SAYIN BAŞKAN, İZMİR HALKI APTAL DEĞİL


İzmir Büyükşehir Belediyesi, Karşıyaka'daki "Atatürk ve Yerel Yöneticiler Anıtı'nı yıktı mı, yıkmadı mı?

"Yıkıldı" diyenler belge olarak, anıtın 16 Ağustos öncesi ve 16 Ağustos sonrası fotoğrafını ortaya koyuyorlar.

Atatürk heykeli ile İzmir ve Karşıyaka'ya hizmet eden belediye başkanlarının masklarının bulunduğu anıttan eser kalmamış.  Platform darmadağın edilmiş. (Anıtın eski ve yeni hali aşağıda)

Karşıyakalı bağırıyor,  "Atatürk Anıtı'nı yıkmışlar..."

Tepkilerin büyümesinden endişelenen İzmir Büyükşehir Belediyesi açıklama yapıyor:

"Yıkmadık, Yıkıldı diyenler yalan söylüyor. Sadece oradan kaldırdık... İşler bitince geri getireceğiz.."

"Yıktık" diyemiyorlar...

Diyemiyorlar çünkü Atatürk Anıtı yıkmanın siyasi bedelinin ağır olacağını biliyorlar...

Yıkımı yumuşatmaya, başka kelimelerle anlatmaya çalışıyorlar...

"Bulunduğu yerden söküp aldık, daha sonra adına yakışır bir yer bulup oraya koyacağız..."

Ama ortadaki gerçeği bir türlü yok edemiyorlar..

Atatürk ve Yerel Yöneticiler Anıtı artık yok ve platformu darmadağın...

Ne söylerlerse söylesinler, gerçek apaçık ortada... 

Anıt yok artık..

Büyükşehir'in içinde bulunduğu durumdan kurtulmak için yaptığı açıklamaları çok güzel özetleyen bir fıkrayı anlatayım size..

Bir ülkede kralın binlerce atı varmış.

Ülkede yaşayan her aileye bir at düşücek kadar çokmuş atları.

Kral da bu atları her yıl bu ailelere dağıtır bakmalarını istermiş.

Verirken de eklermiş tabi:

"Bir yıl sonra atlarımı sağlıklı geri isterim. Kim gelip 'At öldü' derse onun kellesini alırım..."

Yıl geçmiş atların teslim edilme tarihi gelmiş.

Kralın verdiği ata iyi bakamayıp öldüren bir aileyi almış bir telaş.

Kim gidip krala, "At öldü" diyecek. Biliyorlar ki böyle derlerse kelle gidecek..

Evin en uyanığı "Ben söylerim" demiş ve sarayın yolunu tutmuş, sıraya girmiş.

Önündekilerden atı teslim edenler sevinçle dönerken "At öldü" diyenlerin kellesi oracıkta alınmış..

Sıra bizim uyanığa geldiğinde, kral sormuş:

At nerede?

Uyanık yanıtlamış:

"Yüce kralım bize verdiğiniz at var ya, yere yattı kalkmıyor..."

Eeee demiş kral sonra:

Uyanık devam etmiş:

"Gözlerini yumdu açmıyor...."

Kral hiddetlenmiş eeeeeeee demiş:

Uyanık, "Efendim nalları göğe dikti indirmiyor" diyince kral kükremiş:

"Şuna öldü desene...."

Uyanık hemen atılmış:
"Onu da siz söyleyin yüce kralım ben söylemem...."

Kral,  "At öldü" demeyip idamdan kurtulacağını sanan uyanığın kellesini, "Kendisiyle dalga geçtiği için" oracıkta kestirivermiş..

KISSADAN HİSSE

Halkı aptal yerine koymayın.