Barış


Ülkemiz ve komşularımız zor günlerden geçiyor.

Bir çok adı konulmuş ya da konulmamış mücadele var coğrafyamızda.

Birlik ve beraberliğimizin gelişmesi ve güçlenmesi gereken bir dönemden geçiyoruz.

Son yıllarda gerçekleşen bu olaylar da gösteriyor ki coğrafyamızda barışı ve huzuru getirebilecek en olası ülke Türkiyemiz dir.  

Bu da ; Mevlana,Yunus Emre gibi geçmiş değerlerimize sahip çıkmakla, durmak bilmeden İnsanlığa , Evrensel değerlere  katkı sağlayacak ortak çabalarımızla ve  içte ve dışta barışı yaymakla olacaktır.  

Türkiye yüksek sesle komşularımıza ve dünyaya seslenmeli insanlık için barış ve huzura daveti bıkmadan tekrarlamalıdır.

 Yıllar önce, ablam Konya Selçuk Üniversitesi'nde okurken onu zaman zaman ziyarete giderdim. Ablam her gittiğimde beni Hazreti Mevlana ‘nın türbesine götürürdü. İlk ziyaretimi hiç unutmam; içeri girişte bir ney eşliğinde şu ses karşıladı bizi;

Gel, gel, ne olursan ol yine gel,

İster kafir, ister mecusi,

İster puta tapan ol yine gel,

Bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir,

Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel...

İngilizce ve Fransızcası da arkasından ney sesi  eşliğinde tekrarlıyordu.

Önümüzde Fransız olduklarını sandığım 7-8 kişilik bir grup turist ilerliyorlardı ve birden bu sözleri duyunca ağlamaya başladılar. İnsanın gönlüne hitabeden sözler hangi milletten olursa olsun etkisini gösteriyor,Ne mutlu İnsanı barışa,iç huzuruna yönlendirebilmek.

Hazreti Mevlana yüzyıllar sonra da İnsanlara yol gösterebiliyor.

İnsanlar bir durmalı, geçmişe bakmalı; Hazreti Mevlana'ya ,Yunus Emre'ye ,geçmişte insanlığa seslenen büyük düşünürlere kulak vermeli. Barış için,huzur için sevgi yeşermeli etrafımızda.

Bizler ; yılmadan,umutsuzluğa kapılmadan; doğruluk,güzellik ,barış ve huzur için,İnsanlık için çalışmalıyız.            

Sevgiyle kalın...