2. Kurtuluş Savaşı


Türkiye Cumhuriyeti,  Osmanlı'dan bu yana aslında hep bir savaşın içinde oldu.

Kimi zaman açık, kimi  zaman da örtülü, üzerimize kurulan oyunlarla karşı karşıya kaldık.

Sömürülmeyi reddeden ve kendi milli çıkarlarını korumaya çalışan Türkiye'ye karşı saldırılar hiç bitmedi. 70'li, 80'li yıllarda Türkiye sağ -sol diye iki kutuba ayrılmıştı. O dönemlerde iki taraf da meselelere çok sığ bakıyordu.

Kimimiz''Komünist'' diye kimimiz ''Faşist''diye birbirimize düşürülmüştük.

Üzerimize yazılmış senaryonun arkasını göremiyorduk. 1980 de NATO'dan gelen ABD emperyalizminin çıkarlarını kollayan emirleri yerine getiren darbe yönetimi sağcısını da solcusunu da içeri alıp,asıp kesmeye başlayınca gerçekleri görmeye başladık.Ama çok geç kalmıştık. 

Aynı karanlık güçler, 1980 sonrası PKK terör örgütünü çıkardılar sahneye.

Bir yandan, ''insan hakları'' nutukları atarken, diğer taraftan insanlık dışı bombalı eylemlerin arkasında boy göstermeye başladılar.

Sözde bizim müttefikimiz , açık ve net olarak Kandil'deki  bu terör yuvasına her türlü desteği verdiler.

Önce Güneydoğu da hendekler kazarak, sınır şehirlerimizde ayaklanmalar tezgahlandı.

Türkiye Suriye ve Irak'a dönüştürülmek istendi.

PKK başarılı olamayınca FETÖ devreye sokuldu.

15 Temmuz darbe girişimiyle Türkiye bir iç savaşa sürüklenmek ve işgale hazır hale getirilmek istendi.

Devletin imdadına millet yetişti.

Ülkeyi uçurumun kenarından aldı.

Sonra içeriye sızmayı başaran canlı bombalarla devletin ve milletin bu dik duruşunu sarsmak istediler. Patlayan her bombadan sonra başlatılan algı operasyonları ile milletin devletine güvenini yıkmak istediler. 

Emperyalist ülkeler  1. Dünya Savaşı sonrası yarım kalan haritaları tamamlayıp, yeni bir dünya düzeni kurmak istiyorlar.  

Bir mezhep-etnik fay hattı yaratıp iç barışı bozmayı düşündüler. Çünkü Türkiye mezhep-etnik fay hatları olmayan ve Orta Doğu da model olabilecek tek ülkedir.

Bu kaleyi çökertmek istiyorlar.

1. Dünya Savaşı'nda Osmanlı topraklarını paylaşmak için üşüşen emperyalist ülkeler bugün de aynı amaçla dört gözle beklemektedir.

1. ve 2. dünya savaşlarından ders çıkaramayan bu ülkeler, 3.Dünya savaşını çıkarmak istiyorlar. Ve Türkiye'ye karşı da  savaş başlatıldı.

Tabii bu gün savaşlar eskiden olduğu gibi yaşanmıyor.

Belki yine ateşli silahlar kullanılıyor ama burada taşeronlar devreye sokuluyor.

Yani emperyalist güçlerin gizli istihbaratlarının yarattığı  terör örgütleri kullanılıyor.

Türkiye Cumhuriyetini parçalamak üzere yapılan içten ve dıştan saldırılar yapılmaktadır..

Vatan, doğudan batıdan belli çevrelerce yapılan çok ciddi tehditler altındadır. Bu durumda  hemen milli seferberlik başlatmak zorundayız.

Birbirimizle kavgayı bırakıp birlik içinde olmalıyız.

Çünkü bu Vatan Türk'ü,Kürt'ü ,Arap'ı,Çerkez'i,Laz'ı Boşnak'ı , Sünni'si  , Alevi'si, sağcısı solcusu kardeşçe yaşayan herkesindir. 

Atatürk'ün bizlere emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti'nin parçalanmasını istemiyorsak, terörün, iç savaşın , kanlı günlerin bitmesini istiyorsak, dışarıdan ve içeriden gelen saldırılara karşı tek yumruk, tek yürek olmak zorundayız.

2. Kurtuluş Savaşımız ancak bu şekilde kazanılır.