Ses tellerinden operasyon geçirdikten sonra nekahat dönemimde sakallar uzadı.
Aynaya bakıp bakıp "bir imaj değişikliği yapsam" dedim ve ayağa kalkınca sakallarımı kesmedim.
Hani derler ya "100 kişiye sorduk" aynen onun gibi dost, arkadaş, akraba herkesin fikrini aldım.
Türkiye gibi çıktı sonuçlar.%52 ye % 48.
Eşim sakalın bana çok yakıştığını söyleyince akan sular durdu. Ancak bu konuda içime bir kurt düşmedi desem yalan olur.
Acaba kimse beğenmesin diye mi “çok yakıştı”diyor hatun.
Neyse...
Sakallı olmanın avantajları dezavantajlarından fazla.
Öncelikle toplu taşım araçlarında size hemen yer veriliyor.
Sakalsızken elimde torbalar olmasına rağmen kimsenin taktığı yoktu.
Sakal söz dinletiyor hakikaten.
Ortaya atılıyor bir konu ne kadar saçma sapan konuşsan da insanlar seni dinliyor.
Sonra her sabah traş olmaktan kurtuluyoısun.
Beş dakikada giyin çık.
Bir avantajı var ki artık avantaj mı dezavantaj mı tartışılır. Dönem gereği sakal uzattın sanıyorlar ve ne olur ne olmaz diye bulaşmıyorlar!
70 li yıllarda bıyıklarına göre insanlar sınıflara ayrılıyordu.
Badem bıyıklılar dinci,
Pos bıyıklılar solcu ,
Aşağı sarkık bıyıklılar sağcı hatta faşist.
Barış Manço yedi düvele dert anlatamadı bıyıkları nedeniyle.
”Kardeşim ben sağcı değilim”diye Kuran’a el bassa bile kimse inanmıyordu. Üzerine yapışan kimlikten kurtulmak için adam gitti Cem Karaca ile “Uzun ince bir yoldayım”diye bir düet yaptı.
Sakallı yaşamaya devam.
Zaten hocalar da fetva veriyor,sakalsız erkeğe erkek denmez diye.
Peki nereye kadar?
“Osmanlı döneminde padişahlarımız sakallıydı. Ancak gerek yeni neslin yüz hatları, gerekse traş konusunda gelişmeler çerçevesinde sakal konusunda yeni bir güncellemeye ihtiyaç var.Tarihçilerimizi bu konuda çalışmaya davet ediyorum” denene kadar.
YORUMLAR