KILIÇDAROĞLU "ADALET" DİYE BOŞUNA YÜRÜDÜ


Hukukun üstünlüğü mü?

Üstünlerin hukuku mu?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Hukukun üstünlüğünün sağlanması" için "Adalet" diyerek yürüdü Ankara'dan İstanbul'a.

Hukukun herkese bir gün lazım olacağını haykırdı her adımında.

Hukuk karşısında herkesin eşit olması gerektiğini dile getirde her sorulduğunda..

Boşuna yapmış bütün bunları...

Gerçekten boşuna yürümüş o yaşında o kadar yolu...

Türkiye'de hukukun üstünlüğünü savunan CHP Genel Başkanı Kemal Klıçdaroğlu, dönüp İzmir'e baksa kendisi de kabul ederdi boşuna yürüdüğünü...

Genel Başkanının "Adalet" diye "Hukukun üstünlüğü"  diye, "Şahısların kimliği hukuk karşısında ona üstünlük sağlamamalı" diye yüzlerce kilometre yürüyen bir partinin İzmir'deki halini duymadıysanız yazayım:

Sosyal medya eleştirileri nedeniyle 3 isim hakkında soruşturma başlatıldı,

Kim bunlar...

Oktay Gökdemir, Cesamin Özkan ve Emre Güngör.

Şu an sıradan partililer.

Ama partiye yıllarca hizmet etmişler.

Oktay Gökdemir, "Cumhuriyet'in 90 Yıllık Çınarı" isimli kitabında CHP'nin tarihini yazmış. 

Kitabın önsözünün yazarı da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu...

Nedir bu insanların suçu..

"Sosyal medyada CHP içindeki bazı makam sahiplerini eleştirmek..."

Partiye karşı işlenmiş bir suç, söylenmiş kötü bir söz yok yani..

Bazı belediye başkanlarının çalışmalarını, hal ve tavırlarının CHP'ye yakışmadığını yazmış ve kendi facebook sayfalarında paylaşmışlar.

Birilerinin zülfiyarine dokunmuşlar ki, hemen haklarında soruşturma açılmış..

Açılır elbet.. 

İnsanlar da giderler ve kendilerini savunurlar.

Böylece hukuk işlemiş olur bu sıradan partililier için.

Peki bu partililer savunmak için gittiklerinde, 

"Biz sadece düşüncelerimizi dile getirdiğimiz için bizi sorguluyorsunuz...

Milletvekilimize "Allah Belanı versin" demedik..

Genel merkezimizin onayı, İzmirlilerin oylarıyla milletvekili seçilen vekilimize 'Seni milletvekili yapanın Allah belasını versin.." demedik..

"Aynı vekile yüzlerce kişinin önünde 'Terbiyesiz....' diye bağırmadık..."

Partimiz için, "Vatandaş, yolda 'bu yönetim değişmezse CHP'ye oy vermem' diye bağırıyor, CHP olarak bir yol haritası çizerek ülkemize ve yurt dışına sunduk mu? Dış politikamız var mı? Aklı ve bilimi rehber almıyoruz. Genel başkan yardımcıları odada muhabbet edecek, dedikodu yapacak. Böyle olmaz kardeşim. Genel merkeze gitmek istemiyorum. Gittiğimde moralim bozuluyor. Çalışma azmim kırılıyor..." demedik..."

Derlerse ne diyecek siniz..

Bütün bunları yüzlerce kişinin önünde yapan, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında tek bir işlem dahi yapmadığınızı nasıl anlatacaksınız, bu sıradan partililere...

"Siz sıradan üye, o kocaman belediye başkanı nasıl soruşturma açarız onun hakkında mı" diyeceksiniz...

Bunu belki onların yüzüne söyleyemezsiniz fakat yaptığınız aynen budur..

Parti içinde hukukun üstünlüğü değil, üstünlerin hukukunun geçerli olduğunu  gösterdiniz zaten milletvekilini rezil eden, parti yönetiminin çalışma azmini yok ettiği kişi hakkında tek bir işlem yapmamakla..

Gördünüz mü Sayın Kılıçdaroğlu..

Eğer siz de İzmir'de bu yaşananları normal kabul ediyorsanız sözüm yok.

Fakaaat... "Olmaz böyle şey.." diyorsanız..

Boşuna yürümüşsünüz..

"Adalet..." diye

"Hukukun üstünlüğü.." diye

Hayatınızı tehlikeye atarak boşuna yürümüşsünüz..

İzmir'de durum .budur...