AL GÜLÜM VER GÜLÜM
 Erkan Sevinç

Erkan Sevinç

PAZAR SOHBETİ

AL GÜLÜM VER GÜLÜM

30 Eylül 2018 - 16:37

Yıl sonu yaklaşıyor ya çeşitli kuruluşlar yılın başarılılarını seçme yarışına başladılar.

Yalnız seçimler ne yazık ki (istisnalar kaideyi bozmaz)yine al gülüm ver gülüm şeklinde olmakta.

Sahneye ücretsiz çıkmayı kabul eden sanatçı ya da grubu ,sponsor olan belediye başkanını ya da  işadamını, bazı beklentiler içinde olunan sivil toplum kuruluş başkanını, kendisini tedavi eden doktoru, amatör sporlar dururken tamamen duygusal olarak bir profesyonel sporcuyu yılın başarılısı seçiyorlar.

Son yıllarda  isimleri görünce ister istemez yıllar öncesine döndüm.

Demokrat İzmir yılları.

Yılın sanatçılarını seçeceğiz.

Bir dolu kafa patlatıyoruz objektif bir yöntem bulmak için.

Attila İlhan başkanlığında geniş bir jüri oluşturuyoruz.

Oscar tarzına benzer bir şekilde onlarca isim arasından her dalda (ilk sene sadece üç dalda) 5 er isim saptanıyor.

Sonra bu isimler gazetede ilan ediliyor ve okurların oy kullanmaları isteniyor.

O zamanlar moda posta kartları. Binlerce posta kartı geldi.Tasnif edene kadar canımız çıktı.

Ve ilk senenin kazananları belli oldu.

Yılın Erkek Sanatçısı Alpay,

Yılın Kadın Şarkıcısı Nilüfer

Yılın Grubu Üç Hürel.

O sene Üç Hürel fırtına gibi esmiş ancak Hey’in yılın sanatçıları listesine girememişti(!).

”Dünya Dönüyor”u söyleyen Nilüfer’in sadece adı ortadaydı.

Kazananları Karaca Sineması’ndaki ödül törenine davet ettim.

Alpay Ankara’dan geldi.

Üç Hürel grubunun mutluluğu anlatılamaz.

Ya Nilüfer? Altın Ses Yarışması’nı kazanmış bir lise öğrencisi.

Hafta Sonu Gazetesi’nde Nilüfer Yumlu haberi zaten dikkatimi çekmişti.

Haberde ”Nilüfer’in klası tartışılmaz. Çok kuvvetli,çok kaliteli bir sese sahip olan Yumlu L’arca di Noe’yi göz kamaştırıcı bir yorumla söyledi”yazıyordu ve jüride herkesin “Kim bu ya?”dediği Nilüfer’i adaylar arasına ben önermiştim.

Roll Life’ın ilk sayısı kapağına Evrim Özkaynak’ı önerdiğim gibi.

Nilüfer’i İzmir’e gelmeye ikna etmek çok zor oldu.

Hem İtalyan Lisesi yönetiminden izin alamıyordu hem de hayatında hiç uçağa binmemişti, korkuyordu.

Bir rapor ayarlandı ve Nilüfer otobüse atladığı gibi ödülünü almak üzere İzmir’e geldi.

Müzik yaşamında ilk sahneye çıktığı gündür.

Biyografisinde 1973 yılında Zeki Müren’in solistliğini yaptığı kadroda İzmir Fuarı’nda ilk kez sahneye çıktığı yazılır.

Oysa ondan bir yıl önce bizim ödül konserinde sahne almıştı sanatçı.

Yine bir ödül öyküsü.

Hem de dayakla biten.

Yine al gülüm ver gülüm seçimiyle ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti’ne gelir temin etmek için geceye katılabileceklere ödül verildi.

Bunu o zamanlar yazdığım Nokta dergisinde eleştirdim.

Bir gün yolum Yeni Asır’dan geçti.

Magazin sorumlusu abimiz aynı zamanda cemiyet yönetimindeydi ve geceyi hazırlayan kişiydi.

Beni görünce yumruğunu yüzümde patlattı.

Tabii dayak yediğim haberi de Nokta’da yeraldı.

Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar sanırdım meğer döverlermiş.

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar