BARZANİ'NİN RÜYASI


BARZANİ, ırkçı ve şovenist duygularıyla beslediği,  “Büyük Kürdistan” hayalini hiç aklından çıkarmadı.

Bunun için pek çok insanlık dışı uygulama ve hukuksuz uygulamalarda bulundu. 2005 Anayasası ile kendisine bırakılan “Özerk” bölgelerin dışında, gözüne kestirdiği her yeri işgal etti. Pek çok Türkmen ve Arap bölgesini silah zoruyla Kürtleştirdi. Statüsü belli olmayan “Kerkük” de bunlardan biri.

Bunları yaparken her zaman ABD ve İsrail’den yardım gördü.Pentagon ve ABD Ordusu Peşmergelere  her zaman destek verdi.

Bugün Ortadoğu’da meydana gelen olaylar aslında hala bitmeyen 1.Dünya Savaşı sonuçlarının bu güne yansımasıdır. Haritalarla oynamayı, yeni rejimler tasarlamaya alışmış emperyalist güçlerin yüzyıllık mirası yeniden gündeme getiriliyor.

Ufaltılmış ülkelerden, yeni kukla devletler tasarlayarak, Ortadoğu’da yeni bir atlas haritası hazırlanıyor. Başta ABD, Batı Ülkeleri doymak bilmedikleri sofralarına yeni yemler koyabilme çabaları, Suriye’nin kuzeyinde yaşananlar da bu düşüncenin ürünüdür.

Ülkenin kuzey hattı boyunca, adına “Kantonlar” denilen yeni kukla oluşumlar, tampon devletler, montajlanmış yapılar oluşturulmak isteniyor.

Suriye ve Kuzey Irak’ta olup bitenler aslında Türkiye’nin kuşatılması planıdır.

”Bağımsız Devlet” denmesi de Türkiye’yi köşeye sıkıştırma hamlesidir.

Birilerinin dediği gibi Kürtlerin kendi kaderini tayin etmek için referandum yapılmadı.

Yabancı güçler, Barzani üzerinden Kürtlerin kaderini tayin etmek istiyor. Barzani küresel Siyonist lobinin istediği yönde bir adım atmıştır.PKK gibi Kürtleri küresel siyonist cepheye asker yapmaya çalışıyor.

Sömürgeci zihniyetin halkları birbirine düşmen ederek, aynın dinin, aynı kültürün çocuklarını birbirine kırdırarak, bölgenin barışını dinamitleyerek, yeni ayrışmaları yerleşik hale getirilmesi küresel baronlara hizmet etmektir.

Türkiye bu durumda daha önceki yanlışlardan vazgeçerek, kendi menfaatlerinin gerektirdiği şekilde hareket etmektedir.

Merkezi Irak hükümeti, İran ve Rusya ile anlaşarak, Irak’ın Kürdüyle, Arabıyla, Türkmeni ile diğer tüm yerli halklarıyla bir bütün halinde, barış içinde kendi topraklarına, kendi değerlerine ve kaynaklarına sahip çıkarak yaşamasını istemektedir.

Bu Türkiye’nin bağımsızlığı ve geleceği için çok önemlidir.

Barzani sözde Referandum ile ABD ve İsrail’in istediği için yüzde 40'ı PKK’nın kontrolünde olan Kuzey Irak’ta bağımsız bir Kürt devleti kurmaya kalkarsa, Türk Silahlı Kuvvetleri Irak'a girer hiçbir kimse sesini dahi çıkaramaz.

Suriye devletinden davet alan Rus ordusu nasıl Suriye topraklarına girdiyse, ABD aynı şekilde davetlerle ve izinlerle dünyann dört bir yanında at koşturuyorsa, bugün merkezi Irak hükümetindenden aynı izni alan TSK 'de Kuzey Irak'a girebilir.Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti devletinin eli daha da güçlüdür. 1926 Ankara Antlaşması'ndan doğan haklarımız var.

Biz Kuzey Irak'ta garantör ülkeyiz.1974'te bu sıfatla Kıbrıs'a nasıl bir çıkarma yaptıysak Kuzey Irak'a da öyle gireriz.

Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca söz konusu ülkemizin bekası, milletin birliği ve vatanın bütünlüğü söz konusu olduğunda Çanakkale’de ve Kurtuluş savaşında olduğu gibi gerekeni yapar.