İzmir Müzeler Adası
Dr. Sırrı Sorguç

Dr. Sırrı Sorguç

İzmir'e dair

İzmir Müzeler Adası

17 Mart 2016 - 20:42

Berlin’e giden herkes mutlaka müzeler adasına gider.

Burada Pergamon Müzesi; Alfred Messel'e ait üç bölümlü Müze yıllık ortalama bir milyon ziyaretçisi ile Berlin'in en çok ziyaret edilen müzesidir.  Pergamon müzesi Türkiye-Bergama’dan getirilen tarihi eserleri sergilemektedir.

Müzeler adasında 5 müze bulunmaktadır:

Altes Museum (Eski Müze): Karl Friedrich Schinkel'in siparişi üzerine 1830'da tamamlandı.

Neues Museum (Yeni Müze): Friedrich August Stüler'in planlarına göre 1859'da tamamlandı. Destroyed in II. Dünya Savaşı'nda yıkılan müze, David Chipperfield tarafından yeniden inşa edildi ve 2009 yılında yeniden açıldı.

Alte Nationalgalerie (Eski Ulusal Galeri): 1876'da tamamlanan müze, aynı zamanda Friedrich August Stüler tarafından tasarlandı, banker Joachim H. W. Wagener tarafından bağışlanan 19. yüzyıl sanat eserlerine ev sahipliği yapmaktadır.

Bode Müzesi: Adanın kuzey ucunda bulunan müze, 1904'te açılmıştır ve sonrasında Kaiser-Friedrich-Museum olarak adlandırılmıştır. Heykel koleksiyonlarını, geç dönem antik ve Bizans sanat eserlerini sergilemektedir.

Pergamonmuseum: kompleksin son müzesi 1930'da inşa edilmiştir. Büyük bir şekilde yeniden kurulmuş çoklu ve tarihsel olarak önem teşkil eden eserleri bulundurmaktadır.

Yılda yaklaşık 3 milyon ziyaretçiyi ağırlayan müzeler kompleksi, 1999'da UNESCO'nun Dünya Mirasları Listesi'ne eklenmiştir.

Pergamon Muzeum (Bergama Müzesi) Berlin’e İzmir Bergama'dan giden tarihi eserlerin sergilendiği müzedir.

Türkiye'de ve özellikle İzmir çevresinde paha biçilmez ,emsalsiz olan çok sayıda tarihi eser küçük gösterişsiz müzelerde sergilenmektedir. Bunların en değerli, en güzellerinin sergilendiği büyük bir  müze ancak İzmir’in en güzel yerinde olmalıdır (Bu müze’nin dünya çapında olmaması için hiçbir neden yoktur. Medeniyetin beşiği zaten Anadolu.)

Kısaca anlattığım bu müzeler kompleksinin konseptinde benzer müzelerin İzmir İnciraltı sahil girişindeki lagünün karşısında, belediye otobüs garajı ve boş tarlalardan oluşan yere toplam 3 ya da dört adet büyük ve yapı olarak da ilgi çekici ve tarihi yansıtan görkemli müze binaları yapılarak. Daha çok İzmir ve Ege bölgesi olmak üzere en dikkat çekici iyon, antik Yunan ve Roma eserlerinin sergilendiği İyon Müzesi, Osmanlı Türk eserlerinin sergilendiği müze. Levanten Müzesi ( İzmirde yüzyıllarca yaşamış Avrupalı aileler), Modern Türkiye Müzesi , olmak üzere müzeler açılması İzmir’e gelecek olan yerli ve yabancı turistlerin büyük ilgisini çekecektir.

Bu yerleşim deniz kıyısında ulaşımı kolay ve aslında küçük, flamingoların yaşadığı tescillenmemiş bir kuş cenneti olan İnciraltı lagününün de değerlendirilmesine neden olacaktır.

Daha önceki yazılarımda anlattığım Antik Roma Tiyatrosu, Agora, Karataş sahilinde plaj ve denize uzanan ormanlar.. Özellikle İzmir’in denizden görünümünü muhteşem hale getirecektir. Ayrıca güzel İzmir’imizi içi boş şehir değil görsel ve nitelik olarak daha da itibarlı bir şehir haline getirecektir.

Bir sonraki yazımda "Neşe ve Eğlence Caddesi"ni işleyeceğim…

Güzel İzmirimize her türlü güzellik yakışır.  

İzmir bir prensestir 

Çok güzel küçük şapkasıyla. 
Mutlu ilkbaharlar durmaksızın 
onun çağrısına yanıt verir.
Nasıl vazo içindeki çiçekler gülümserse, 
O da denizler arasından ışıldar. 
Hatta Arşipel'in yaratılışından çok daha tutkulu.
victor hugo

Son Yazılar