CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Today’s Zaman” isimli bir Cemaat Gazetesi olduğu ileri sürülen yayın organına, “Altı oku yeniden yorumlamak zorundayız” açıklamasını yapmıştı.
”6 ok değişmeyecek ama bunların yorumu daha çağdaş, daha evrensel anlayışa göre olacak” buyurmuştu.
Kimlerle mi yapmıştı bu yeni yorumlamayı?
Parti Meclisi’nde tartışıldığı iddia ediliyordu.
Ben toplantılara katılma hakkına sahip değilim.
İçeriden bilgi alacak gücüm de yok.
Orda, burada söylenenlere, yazılanlara göre Parti Meclisi üyeleri bunlardan haberdar idiler.
Parti Meclisi toplantısında Enis Tütüncü'nun hazırladığı, “Anadolu Solu” başlıklı 18 sayfalık rapor okunuyor, tartışılıyor ve kabul ediliyordu.
Evet, kabul edildi.
Kurucu iradenin söyleyip yazdıkları yok sayıldı.
Sanki darbe yapmışlar. Tamamen ele geçirmiş oldukları var sayımıyla kendilerini kurucu irade yerine koyarak yeniden “Anayasa yapıyoruz” sandılar.
CHP Parti Meclisi, 6 OK’a yakıştırılan yeni tanımları, en üst resmi organında kabul ediyordu.
“Gidin kendi partinizi kurun. Kurucu irade ilkeleri ile oynamayın” diyen çıkmadı.
“Altı Ok, Bundan böyle,”Öyle Değil; Böyle yorumlanacak TIPIŞ/ TIPIŞ” dediler.
6 Ok’u kirletiliyordu, susuyorduk.
Kirlenme nasıl mı olacaktı?
Şöyle olacaktı Kemal Bey’in 6 OK değişiklikleri;
“Cumhuriyetçilik: Demokrasi, özgürlük, eşitlik bütünlüğünde yaşam biçimidir.
Milliyetçilik: Sevgi, barış ve dayanışma temelinde yurttaşlıktır,
Halkçılık: Orta sınıfın üstünlüğünde sosyal adalettir,
Devletçilik: İnsan merkezli sosyal devlettir,
Laiklik: Aklın özgürleştirilmesidir,
Devrimcilik: Gençliğin öncülüğünde değişim..”.
6 OK’un ‘gerçek yorumu’ , ‘bazı kişileri’ rahatsız ediyordu. Ayrımına varamadık.
Rahatsız olmasalar, o ilkelere göre hareket etseler iktidar yolu açılacaktır farkında değiller mi?
Farkındalar.
Halkçılık orta sınıfın üstünlüğünde sosyal adaletmiş.
Seçim sonuçlarını bilmezler mi?
CHP’nin oy oranın yüksek olduğu illere bakın.
Aydın kesimin orta sınıfın üzerinde olan “Benim yaşantıma AKP müdahale etmesin CHP ‘ye oy vereyim “ diyenlerin çoğunluk olduğunu bilmezler mi?
Laiklik “aklın özgürleşmesi” imiş.
Hani “Türkiye’de Laiklik tehlikede değildir” diyorlardı ya, bunların laiklikten ne anladığı anlaşıldı:
Özgür akılmış…
Yurttaşlık kavramı konusunda hiçbir şey demeyeceğim.
Bu söylem AKP söylemine çanak tutmaktı.
Anayasa’dan “Türk Milleti” ve “Türk” kavramını çıkartmaya zemin hazırlamaktı.
Değişimi, devrim sananlar, önce 1789 Fransız İhtilali ve Fransız Devrimi ile bilgi edinsinler.
Yeter.
Yok, Devrim sözcüğünün anlamından bihaber galiba bunlar.
Atatürk, Büyük Nutuk'unda, 23 Nisan 1920 günü toplanan Meclis'in bir hükümet kurmasıyla ortaya çıkan fiili durumu şöyle özetlemiştir:
“Böyle bir hükümet, milli hâkimiyet esasına dayanan halk hükümetidir. Cumhuriyettir."
Bunu bile bilmiyor, bilmezden geliyorlar.
Laiklik tehlikededir…
Cumhuriyet tehlikededir…
Milli bütünlüğün bölünmesi için sürdürülen çalışmalar had safhadadır…
Halkçılık ilkesi, emperyalizmin yerli işbirlikçileri eli ile uygulamaya konulan “Serbest Piyasa Ekonomisi” sistemi ile yerle bir edilmiş durumdadır.
Devrimcilik, bugünün yöneticileri için gerçek bir “öcü”den ibarettir...
Amaç, İktidar olmak falan değil.
Acaba, CHP geçmişinden Atatürk’ü silmek olabilir mi?
Onun kurduğu parti ile söylediklerini değiştirmek, ilkelerini yeniden yorumlamaya kalkmak, başka ne anlama gelebilir acaba?
CHP’nin geçmişi ile kökleri ile bağlarını koparmakla görevlendirilmiş bir zihniyetle karşı karşıyadır Türkiye.