Covid diye bir şey peydahlandı.
Yakalanmamanın en önemli iki yöntemi var:
Biri temizlik
Diğeri kalabalıklardan uzak durmak.
İnsanların kalabalık olarak bir araya geldiği yerlerde "sosyal mesafe"ye dikkat edilmesi istendi.
Bu nedenle lokantalarda, cafelerde, kahvelerde masa sayısı azaltıldı.
Amaç aynı anda daha az kişinin bir arada olmasıydı.
Doğrusu da buydu.
Fakat her nedense bu doğru her yerde uygulanmıyor.
İki oğlumun da eğitim gördüğü Güzelyalı'daki Mehmet Akif Ersoy İlkokulu'nda bu yıl eğitim görecek öğrenciler büyük bir tehlike ile karşı karşıya.
Aynı semtteki Misak-ı Milli Orta Okulu'nun binası onarıma alınacağı için bu okulda eğitim gören 1037 öğrenci Mehmet Akif Ersoy İlk Okulu'na yönlendirilecek.
Veliler de, çocuklar da diken üstünde.
Mehmet Akif Ersoy İlkokulu'nda 39 derslikte 919 öğrenci tam gün eğitim görüyor.
Veliler, pandemi süresinde ikili eğitime geçilerek öğrencilerin yarısının sabahçı yarısının da öğlenci olmasını, böylece kalabalıklaşmanın önüne geçilmesini beklerken bu haberle yıkıldılar.
Eğer bu karar kesinleşirse sabah 1000 öğlen 1000 öğrenci eğitim görecek Mehmet Akif Ersoy İlkokulu'nda.
Hem kalabalık olacak va aralıksız eğitim yapılacağı için temizlik de çok zor olacak.
Yani bu Covit'in istediği ortam yaratılmış olacak.
50 kişi bir araya gelmesin diye düğünler iptal edilirken, çocuklarımızın böyle bir tehlikenin içine atılması gerçekten anlaşılır gibi değil.
İzmir Milli Eğitim Müdürü'nü (eğer alınmışsa) bu kararı tekrar gözden geçirmeye ve iptal etmeye davet ediyorum.
Bu şartlarda insanlar çocuklarını okula yollamamayı bile düşünüyorlar.
Eğer amaç çocukların eğitimine sağlıklı olarak devam etmesi ise bu karar geri alınmalı.
Yok eğer, "Okuyacaklar da ne olacaklar" diye düşünüyorsanız..
Söyleyecek sözüm yok...