BAŞKAN SOYER, ŞATO VE FERYATLAR


İzmir'in gündeminde Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in Şato olarak bilinen Varyant'taki yeri konut olarak kullanmaya karar vermesi.
Kıyamet kopuyor.
Yandaş gazeteler mal bulmuş mağribi gibi saldırdılar habere.
Şato denince aklınıza ortaçağdan kalmış tarihi eser falan gelmesin.
Eşrefpaşa ve Hatay Semtlerinin gelişmesini sağlayan Varyant yolunun 1955’de açılmasının ardından yapılan ilk yapılardan biri şato denilen yer.
1955 doğumlular ne kadar tarihi ise orası da o kadar tarihi bir yer!.
İlk etapta Şark Kahvesi olarak tasarlanan yapı, 1969 yılında İzmir Belediyesi'nin mülkiyetine geçmiş.
Büyükşehir Belediyesi’nin Tansaş’ın hisselerini elinde tuttuğu dönemde Tansaş’a, Tansaş tarafından da üçüncü kişilere kiralanmış.
Yani bir özel firmaya restoran olarak kiraya verilmiş.
Büyükşehir Belediyesi’nin Tansaş hisselerini devretmesinin ardından sözleşmenin iptali için dava açıldı. Dava 2001 yılında tamamlandı ve Şato Restoran’ı işleten şirket tahliye edilmiş.
2001 yılından bu yana kullanılmayan bina 2005 yılında Meclis kararıyla belediyenin Grand Plaza şirketinin bünyesine girmiş.
O tarihten bu yana kimsenin umurunda değil Şato.
Ta ki, Tunç Soyer'in, burasını  Başkanlık Konuk Evi’ne dönüştürmek istemesine kadar.
Buna karşı çıkanların feryatlarını duyan sanır ki Başkan Şato'yu alıp Seferihisar'a taşıyacak.
Ne yapacak orada Başkan..
İzmir'e hakim bir yerde kurulu bu yerde İzmir’e gelen protokolü ağırlayacak,
Çeşitli üst düzey toplantı ve görüşmeleri gerçekleştirecek.
Ne var bunda.
Babasının malı mı olacak.
Oraya yeniden bir şey mi inşa edecek.
Hayır..
Var olan bir yeri düzenleyip, kiracı gibi oturacak ve belediyenin özel misafirlerini ağırlayacak.
Olay bu kadar basit.
Fakat çıkarılan feryatlara bakan Başkan Soyer'in Şato'yu sahiplendiğini tapusunu üzerine aldığını sanacak.
Ne yapsa mutlu olurduk mesala.
Bir özel üniversitenin vakfına bila bedel kiraya mı verseydi...
Birilerine ücretsiz "geç otur" mu deseydi.
Ne yapıyor adam.
Çoğu kimsenin artık yolunu bile bilmediği bir mekanı yeniden yaşanır hale getiriyor.

Başkanlık koltuğuna oturur oturmaz başlattığı "Akdeniz Birliği" çerçevesinde İzmir'e, Barcelona, Marsilya, Venedik, Selanik, İskenderiye, Beyrut gibi yerlerden gelecek birlik üyelerini  önemli kişileri burada ağırlayacak.
Neresi kötü bunun..
Özel şirketlere restoran olarak kiralanan, sonna unutulup atıl kalan bir yeri tekrar yaşayan bir yer haline getirmek,
"Burasını ücretsiz bana nasıl kiralar" diye ağzı açık bekleyenleri hayal kırıklığına uğratmak, 
Atıl duran bir yeri prestijli bir mekan haline getirmek suçsa..
Büyük suç işlediniz sayın Başkan...