Atatürk sevgisi, adalet duygusu


Atatürk'ü sevmemiz için o kadar çok neden var ki..

Saymakla biter mi..

Ulu Önderimizin, ülkemiz ve insanları için yaptıklarını anlatmaya ne bu sütunlar ne kitaplar ne de romanlar yeter.

Ben bugün, bu nedenlerden sadece birini paylaşmak istiyorum sizlerle.

Atatürk'ü ve adalet duygusunu...

Bakın, Avrupa'da hukuk fakültelerinin duvarlarında, "Berlin'de hakimler var " yazılıdır.

Bu okullara gidenin ilk gördüğü, ilk okuduğu cümledir, "Berlin'de hakimler var" sözü.

Peki nereden geliyor bu söz ve bizi ve Atatürk'ü nasıl ilgilendiriyor.

Hemen anlatayım:

KRAL VE DEĞİRMENCİ

Alman Kralı II. Frederick, 1750 yılında Berlin'in banliyösü Potsdam'dan geçerken orayı çok beğeniyor.
"Burada bana bir saray yapın" diyor.
Ertesi gün adamları gidip bakıyorlar, Kral'ın beğendiği yerde bir değirmen var.
Kapıyı çalıyorlar, kapıyı yaşlı bir değirmenci açıyor.
Kralın adamları: "Bizi Kral gönderdi. Burayı satın alacak. Fiyatı ne..."
Değirmenci şaşkın, "Satmıyorum ki?"
Kralın adamları daha da şaşkın:
"Aptallaşma Kral istiyor. Karşı gelinir mi?"
Değirmenci: "Kral'a söyleyin, burası benim satmıyorum..."
Adamları dönüp Kral'a söylüyorlar:
"Efendimiz saray yapacağınız yerde bir değirmen var sahibi deli. Satmıyor."
Kral, kükrüyor:
"Çağırın şu değirmenciyi buraya.."
Değirmenci geliyor, Kral bağırıyor,
"Yanlış anladın herhalde değirmenci. Orayı ben istiyorum..."
Değirmenci, "Yanlış anlamadım, satmıyorum!"
Kral köpürüyor, "Paranı al Almanya'nın istediğin yerine değirmen yap..."
Değirmenci yanıt veriyor: "Burası dedemden babama babamdan da bana kaldı. Ben de çocuğuma bırakacağım. Satmıyorum! Sen sarayını başka yere yap..."
II. Frederick ayağa kalkıyor;
"Değirmenci, unutma ben Kralım!"
Değirmenci bakıyor ve güven dolu gözlerle diyor ki;
"Asıl sen şunu unutma, Berlin'de hakimler var!"
Bu söz üzerine kral değirmeni satın almaktan vazgeçip, onun yanındaki arsaya sarayını inşa ediyor.
Değirmenci ile Kral komşu oluyor.

ATATÜRK VE ADALET

Ve bu olayın üzerinden tam 167 yıl geçiyor...
1917 yılının son günü...
Berlin'de bir otelde yılbaşı kutlamaları yapılacak.
Davetliler arasında Osmanlı heyeti de var..
Aralarından genç bir subay bu öyküyü anlatıyor heyetteki arkadaşlarına, sonra da,
"Potsdam çok yakın. Gidip o değirmen ve sarayı görelim" diyor.
Heyet, eğlenceyi tercih edip gelmiyor.
Genç subay, tek başına gidiyor.
Herkes yılbaşı kutlarken o gidip adaletin simgesi saray ve değirmeni izliyor bütün gece....
Kim biliyor musunuz o adalet aşığı, mavi gözlü genç subay:
Mustafa Kemal Atatürk...
Ülkesine özgürlüğü, adaleti, barışı, sevgiyi, kardeşliği getiren Mustafa Kemal Atatürk.
"Kral bile olsanız, adaletten üstün olamazsınız" diyen Atatürk..
Bugün, Berlin’deki Potsdam semtine giderseniz, adaletin, kralla değirmenciyi eşit tuttuğunun en güzel örneği olan sarayla değirmeni yanyana görürsünüz.
Ve…
Onu yılbaşı gecesi tek başına seyreden modern Türkiye'nin kurucusu Atatürk'ü yanınızda, kalbinizde, ruhunuzda hissedersiniz...