İZMİR ŞEHRİNİN DANIŞMANLARI


Ben hiç İzmir'den İstanbul'a, Ankara'ya danışman olarak giden birisini tanımıyorum...

Varsa bile benim haberim yok...

Dahası İzmir'e İstanbul'dan , Ankara'dan bürokrat olarak gelenler de cabası. ..

Belediye bürokrasisinden söz ediyorum elbette...

Bu şehrin bu konuda ciddi sıkıntıları var...

Örneğin büyükşehir genel sekreterleri... Hasan Mani , hem rahmetli Piriştina'a hem de Aziz Kocaoğlu'na genel sekreterlik yaptı..

Ersu Hızır sonra... Önce ESHOT'un genel müdürü sonra genel sekreter oldu...

Arada bir tek Pervin Şenel Genç var... Şimdi de Buğra bey hem Aziz Kocaoğlu'na hem de Tunç Soyer'e genel sekreterlik yapıyor...Ankara mahreçli. ..Çankaya belediyesinin eski ahvadından...

O Çankaya belediyesinin başkanı da danışman oldu İzmir'e, bir başka bürokratı da daire başkanı olmuştu İzmir'de....

Şimdi şöyle düşünün Karşıyaka belediyesinden atanamayan bir belediye başkanı İstanbul'a gitsin başkan danışmanı olsun, o başkanın bir bürokratı İstanbul Büyükşehir Belediyesi genel sekreteri olsun, bir başka bürokratı da daire başkanı olsun...

Düşünmeyin zira böyle bir şey olamaz...

Veya şöyle kuralım önermeyi:  İstanbul'da bir yazar veya sanat yönetmeni İzmirBüyükşehir Belediye başkan danışmanı olabiliyor da İzmirli bir yazar ya da sanatçı oyun yazarı neden Ankara Büyükşwhir Belediye başkanının danışmanı olamıyor?

Neden İzmir'e İstanbu'ldan ve Ankara'dan don biçiliyor sürekli?

Aynı şey siyasette de söz konusu...

İzmir'e İstanbul ve Ankara'dan kontenjan vekil atanıyor da neden İzmir'den bir politikacı İstanbul veye Ankara'ya kontenjan atanamıyor?

Soruları uzatmak mümkün...

İstanbul İl örgütünün başkan yardımcısı gelip İzmir'den vekil oluyor dahası vekillik bittikten sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne şehrin kültür ve sanatta ki yol haritası ile ilgili sunumlar yapıyor...

Bu arada İzmir kültür emekçilerinin hiç birinin olan bitenden haberi yok...

Ve o kılavuzlar İzmir Belediye Başkanına yanlış üzerine yanlış yaptırıyorlar...

Önce "Dünya İzmirliler günü " absürdlüğü sonra da bayrak , para ıvır zıvırı. ..

Korkarım daha gerisi gelecek. ..

Zira bu kenti tanımıyorlar...

Ve bir tür " haydi şimdi eller havaya" vaziyetinde eğlence vizyonu ..

Karanlıkta define bulmuş gibiler ve bu durum şehri yoruyor...

Şehrin 8500 yıllık devasa birikimi hoyrat ve yaban ellerde iç ediliyor...

Bu kanımca bir taşralılık ...

İzmir Türkiye'nin 200 yıldır modern yüzü ama taşralılık şehre egemen olmuş...

Bu şehir evlatlarına küsmüş...

Devşirmelerle kendisine vizyon çizeceğini falan sanıyor..

Ama nafile çaba, beyhude yorgunluk...

İzmir, yanlız ve güzel şehrim...Seni seviyorum...