İzmir Körfezi'nde ''Sadabad kayıkları''
Halil İbrahim Hüner

Halil İbrahim Hüner

İzmir Körfezi'nde ''Sadabad kayıkları''

01 Şubat 2018 - 23:59 - Güncelleme: 02 Şubat 2018 - 00:02

Bir eşya, bir araç- gereç neden yenilenir?

Bozulmuştur, tamiri mümkün değildir, yeni teknoloji ve hıza ulaşmak için...

İzmir Körfezi'nde deniz ulaşımını yıllar boyu Türkiye Denizcilik İşletmeleri (TDİ) Vapurları sağladı.

Gün geldi, TDİ elindeki tüm gemi ve feribotları İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne devretti.

Belediye yönetimi eskiyen gemilerden iki-üçünü nostalji için düzenledi, bazılarını balık yuvası için Ege sularına bıraktı. Diğerleri Bostanlı iskelesinin yanına bağlı, kaderlerine terk edilmiş durumda...

Bu sırada İstanbullu TURYOL şirketinin tekneleri körfez yolcu taşımacılığında kullanıldı.

Sonra İZDENİZ ‘’Katamaran’’ türü yeni, modern gemiler aldı. 15 yolcu, 3 feribot. Bunlara yaklaşık 600 milyon dolar ödendi.

‘’13 gemi 22 nat, ikisi ise orta ve dış körfezde, uluslararası sularda seyredecek şekilde 32 nat sürate sahip, İzmir Körfezi'nde vapur ihtiyacının 50 senelik yenilendiği ‘’belirtilmişti.

Amaç neydi; hızlı ve keyifli şekilde körfezin iki yakasındaki insanları ve araçları Bostanlı, Karşıyaka, Pasaport, Konak, Göztepe, Üçkuyular arasında taşımak.

Filo tamamlandı ama körfez yolculuğu hızlandı mı?

Sabah 07.00-09.00 saatleri 15 ila 20 dakika arasında yapılan seferler, 09.00'dan sonra 20- 30 dakikanın altına düşmüyor.

Konak-Karşıyaka arasında sefer sıklığı 20 dakika. 15 dakika da deniz yolculuğu süresi 35 dakika...

Karşıyaka- Alsancak -Pasaport arasında sefer sıklığı 30 dakika. Deniz yolculuğunun ortalama süresi 25 dakika.

Konak-Bostanlı arası seferler 30 dakika, 15 dakika da yolculuk 45 dakika.

Bir de son zamanlarda yolcu salonlarında ''insanları biriktirme'' modası başladı.

Karşıyaka'da, Konak'ta gemi iskeleye geliyor, yolcuları indiriyor, biniş rampasını kaldırıyor. Yolcu salonları hınca hınç dolduğunda 3-4 dakika kala salon ve gemi kapıları açılıyor. Kimin gücü kime yeterse, o sürede vapura binme telaşı.

Bu gemiler; İstanbul Göksu'da bir dönem '' Sadabâd'a çıkan kayık''lar değil.

Çağımız hız çağı, zamanı iyi kullanma çağı, zaman dediğimiz süre-süreç, en kıymetli hazinemiz.

-''Hızlı ve modern gemi aldık ama iç körfezde hız sınırı varmış'',

-''Bakanlık bize izin vermiyor''

-''Seferleri sıklaştırırsak bu sefer maliyet artıyor'' diyebilirsiniz.

O zaman bu hızlı feribotların yerine İstanbul'dan gelen TURYOL’un gemilerin yenilerini alsaydık, hem çok daha ucuza mal etmiş, hem de kaynağı doğru kullanmış olmaz mıydık?

Ulaşımda bütünlüğün sağlanması ve metrodaki hızı yakalamak için gemilerin iskelelerden sabahları-akşamları 10, diğer saatlerde 15 dakika arayla kaldırılması karayollarındaki özel araç sayısını da azaltmaz mı?

Ne dersiniz?

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar