DEMOKRAT İZMİR VE TÜRKİYE GERÇEĞİ
İbrahim Yüncü

İbrahim Yüncü

Pazartesi mektupları

DEMOKRAT İZMİR VE TÜRKİYE GERÇEĞİ

01 Temmuz 2018 - 02:09

Sevgili Yusuf, babası Adnan Düvenci'nin sahibi olduğu DEMOKRAT İZMİR GAZETESİ ve siyasi yaşamındaki mücadelesini o kadar güzel, kitaplaştırmış ki, Türk Basın Tarihi için önemli bir belge çıkmış ortaya.

Çocukluk yaşlarımızdı...

Duyduğumuz, gördüğümüz şeyler olur ama yaşam ile bağlantısını fark edemezdik.…

Demokrat İzmir gazetesi de öyle okurduk da neler olduğunu fark etmezdik... Üstad makale yazarı Ziya Hanhan en çok okunan yazarlardandı. Oğlu Haşim ise Türk Koleji'nde sıra arkadaşımdı. 
Haşim, her gün olmasa da bak babam ne yazmış der Demokrat İzmir getirirdi okula...

Etkisinde kalmadım desem yalan olur!

Ben de o yaşta Demokrat İzmir almaya başladım...

O yılların Türkiye’sinde, bir de Nüfus sayımı komedisi yaşanırdı... Sayım günü sokağa çıkılmaz! Sayım memuru gelir sorar!

İşin, cinsiyetin, eğitimin, okuryazar mısın?

İstatistik sonucuna göre Devlet Planlama gerekli önlemleri alırdı.

1935 Sayımı, 16 Milyon nüfus… 2,5 mMilyon kişi okuryazar... Gerisi? Okumaz yazmaz, kitap okumaz, tiyatrodan bir haber...

Bu kesime yönelik Eğitim, Kültür Halk Evleri'nde oyunlar ile skeçler ile verilir, sevgi saygı aşılanırdı… Bu sayede Türk insanı nitelik kazanmıştır.
Ancak gün geldi, Halk evleri kapatıldı! (8 Ağustos 1951 ) 5830 sayılı kanun ile Halkevleri ve Halkodaları'nın kapıları mühürlendi .

Halkın içeriye girmesi dahi yasaklandı.
Yusuf'un kitabını okudukça beyaz bir bulut kümesinin arkasında olanlar bunlar...

1950 de DP iktidar olmuştu… Adnan Düvenci, Menderes'in parlamento arkadaşı... Zor Yıllardır o günler...

CHP dönemi daha da zor... 
Neden mi?

1 Eylül 1939'da Almanya Polonya’yı işgal etmiş, İngilizler ve Fransızlar da Almanya’ya savaş açmış... Özetle. 2. Dünya savaşı...
Benim nüfus belgemin iİlk sayfasında “ekmek karnesi verilmiştir “ mührü vardır…

Siyasiler eleştirir ama, Avrupa çok daha kötü durumdadır…

Sevgili bacanağımın babası anlatırdı:  “O mağrur Almanlar Bahnhoff’larda bastonlarının ucuna çiviler çakar, yerdeki izmaritleri çaktırmadan alır, içerlermiş…

CHP döneminde ekmek karne ile verildi diyenler okusun bunları...

DP döneminde, (1950- 60) Marshall yardımları başlamıştı…

Karayolları, Süt Tozları ve 1. Dünya savaşından kalma et konserveleri hibe ettiler… Halk evlerimiz, Köy enstitülerimiz ve en önemlisi benliğimiz gitti…
Yazılı basına gelince yandaş yerine "BESLEME BASIN "tanımı o dönemin flashı…

Gazete kâğıdının Üretimini SEKA yapar, İthalatında ise bakanlık kotası vardır.  Dolayısı ile basına ayar çekmek çok kolay... Besleme basına 50, muhalife 5… Sevgili Düvenci bu dönemi o kadar güzel anlatıyor ki…

Demokrat İzmir’i bu günün gençleri bilmez, benim yüreğimde bir acıdır… 
Sevgili Yusuf’un kitapta yazamadıkları da var elbette sözlü tarih olarak anlatırken, sesi nemli çıkıyordu…
500 sayfalık kitabın sayfalarının çoğunda, benim de gözlerim nemli idi…
Yakılan bir matbaa olarak bilinir bu vaka ancak Türk basının, yok ediliş öyküsüdür bu.
Dürüst basın ile savaşanlara sözüm! Eğer kazanırsanız kaybedeceksiniz…
Mutlu bir haftanız olsun…
Görüntünün olası içeriği: 1 kişi

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar