Olmadı sayın Kocaoğlu


Gerçekten olmadı…

24 Haziran seçimlerinde  CHP ile arasındaki yüzde 8’lik oy farkını ‘genel başkan ben olmalıyım’ diye yorumlayan Muharrem İnce’nin değirmenine su taşımanız yakışmadı.

‘Kurultay istemiyorum’ deyip, özel yemek sonrası ‘kurultay olmalı’ diye açıklama yapan Muharrem İnce’nin yanında yer almanız olmadı.

Eskişehir’de, Aydın’da, Muğla’da, Çanakkale’de, Edirne’de, Hatay’da, Tekirdağ’da, Yalova’da sizin gibi belediye başkanları sessiz kalıp olan biteni izlerken, sizin kalkıp ‘değişim olmalı’ demeniz hiç ama hiç olmadı.

Çünkü, buzdolabı satarken belediye başkanı olduğunuzu unuttunuz!

Behçet Yavuz’un adı açıklandığı halde kabul etmemesi nedeniyle son anda çekilmesiyle, müthiş şansınızın sonucu o koltuğun size geldiği hafızanızdan çıktı.

Ahmet Piriştina’nın ani ölümümden sonra bir anda yine müthiş şansınızın sonucu Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğunun size verildiğini hatırlamadınız.

Deniz Baykal genel başkan olduğu dönemde sizden vazgeçmeye hazırlanırken Buca’da Giraudların arazisine verdiğiniz müthiş imar sonrası yeniden aday olduğunuzun farkına varmadınız.

Adaylığınız tartışma konusuyken, patlayan yatak skandalını ardından Deniz Baykal’ı gidip Kemal Kılıçdaroğlu’nun gelmesi, size karşı FETÖ’nün kumpasıyla yine başkanlık koltuğunu aldığınızı unuttunuz.

Ne yaptınız?

3 ayı Bornova Belediye Başkanlığı koltuğunda, 14 yıldan fazla İzmir’i yönetince,  her şeyi yöneteceğinizi sandınız.

Her il başkanlığı seçimlerinde ‘ben karışmam’ dediniz ama hep karıştınız.

Ne zaman ‘delege seçimleriyle işim olmaz’ dediyseniz seçimlerin tam göbeğinde oldunuz.

İlçe belediye başkanlarını belirlemenin sizin işiniz olduğunu kabul ettiniz. İstediğiniz isim gösterilmediğinde ‘istifa ederim’ tehdidini masaya koydunuz.

Sizin tercihlerinizin sonucu en az 4 ilçe kaybedildi aldırmadınız.

Çünkü, sevdiniz her şeyi dizayn etmeyi.

Çünkü, büyükşehir belediye başkanı olunca, kentin abisi konumuna gelince hep sizin dediğinizin olması gerektiği gibi bir kanıya kapıldınız.

Ne yapmadınız biliyor musunuz?

Belediyeyi bu kentin hayat standardını yükseltecek kalitede yönetmeyi unuttunuz.

Bu kent sizin sayenizde o kadar çok zaman kaybetti ki, Allah’tan AK Parti düşmanlığı kronikleştiğinden seçim kazandınız.

O kadar gereksiz yatırım yaptınız ki, kimse sorgulamadı.

Metro şimdiye kadar çoktan Narlıdere’ye, Buca’ya gitmesi gerekirken ortada olmamasına kimse bakmadı.

Kentli, aynı işi daha nostaljik ve ucuz vapurlarla yapılabilecekken 350 milyon dolara körfeze aldığınız o pahalı katamaranları es geçti.

İzmirli başarılı olmadığınız halde girdiğiniz seçimlerde sırf AK Parti gelmesin diye size oy atınca kendinizi ‘olmazsam olmaz’ sanmaya başladınız.

Böyle olunca Ankara’ya da karışma cesaretini buldunuz!

Ne yazık ki yanlış yaptınız.

Karıştınız ve şimdi selden kütük kapma niyetinde olmakla suçlanıyorsunuz.

Yaklaşan yerel seçimlerde aday yapılmayacağınız için İnce’nin safına geçtiğiniz söyleniyor.

Derdinizin koltuk olduğu itham altındasınız.

Anlayacağınız karizmayı çizdirdiniz.

Yani ‘Değişim olmalı Kılıçdaroğlu gitmeli’ açıklamanız olmadı

Gerçekten olmadı…