Şehrin yaşanmış tarihi: Old City
Dr. Sırrı Sorguç

Dr. Sırrı Sorguç

İzmir'e dair

Şehrin yaşanmış tarihi: Old City

09 Mayıs 2016 - 21:11

Özellikle Avrupa’da olmak üzere Dünyanın gelişmiş kültürlerinde her şehrin bir nevi namusu olan ve toplumun çocuklarına miras bıraktığı Old City (eski, tarihi şehir) bulunur.  

Bu Orta Avrupa'da 300-500 yıllık tarihi şehirlerin o günkü gibi yaşatılması şeklinde görülmekte, bu sayede toplum yeni modern yaşamla eski yaşamı zihninde harmanlamakta ve kültürel kimliğini daha iyi anlamaktadır.

Bu Old City'ler Avrupa'da yeni yapılaşmaya izin verilmeyen yerlerdir. Eğer yapılması zorunlu bir bina varsa da aslına uygun ya da benzer binalara sınırlı olarak izin verilir.

    Ayrıca bu Old City'lerin güzelliği sayesinde milyonlarca turisti de ağırlayarak ekonomik bir güç elde etmektedirler bu ülkeler.

Avrupa’da bir şehre turist olarak gidildiğinde olmazsa olmazları Old City'ye gitmek, o şehrin yetiştirdiği tarihe mal olmuş kişilerin müze evleri, saray ve katedralleri gezmektir.

Buralarda yüzyıllar öncesi de hizmet veren restoranlar, mekanlar vardır.

O şehrin sevdiği yemekler ,içecekler tarihi ortamında gelen turistlere sunulur.

İşte güzel İzmir’imizin de büyük ve kesintisiz sayılacak bir alanda “Old City“ si aslında var. Önceki yazılarımda parça parça bahsettiğim alanlar yan yana getirildiğince tam da şehrimizin merkezinde bulunan özelliği büyük ölçüde korunan, ama trafik ve bazı yapılaşmalar nedeniyle çoğumuzun farkında bile olmadığı bir Old City’miz var.

Bu Old City, Kemeraltı'ndan başlar, kıyıdan içeriye doğru havra sokağı, İkiçeşmelik, Basmane olarak devam eder ve Kadifekale eteklerine yaslanır.

Yine bu alanın sağında ve solunda da bozulmuş ama kalıntıları kalmış olan Frank caddesi, Karataş semti de Old City'ye doğal olarak eklenecektir.

Bir önceki yazımda belirttiğim gibi Kemeraltı ve çevresi beton yapılardan temizlenip, sokakları Arnavut kaldırımı haline getirilir ve sokaklarındaki binalar aslına yakın hale getirilirse, İkiçeşmelik ve Basmane'deki gecekondulaşmış tarihi binalar da elden geçirilip güzelleştirilirse bu bir mucize gibi ortaya çıkar.

Kemeraltı zaten doğal bir çarşı olarak güzelliklerle dolu, basmane , İkiçeşmelik ve Agora çevresi de butik otel,küçük restoranlar,el sanatları sergilenen küçük dükkanlarla donatılabilir.

Bu alanda başta Osmanlı dönemi olmak üzere İzmirin 8000 yıllık tarihi yatmaktadır.

Binlerce eserleri saymayacağım gezip araştırıp bulun.

Ama başlıcaları Agora, Roma Antik Tiyatrosu, Kadifekale (Pagos), Sabetay Sevi nin evi, İsmet İnönünün doğduğu ev, sinagoglar, kiliseler, camiler…

Kıbrıs Şehitleri Caddesi, Bornova sokağındaki Rum evleri, Bornova ve Buca'daki levanten evleri, Tarihi Asansör de bu halkaya katılınca, İzmir milyonlarca turisti kendine çekecektir.

Turlara paket halinde Selçuk Meryem Ana Evi,Efes Antik Şehri, Foça ve Çeşme'de konulunca bu cazibeye herkes koşar.

İzmir bir prensestir, bazen bir sevgiIi veya eş, bazen kız kardeştir, bazen de küçük bir kız çocuğu. Victor Hugo

İzmir’imize hak ettiği sevgiyi ve değeri verelim…

Sevgiyle kalın...

 

Son Yazılar