Işık ve renk
İkbal Kaya

İkbal Kaya

Yaşamın renkleri

Işık ve renk

20 Şubat 2016 - 00:05

Siyah da bir renktir...

Işığınızı kaybettiğinizde ortaya çıkar...

Yaşamımızda öyle dönemler olur ki, bazen bu dönemleri toplum olarak hep birlikte de yaşarız...

Renkler kaybolur, canlar solar, adeta ışıklar söner, sadece siyahı görür, hisseder ve yaşarız...

Canlılığını, hayata bağlılığını temsil eden kırmızın gider...

Seni dengeye taşıyan, dengede tutan turuncun gider...

Gücünü temsil eden sarıyı kaybedersin, kalbin kapanıverir...

Sevgiyi, affetmeyi, cesareti temsil eden pemben solar...

Huzurunu, sükunetini temsil eden mavin orada değildir artık...

Düşüncelerini anda tutmaya çalışan, teslimiyeti ve kabulü öğreten mor rengin gider...

Başının üstünde toplanan tüm renklerin bir araya gelmesiyle tek tek yapraklarını açan nilüfer çiçeğin solmuştur...

Sadece karanlık vardır, isyanı anlatan, pişmanlığı anlatan, öfkeyi anlatan, ‘keşke’yi anlatan, bütün renklerle bağlantını koparan kin vardır, nefret vardır...

Tüm hücrelerini kaplar, önce kendini, sonra bulunduğun yerin ışıklarını ve sonra da tüm caddeleri, tüm şehirlerin ışıklarını söndürür...

Her yanını umutsuzluk ve mutsuzluk kaplar...

Yayıldıkça yayılır...

Gücün, enerjin kalmaz...

  Sonrası, dipsiz bir kuyu...

  Gelin bu tuzağa düşmeyelim, her birey kendi içindeki renklerine sahip    çıksın...

  Kırmızıyla hayata bağlanalım, ateş gibi her an yeniden başlama gücü bulalım...

  Turuncuyla -hayat bir denge; bugün verir, yarın alır- verdiklerine    şükredelim...

  Sarıyla güneş gibi eski gücümüz tekrar doğsun...

  Pembeyle önce kendimizi, sonra da ‘gönlüm sende’ diyerek, yaradanın bahşettiği her canlıyı olduğu gibi kabul edip sevelim...

Morla tekrar bağlantı kuralım. Enerjimiz yükselsin, olumlu düşünüp motivasyonumuzu artıralım...

Tüm renkleri çağıralım ışık olsun, gökkuşağı olsun, nilüfer çiçeğimizi canlandırsın...

Başımızı kaldırıp yukarıya, sonsuz maviye bakalım...

Çözemediğimiz, sınırlı aklımızın bilemediği, göremediği ne çok şey olduğunu hissederek, nedenleri sorgulamadan...

Sadece ‘SEN BİLİRSİN’ diyelim ve tekrar tekrar yaşama tutunalım...

Son Yazılar