ÖĞRENCİ GÖZÜYLE LGS


Aylardır 8. Sınıflar olarak beklediğimiz LGS sınavına girdik.

Sınavın sayısal oturumu çoğu kişi için çok zor geçti... Öğretmenlerimizin arada kalıp yapamadığı sorular oldu. Fakat bence LGS’nin sadece bir kısmına odaklanıp, sayısal oturumunun zorluğu konuşulması gereken kısım değil.

Bence konuşulması gereken kısımlar boşa harcamış olduğum zamanlar.

Bu sene içinde ben ve yaşıtlarım her bir dersten binlerce soru çözdük. Çoğu sosyal aktivitelerimize kısıtlamalar, sınırlar koyduk.

Mesela ben aldığım tenis derslerini haftada üç güne düşürdüm, yazmaya, çizmeye ve sevdiğim bazı dizileri izlemeye ara verdim. Bu sene heveslenip aldığım gitarı bir kenara bırakırken şu ana kadar oldukça iyi olan İspanyolcam geriledi çünkü sınava çok odaklanmıştım ve stresten hiçbir şey yapamıyordum.

İnkılap dersindeki her şeyi tek tek ezberlemek yerine, kişisel olarak bana zor olan din dersini anlamak yerine, Türkçe dersi için çözdüğüm binlerce soruyu çözmek yerine eski antrenman düzenime devam edebileceğimi düşünüyorum.

Sözel kısmın oldukça kolay gelmesi, bu sene için bir kenara bırakmış olduğum hobilerim ve tutkularımı bırakmamış olmam gerektiğini düşündürttü. Ya da bende kalıcı etkiler bırakabilecek bir şeyler yapmayı deneyebilir, kendime bir şeyler kazandırabilirdim.

Sayısal bölüme gelirsek, bir sayısalcı olarak hayal kırıklığına uğradım. Şu ana kadar çözmüş olduğum sorular tarzında sadece birkaç soru çıktı. Çözdüğüm onlarca deneme ve yüzlerce sorunun emeğini alamadım. Keşke heveslendiğim gitara devam edip, İspanyolcamın gerilemesine izin vermeseydim…

Asıl konu, bu sene hiçbir kalıcı anı veya sonraki senelerde kullanabileceğim bilgiler bırakmamış olmam. Zamanımı iyi kullanıp, hobilerime yine devam edip hobilerime yenilerini katmak isterdim. Yine de bu sene sayesinde hiçbir olayın sizi tutkularınızdan uzak tutmaması gerektiğini öğrendim.

Bir dahaki seneler ve bu yaz boyunca, yapamadığım her şeyi yapacağım çünkü beni bundan geri tutabilecek hiçbir şey yok.