YAĞLI FASULYE
 Erkan Sevinç

Erkan Sevinç

PAZAR SOHBETİ

YAĞLI FASULYE

18 Kasım 2018 - 00:07

Sevgili Sibel Önbaş çok güzel işlere imza atıyor.

Tüm zorluklarına rağmen kaliteli dergi İzmir Lezzet’i düzenli çıkarmakla kalmıyor,İzmir Lezzet Buluşmaları,İzmir Lezzet Gezileri düzenliyor.

Önbaş Atatürk’ün ölüm yıldönümünde çok özel bir anma gecesi düzenledi. ‘Atatürk’ün Sofrası’ temasıyla Karaca Otel’de gerçekleştirilen geceye İzmir cemiyet hayatının farklı kesimlerinden pek çok isim katılırken, İzmir’i Sevenler Platformu Başkanı Sancar Maruflu ve İzmir Milli Kütüphane Vakıf Başkanı Avukat Ulvi Puğ da Atatürk’ü anlattılar.

Gecede konukları Atatürk fotoğrafları koleksiyoneri, yazar Hanri Benazus’un Atatürk fotoğraflarından oluşan çok özel bir sergi karşıladı. Salonun bir köşesinde ise Mustafa Kemal Atatürk’ün büyük boy fotoğrafı yer aldı. Ben dahil tüm konuklar bu özel köşede Ata’mızla yan yana oturarak fotoğraf çektirmenin ayrıcalığını yaşadık.Konuklar arasında bulunan 104 yaşındaki Türkiye’nin ilk ortadontisti Ayşe Mayda da gecede Atatürk’le ilgili anılarını anlattı.

Gece boyunca Atölye Su Koordinatörü Pelin Uğur gramofonla taş plaktan Atatürk’ün sevdiği şarkıları konuklarla paylaştı. Davette Arnavut ciğeri, ıspanaklı börek, hünkar beğendi, kabak tatlısı gibi Atatürk’ün sevdiği lezzetlerden örnekler sunuldu. “Atatürk Sofrası”nda o kadar şey öğrendim ki sizlerle paylaşmadan edemedim.

Atatürk yemeğe pek düşkün olmasa da; kalabalık sofraları ve yemekli toplantıları bir başka severmiş.Sofra adabına da son derece özen gösteren Atatürk, oldukça hafif, midesini yormayan yiyecekleri tercih edermiş öğünlerinde. Kahve ve çaya olan düşkünlüğü nedeniyle güne kahve ile başlar, sabahları çok fazla bir şey tüketmezmiş. Günde 10 fincan kadar orta şekerli Türk kahvesi içtiği söylenmekte...

Kuru fasulye ve pilav en sevdiği yemek. Yemek yeme saatleri net olmadığı için, konakta mutlaka 24 saat kuru fasulye bulunurmuş.Kuru fasulyeye de 'yağlı fasulye' dermiş Mustafa Kemal... Ekmek yemeyi de pek sevmez, öğünlerde 2 dilim ekmek yeterli olurmuş onun için.

Akşam yemekleri diğer öğünlere göre daha çeşitli ve kalabalık geçiyor.Atatürk, yemekli toplantıları sevdiği için devletin içinde yer alan kişileri yemeğe davet ediyor, bol bol ülke meseleleri konuşuluyor. Bu sebeple akşam yemekleri oldukça uzun sürüyor.

Sofranın olmazsa olmazı karnıyarık. Gazi Mustafa Kemal'in pilavla karıştırarak yemeyi sevdiği karnıyarığa ayran da eşlik ediyor.. Akşam yemeği için en çok tercih edilenler arasında etli bamya yemeği ve kuşkonmaz da var .Soğan, sarımsak ve pastırma ise Mustafa Kemal'in sevmediği yiyecekler arasında. Canı bir şeyler atıştırmak istediğinde kavun, kavrulmuş tuzlu leblebi ve fıstık ilk tercihleri arasında yer alıyor.Yemek konusunda israfa kaçmayan, oldukça hafif şeyler yemeye özen gösteren Mustafa Kemal, yatmadan önce acıktığında ise peynirli omlet ya da sahanda yumurta yermiş. “Atatürk'ün en sevdiği yemek enginar" ise sadece bir söylentiden ibaret. Çünkü Mustafa Kemal hiç enginar yememiş.. Hastalığının son zamanlarında yaverinden enginar ister ama ne yazık ki Hatay'dan enginar gelene kadar Atatürk hayata gözlerini yumar...

Selanik göçmeni olan Atatürk annesinin yaptığı ıspanak böreğini de çok severmiş.Alkolü akşam sofralarında tercih ediyor. Daha çok rakı ve bira . Rakı onun için özel olarak damıtılıyor. Rakıyı yudum yudum, keyfini çıkara çıkara içiyor. Sofranın olmazsa olmazı leblebi.Mutfaktaki tavalarda ısıtıldıktan sonra servis ediliyor. Yoğurt, limonlu fava, üstüne zeytinyağı gezdirilmiş haşlanmış kuşkonmaz da masadan eksik olmayan mezeler arasında.Atatürk koyu bir sigara tiryakisi.Günde üç pakete yakın sigara içtiği söylenir.

Yemek masasının bir kenarında kara tahta dururmuş. Yemeğe katılanlar düşüncelerini bu kara tahtanın önünde tebeşirle bir şeyler çizerek ve yazarak anlatırlarmış.Ayrıca her tabağın yanına bir not defteriyle kalem de konurmuş.

Atatürk’ün sofrası sadece Çankaya’da kurulmuyor.Dolmabahçe Sarayı’nda, Yalova Köskü’nde ve Florya Deniz Köşkü’nde de kuruluyor.Bu sofraların ana fikrini ünlü yazar Falih Rıfkı Atay şöyle özetliyor “Bu, bir içki ve cümbüş sofrası değildi. Dostları hatta düşmanlarıyla sohbet ve tartışma meclisiydi. Memleket meseleleri konuşulduğu sırada hiç içmez veya pek az içerdi” Manevi kızı Sabiha Gökçen’in şu sözleri de önemli..“Şu bilinmelidir ki, Gazi Paşanın sofrası asla bir işret âlemi yeri, bir vakit geçirme, bir zaman öldürme yeri değildi. Dünya ve yurt sorunlarının, ilmin, felsefenin, sanatın, insanlık idealinin ve uygar Türk ulusunun geleceğinin sabahlara kadar tartışıldığı bir okuldu bu sofra.”

Akşam sofrası genellikle gecenin ilerleyen saatlerinde ya da günün ilk ışıklarında son buluyor.Sabah sona eren akşam sofrasından kalkarken “Arkadaşlar, hükumet uyandı hadi biz artık yatalım” dediği rivayet olunur.

 

YORUMLAR

  • 1 Yorum

Son Yazılar