediyede bir lokma ekmek vermekten kaçındığın adama belediye kasasından ne diye ikram yolluyorsun öldükten sonra.
İyi yapmış ailesi de, cenazeye katılanlar da..
Karabağlar Belediyesi'nin gönderdiği ikramı, "Bizim o Başkanın vereceği ikrama ihtiyacımız yok" diyerek geri çevirmişler.
Önce işinden atıp ekmeksiz bırakacaksın.
Sonra vicdanını rahatlatmak için cenazesine ikram yollayacaksın.
Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Sevlitopu.
Seni Konak Belediyesi'nde görev yaptığın yıllardan tanır ve severim.
Bu vicdan rahatsızlığından nasıl kurtulacaksın inan bilmiyorum.
Senin yerinde olmak istemem.
Akşam başını yastığa koylduğunda nasıl uyuyacaksın..
Allah yardımcın olsun.
Değerli başkanım, CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel, cenaze tönreninde söylenecekleri söyledi. Partili nezaketi olarak isim vermedi ama mesajları yerine ulaşmıştır sanırım.
Değerli okurlar...
Zikri Dursun söylemedi ama, neden işten çıkarıldığını ben buradan yazayım da herkes öğrensin.
CHP'de, parti binasını süpürmekten, başkan vekilliğine kadar her görevi üstlenen Zikri, bir önceki CHP'li Başkan Sıtkı Kürüm tarafından işe alınmıştı.
Evet nedeni bu.
Bir insanı ekmeğinden etmenin nedeni bazan bu kadar basit olabiliyor.
Karabağlar Belediye Başkanı Selvitopu tek örnek de değil.
Belediye başkanı olunca genelde yeni seçilen tüm CHP'li başkanların hastalığı bu.
Kendinden önceki belediye başkanının (kendi partisinden bile olsa) işe aldığı kişilerin işine son vermek.
Özveriyle, torpille girdi iş yapmıyor demesinler diye herkesten çok çalışıyormuş hiç önemli değil.
Selvitopu, aynı şeyi yıllarca yardımcılığını yaptığı başkanın kardeşine de yaptı.
O kadar baskı yaptı ki, adam erken emekliliğini istedi. Şimdi emekli, tecrübesi ve birikimiyle yıllarca daha hizmet verebilecekken.
Yine sol bir partiden belediye başkanı seçilip, kendinden önceki belediye başkanının tüm yakın mesai arkadaşlarını görevden alıp, belediyede herkesin "Gaz odası" dediği odada bütün gün oturtup maaş verdiğini de gördük biz.
CHP, bir an önce bu hastalıktan kurtulmalıdır.
Bu hastalık, Zikrimizi bizden alan kanserden de kötüdür ve adı "vefasızlıktır.."
Vefa önemli bir duygudur. ve vicdanı olanlarda bulunur.
Vicdanın da partisi yoktur.
Zikri'nin sevenleri ve ailesi adına bir kez daha sormak istiyorum.
Başkan Muhittin Selvitopu, huzurlu musun?...
YORUMLAR