İstanbul’a giderken otobüsler genelde bu kenti pas geçer.İnecek ya da binecek yolcular kavşakta bırakılır ve servislerle şehire giderler.Gerek özel aracımla gerekse otobüsle geçerken geniş alanlara yayılmış haraları,atları görürdüm ama bugüne kadar kenti görmek nasip olmamıştı.Tipik bir Anadolu kenti havasındaki Karacabey ‘de hemen hemen herşey kent meydanı çevresinde konuşlanmış. Kaymakamlık, Belediye,sevgi yolu,parklar,oteller ve yeme içme mekanları.
Karacabey Belediyesi’nin iki dönemdir belediye başkanlığını yürüten Ali Özkan önemli sosyal kültürel faaliyetlere imza atıyor.İşte onlardan biri de “Kitap ve yöresel ürünler günleri”ydi.Tabii bu güzel faaliyette çok emek harcayan Belediye Kültür Müdürü Esra Taştekin Palabıyık ve Körfez Fuar /Mustafa Demirtaş’ı da es geçmememiz lazım.Karacabey’de ortaokul ve lise öğrencilerinin hınca hınç doldurduğu salonda hayata dair birşeyler anlattım.Öğrencilerin “hadi kısa kes”havasında olmamaları konuşmama aktif katılmaları unutulmazdı.Tabii bol bol imza almaları ve resim çektirmeleri de..
Hani çok okuyan mı bilir çok gezen mi derler ya.Her ikisi de diyor ve biraz Karacabey’den bahsetmek istiyorum.Kenti marka yapan sadece atlar değil soğan var mesela. Son yıllarda modern tarım tekniklerini de üretim faaliyetleri arasına katan yöre çiftçisi, büyük çaptaki soğan üretimi nedeniyle de şehrin ‘soğan ambarı' unvanı almasını sağlamış. Karacabey'in yerli cins soğanları, acılığının yemek pişirme sırasında eriyip, kaybolması nedeniyle ev hanımlarının en çok aradığı bir soğan türü.Her ne kadar fiyatlar el yaksa da soğan almadan kentten dönüş yok.
Karacabey turuna Leylek köyünden başlamanız tavsiye ediliyor.Eğer şanslı gününüzdeyseniz Leylek Yürüyüş Yolu’nda Adem Amca’ya ve arkadaşı yaren leylek’e rastlayabiliyorsunuz.Türkiye’nin ilk özel kuş cenneti Uluabat’ta.
Türkiye'de ve dünyada eşine az rastlanır türdeki longoz ormanlarında bulunan ağaçlara sarmaşıklar ve nilüfer çiçekleri eşsiz bir güzellik katıyor.Bu bölgede yer alan poyraz ve dalyan göllerinde bol miktarda turna, sazan, yılan balığı ve kefal yaşıyor.Su kuşlarının üreme ve barınak sahası olan bu göllerde su ve kara ördek avcılığı yapılabilmekte. Aynı bölgedeki dansçı ayı barınağında ise, meydanlarda oynatılarak sırtlarından para kazanılan birçok ayı kendilerine uzatılan yardımlarla özgürce barındıkları doğal yaşam ortamı bulmuşlar. Burası ülkemizin tek ayı barınağı.
Ormanın derinlikleri, sahip oldukları yollarla doğal güzelliklerinin kapısını aralarken, dağ sporu ve yürüyüş meraklılarına 'geç kalmayın' çağrısı yapıyor.Yeniköy göz kamaştıran mis kokulu ormanı, pırıl pırıl denizi, alabildiğine geniş temiz kumu, şeker gibi soğuk suyu, eşsiz güzellikteki piknik yeri, dağ ve denizle birleşen nehirlerinin su sporlarına olanak tanıması ile iştah kabartıyor.