DÜĞÜNÜNÜZE, CENAZENİZE PARTİ BAŞKANLARI GELMEZ!


Siyasi görüş farklılıkları yüzünden tepedekilerin tepişmeleriyle sen komşunla, eşinle, dostunla tepişme... 
Kırmayın birbirinizi...
Üzmeyin..
Yarın başınız dara düştüğünde yine onlar yanınızda olacak. 
Ankara'dakilerin haberi bile olmayacak üzüntünüzden, derdinizden, sevincinizden..
Bakın ne güzel anlatmış Muharrem İnce:
"Çocuğunu okula yazdıracaksın. Araştırdın sordun soruşturdun. Herkes, "Nihal Öğretmen iyidir" dedi. Gittin okula kayıt için, bir de baktın ki MHP İl Başkanı'nın eşi. Bildiğin koyu ülkücü. Vazgeçmezsin, okulda CHP'li AK Partili öğretmen aramazsın. O bildiğin ülkücü öğretmene emanet edersin çocuğunun geleceğini. Senden benden de iyi sahip çıkar. Kendi çocuğu gibi gözünden bile sakınır.
AK Partili esnafsın, bankada acil işin var... Dükkanda kalfa, çırak yok... Kilit vurmak yerine dükkanı CHP'li yan komşun kasap Mehmet’e emanet edersin; "komşu göz-kulak olur musun bir saat işim var" dersin, o da kendi dükkanı gibi bakar, AK Parti il merkezini arayıp bu ricada bulunamazsın. Bulunsan da gelip dükkanını bekleyen olmaz.
CHP'lisin gece saat 02:00, 3 yaşındaki bebeğin ateşlenmiş altında araban yok, AK Partili üst komşunun emekli polis memuru Rıza Amcanın zilini çalarsın, pijamalarıyla koşar gelir. Alır oğlunu götürür hastaneye. Gece boyu seninle nöbet tutar başında. CHP il başkanlığını aramazsın. O saatte arasan da bırak geleni, telefona bakan bile olmaz….
O partilisin, bu partilisin, ideolojin, fikrin ne olursa olsun bu yaşına kadar yanında olduğun, sokağa çıktığında selâmlaştığın, hal hatırını soran dostların, arkadaşların, komşuların, akrabaların seninle aynı fikri paylaşmak zorunda değildir. Ve yaşadığın sürece iyi ya da kötü gününde bu insanlar senin yanındadır her zaman...
Düğün dernek edersin misafirlerinin arasında AK Partili de, CHP'li de, MHP'li de vardır... Hediye getirirler, altın takarlar; cenazen olur taziyeye gelirler. Yeri gelir tabutunun altına hep birlikte girer, omuz verirler. Arkandan helal ederler haklarını. 
Düğününe, taziyene AK Parti Genel Başkanı gelmez, Cumhurbaşkanı gelmez, CHP Genel Başkanı gelmez, MHP Genel Başkanı ya da başbakan da gelmez…
Selanı bile duymaz onlar. Ama olur da onlar yüzünden kırarsan sevdiklerini bu sefer işte o zaman yalnız hissedersin kendini. Halayın başına girdirecek komşu da bulamazsın, cenazende fatihanı okuyacak dost da...
Siyasi görüş farklılıkları yüzünden tepedekilerin tepişmeleriyle sen komşunla, eşinle, dostunla tepişme... Dünya bir tane ve hepimiz burada yaşıyoruz, ama acı ama tatlı, güçlü ve akıllı olmak zorundayız..
Güçlüyseniz, akıllıysanız bölünmeyin birleşin... Daha sıkı sarılın birbirinize, oyunlara gelmeyin...
Klavye başında birbirinize küfür, tehdit sallayarak siyaset yapmayın... Siyasetinizi sandıkta yapın..
Bizim birbirimize ihtiyacımız var, birlik olmaya ihtiyacımız var.
Siyasi kimliklerimizin, ideolojilerimizin, ırklarımızın, milletlerimizin, dinlerimizin taaaa arkasında olan birisi var. İNSAN olan halimiz. Birbirimize baktığımızda taaa derinlerdeki o kimliği görmeyi başarmalıyız.
“Hep birlikte yaşamak istiyor ama hep birlikte ölmek istemiyorsak birbirimize saygı duymayı öğrenmeliyiz…”