23 NİSAN'IN ASLINDA 101. YILI


23 Nisan 1920 Cuma, Türk milletinin iradesini temsil eden Birinci Büyük Millet Meclisi'nin açıldığı ve Türk halkının egemenliğini ilân ettiği gündür.

Rasim Kayım, TBMM'nin açıldığı günü anılarında şöyle anlatıyor:

“23 Nisan 1920 Cuma günü Mustafa Kemâl Paşa maiyeti erkânı ile birlikte -ben de beraber-dim- Cuma namazı için camiye gittik. Namazı kıldıktan sonra çok kalabalık olan cemaatla birlikte cami önünden başlayarak coşkun alkışlar arasında yürüyerek Ulus'da ki ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi binasının önüne geldik.
Mustafa Kemâl Paşa Meclisi açmadan önce, Bursa Milletvekili Hasan Fehmi Bey burada dua etti. Halkın coşkun nidaları arasında Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı. Milletvekilleri meclise girdi. Paşa, daha başta Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisliğine seçildi.
Sabahları ve öğleden sonra Meclis müzakereleri devamlı olarak yapılırdı. Ben de fırsat buldukça gündüzleri Meclis müzakerelerini dinlemeye giderdim. Bu mecliste çok değerli hatipler vardı. Hamdullah Suphi (Tanrıöver), Tunalı Hilmi Bey, Ruşen Eşref (Ünaydın), bunlar arasındadır. Bunlar Meclis Kürsüsünde çok heyecanlı, yararlı ve olumlu konuşmalar yaparlardı.”

Mustafa Kemal, daha sonra 23 Nisan 1924'te de "23 Nisan Meclisin açıldığı günü" Ulusal Egemenlik Bayramı olarak kutlanmasına karar vermişti. 5 yıl sonra 23 Nisan 1929'da bu bayramı çocuklara armağan edilmiştir diye kayıtlara geçmişti.  Ancak, bu bayram 23 Nisan 1927'de Himaye-i Etfal Cemiyeti'nin (günümüz Çocuk Esirgeme Kurumu'nun) o günü “Çocuk Bayramı” olarak duyurmasıyla başlamış kabul edilir.
Aslında Himaye-i Etfal Cemiyeti'nin 23 Nisan'la ilgili çalışmaları daha önceki yıllarda vardır ve hatta çocuklardan da söz edilmiştir. Kurum, 23 Nisan 1923'te millî bayram için pullar bastırmış ve satmıştır.

23 Nisan 1924'te Hâkimiyet-i Milliye gazetesinde “Bu gün Yavruların Rozet Bayramıdır” ibaresi yer almış, 23 Nisan 1926'da da yine aynı gazetede “23 Nisan Türklerin Çocuk Günüdür” başlıklı bir yazı kaleme alınmış ve bu yazıda cemiyetin bu günü çocuk günü yapmaya çalışarak doğru yolda olduğu ve para kazanan herkesin bu gün cemiyete çocuklar için bağışta bulunması gerektiği vurgulanmıştır.
Nihayet 23 Nisan 1927'de Himaye-i Etfal Cemiyeti o günü Çocuk Bayramı olarak şöyle duyurmuştur:

"Millet Meclisimizle millî devletimizin Ankara'da ilk teşkile günü olan Millî bayram Cemiyetimizce çocuk günü olarak tesbii edilmiştir. Bize yeni bir vatan veyeni bir tarih yaratıp bırakan mübarek şehitlerle fedakar gazilerin yavruları fakir ve ıstırabın evladları ve nihayet alelıtlak bütün muhtac-ı himaye-i vatan çocukları namına milletin şevkatli ve alicenab hissiyatına müracaat ediyoruz. Kadın, erkek, genç, ihtiyar hatta vakti ve hali müsait çocuklardan mini mini vatandaşlar için yardım bekliyoruz. Her sayfası başka bir şan ve muvaffakiyetle temevvüç eden milletimizin, yarın azami derecede muavenet göstermekle beraber, çocuk gününün layıkı veçhiyle neşeli ve parlak geçirilmesi için aynı derecede alaka ve müzaheret göstereceğinden emin olan Himaye-i Etfal Cemiyeti, şimdiden arz-ı şükran eder.”

23 Nisan 1929'da Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne götürülen 4.000 İstanbullu çocuk  Meclis Başkanı'ndan şu isteklerde bulundu:

“TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA,

Büyük Türk milletinin muhterem vekilleri, biz Çocuk Bayramı'nı kutlayan dört bin çocuk, aşağıdaki ihtiyaçlarımızı kabul için milletin büyük vekillerine müracaat ediyoruz.

1. Her çocuğa eşit gıda, sağlık ve hayat isteriz.

2. Çocukların dilenmesini yasaklayan kanunların şiddetle tatbik edilmesini isteriz.

3.Çocukları evlerde, okullarda, sokaklarda, her yerde dövenlere karşı tarafsız davranmanızı, çocuklara işkenceyi yasaklayacak ve cezalandıracak bir kanun çıkarmanızı isteriz.

4. Küçük çocukların hamallığına, yük taşımasına mani olmanızı isteriz.

5. Çocuk sinemaları isteriz.

6. Fakir, zengin her çocuk için izci teşkilatı isteriz.

7. Her çocuğa okul isteriz.

8. Sokaklarda yatan çocuklara çatı isteriz.

9. Fakir çocukları koruma için Çocuk Esirgeme Kurumu'nun her tarafa yayılmasını ve kuvvetlenmesini isteriz.

Türk çocuklarının bu isteklerinin Türkiye Büyük Millet Meclisine yaptığımız bu ilk müracaatımızın geri çevrilmemesini rica eder, hepinize hürmetlerimizi bildiririz.”

1979'da, ilk kez altı ülkenin de katılmasıyla uluslararası boyuta taşıdığımız bu millî bayramımıza, ortalama olarak her yıl kırkın üzerinde ülkeden gelen ve Türk çocuklarının misafiri olan yabancı ülke çocukları da katılmaktadır. Dünya'da çocuklarına bayram hediye eden ve bu bayramı bütün dünya ile paylaşan ilk ve tek ülke Türkiye'dir.

“Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da millî egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir.”  
Mustafa Kemal Atatürk.