CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Kocaoğlu olmalı


2019'da büyük uzlaşmanın adayı kim olmalı?

Uzunca bir süredir düşündüğüm bu sorunun cevabını aslında kendimce bulmuş bulunmaktayım.

Referandumdaki hayır cephesinin motor gücü chp olduğuna göre büyük uzlaşmada ana gövde CHP olacak. Öyle bir aday çıkmalıki Türkiye'yi yeniden demokratik parlamenter düzenin fabrika ayarlarına döndürsün.

Tıkanan Türk demokrasisini çağdaş bir anayasal düzenleme ile 21.yüzyılın katılımcı demokrasileriyle buluştursun.

Fransa örneğinde olduğu gibi herhangi bir parti genel başkanı değil , sağdan soldan , milliyetçi ve mütedeyyin kesimlerden de oy alabilecek bir niteliğe sahip olsun.

%60'lık bir nitelikli çoğunlukla Türkiye'nin önünü açsın.

Eski siyasal reflekslerle düşündüğümüz zaman aday bulamayız. Zira sol kültür Türkiye'de başından beri sekter ve dar kadrocu refleksleriyle bugün kadar  hep insan öğüttü. Ama bulunabilir.yeniden bir Ekmeleddin faciası yaşamamak için öz kaynaklarımıza dönmeliyiz.

Baykal'dan düşünceme göre sadece aday olur.

Tayyip Erdoğan karşısında bir çok seçim kaybetmiş bir siyasetçinin bu seçimi alabileceğini düşünmek benim en azından düşünce sınırlarımı zorlayan bir şey.

Bana göre CHP elindeki mevcut iki büyükşehir belediye başkanını her an böyle bir girişim için hazır tutmalı.

Zaman hızla ilerliyor.

Eskişehir Büyükşehir BelediyeBaşkanı belediyecilik açısından daha şanslı ama Türkiye'nin tümüne seslenme açısından sorun yaşayabilir... Yaşar da...

Geriye İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu kalıyor.

Bu satırların yazarı Aziz Bey'le yaklaşık 9 yıl çalışmış biri olarak onu en fazla eleştiren insanların başında geliyor.

Biliyorsunuz çok yazdım ama ben işin o kısmında değilim.

Aziz Bey, 2019 için bulunmaz kaftan bir aday CHP için.

Bir kere 2004'den bu yana AK Parti politikalarına direnen İzmir'in belediye başkanı.üstelik Tayyip Erdoğan gibi, o da belediyecilikten geliyor.

Üstelik Erdoğan 4 yıl, o 13 yıldır belediye başkanı.lisans ve yüksek lisanns diploması var. AK Parti'nin önde gelen siyasal aktörlerini hep mağlup etmiş. En son başbakan Binali Yıldırım'ı mağlup etmişti.

İzmir belediyesinin uluslararası finans çevrelerine kredi notu Türkiye'den yüksek. Aziz bey, dünyanın neresinde isterse para bulabilir ama Türkiye için zor. Belediye başkanlığında birlikte yönetme konusunda sıkıntıları bir tarafa bırakırsak yerelden kalkınma modeli ile Türkiye'ye örnek olabilecek projelere imza atıldı.

Kooperatifçiliği yaygınlaştıran, üreticiyi kendi bölgesinde güçlendiren projeler.v

Neyse ben bunları saymayacağım ama Aziz Bey zaten iki seçimdir İzmir'de benim büyük uzlaşma dediğim CHP dışındaki seçmenlerden de oy alabilen bir siyasi figür.

İş çevrelerine yakın, esnaf kimliği var. İzmir vergi rekorteni olmuş birisi, paraya ihtiyacı yok. Üstelik Tokatlı.  kökeni dolayısı ile CHP'nin en az oy aldığı İç Anadolu seçmeninden de oy alabilecek bir durumda.

Kentli, orta-sınıf ve seküler seçmenin teredütsüz oy verebileceği bir siyasal aktör.

İzmir'den dışarıya gidenler bunu çok sık yaşamıştır. Herkes İzmir'le gurur duyuyor.

Örneğin ben Sedat Simavi ödülleri için istanbul'a gittim. Herkes , bütün gazeteciler keşke "her yer İzmir olsa" dediler çok şaşırdım.t

Tedavim için Ankara'ya gittim orda da aynı şeyleri işittim.

En son Bosna'da kongrede Türkiye'nin diğer illerinden gelen öğretim üyeleri İzmir'den geldiğimi söyleyince "çok şanslısınız" dediler bana. Aziz Bey'i gerçekten çok seviyorlar ve değer veriyorlar.

İzmir, biz farkında değiliz ama Türkiye'ye umut olmuş, artı CHP'nin elinde kendi öz kaynaklarından çıkaracağı aday profili çok az.

Aziz Bey'in en büyük avantajı ise Tayyip Erdoğan'la siyasi figür olarak benzerlikleri.13 yıldır İBB meclisinde itiraz eden var mı? Yok...

Bürokratlardan bir kaç kişi dışında itiraz eden var mı? Yok...

Türkiye'nin siyasal kültürü ne yazık ki bunu istiyor.

Aziz Bey bu handikaplarını en aza indirdiği sürece ve İzmir yerel politikasından kurtulduğu sürece bana göre 2019 için CHP'nin ve %49'un en ciddi aday profilidir.

Bunu onu en fazla eleştiren birisi olarak yazıyorum ama şimdi zaman eskiyi konuşmak zamanı değil.

Elimizin altından kayıp giden bir memleket var.

Benim hiç bir beklentim yok. Çocuklarım daha küçük.belediyeden iş beklentisi içinde değiller.

Ben üniversite hocasıyım.9 yıl belediyecilik yaptım, yeter bana...

Aktif siyaset hiç yapmıyacağım.

Bu çukurda Aziz Bey'e en fazla benim karşı olmam gerekir...

Ama onu yapmıyorum.

Büyük uzlaşmanın çocuklarımıza ve gençlerimize yeni bir Türkiye vaat etmesi için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini düşünüyorum.

Olur mu?

Mümkün bana göre...

İzleyip göreceğiz.....