Adalet yürüyüşü amacına ulaşmalı


  CHP, Ana Muhalefet Partisi olarak, ''Adalet'' gibi önemli bir konuda kitlesel  program düzenlemesinden daha doğal  bir şey olamaz.

''Adalet'', ''Basın Özgürlüğü'' ve ''Demokrasi'' gibi değerler bir ülke için çok önemlidir.... Olmazsa olmazıdır.

Başlatılan bu yürüyüş bir hak arayışı olmalıdır.

Türkiye'de adaletin bağımsız, sağlam ve güvenilir temellere oturtulması istenmelidir.

Herkes de böyle samimi ve olumlu hareketi destekler.

Desteklenmelidir de... 

Kılıçdaroğlu'nun başlattığı bu yürüyüş yalnızca ''Adalet''arayışı değildir.

Kılıçdaroğlu bu eylemde referandum sonrası değişen hükümet sisteminde gerekli olacak yüzde 5O artı 1 formülü de düşünmüş ve hem kaybedilen seçimlerden sonra heyacanını kaybeden CHP seçmenini tekrar toparlamak, hem de parti içi muhalefetin ayağa kalkmasının önü kesilerek, eleştirilerin susturulması da amaçlamıştır.

Yani bu yürüyüşten siyasi fayda sağlanmak istenmektedir.

Fransa'da Makron'un başlattığı, ''Yürüyüş Hareketi''nin başarısı Türkiye'de 2019 Seçimlerinde kopyalanmak isteniyor olabilir. 

CHP'nin  bu yürüyüşle siyasi bir rüzgar yakaladığı doğrudur.

Ancak yürüyüş devam etmektedir.

Çok dikkatli ve uyanık olunmalıdır.

Türkiye'de yaşanan önceki olaylardan ders alınmalı, geçmişte yaşadığımız sıkıntıların bu gün bir kez daha tekrarlanmasına sebep olunmamalıdır.

Adalet, özgürlük ve demokrasi gibi vaz geçilmez değerlere FETÖ,PKK ve bazı terör örgütlerinin sahip çıkması, Kılıçdaroğlu'nun başlattığı bu yürüyüşü destekleyip, övgüler yağdırması tesadüf değildir.

Kandil'deki katil terör örgütü baronlarının, patronları bazı batı ülkelerinin ''Kılıçdaroğlu doğru yolda'' demeleri, Fetö'cü hainlerin bu yürüyüşe destek vermeleri sonucu haklı yolda yürüyen CHP'yi yanlış ve haksız hale getirmemelidir.

Bu yürüyüş FETÖ'ye ve PKK'ya bir nefes bir çıkış olmamalıdır dolayısıyla Türkiye'de yeni bir kriz ve kaoslar yaratılmamalıdır.  

Sivil, barışçıl ve zararsız bir eylem olarak başlayan bu yürüyüş aynı şekilde sona ermeli.

Adalet Yürüyüşü planlandığı gibi Maltepe sahilinde,

İstanbul'un sokaklarına dağılmadan,

Cezaevi önünde nümayiş yapmadan,

Provakasyonlara gelmeden,

9 Temmuz Pazar günü gerçekleşecek miting sonrası bitmelidir.

Çok dikkatli olmalı.. Türk, Kürt, Sünni, Alevi kim varsa sokaktan, kışkırtmalardan uzak durup, oynanabilecek  bir oyuna gelmemelidir.

Adalet için Ankara'dan İstanbul'a başlatılan bu uzun yürüyüş yoldan çıkarılmamalı, amacına ulaştırılmalıdır.