Önce vatan, sonra siyaset



      ABD ve diğer Emperyalist devletler SSCB yıkıldıktan sonra 15 senedir dünya enerji kaynaklarının üçteikisinin bulunduğu Ortadoğu ve Hazar Havzasını kontrol altına almaya çalışıyor.

Bu iş için asgari harcamaları 4 trilyonu geçmiştir.

Bu nedenden yaşanan 2008 dünya ekonomik krizinden çıkabilmek içinde 4.5 trilyon dolar para harcanmıştır.

 ABD artık askeri harcamalarına kısıtlama getirerek, bu bölgede yeni yöntemler ve araçlar kullanmaya başlamıştır.Terör örgütlerini kullanmak, suikast yapan timler, uzaktan kumandalı insansız hava araçları ve gizli istihbarat örgütler vb.

Emperyalizmin göz koyduğu bu bölgede büyük güçlü bir ulus devletinin olması işine gelmez.
Hele bu ülke yakın geçmişte, M ustafa Kemal önderliğinde kendilerine tokat atan Türkiye Cumhuriyeti ise hiç tahammül edemezler.
Lozan antlaşması yerine Sevr antlaşmasını yeniden hayata geçirmek isteyen, Türkiye'yi bölmek, zayıflatmak ve böylece hem Kurtuluş Savaşının intikamını almak hem de bölgede kendisine en az İsrail kadar bağlı kalacak bağımsız bir kürt devletini kurmak isteyenler bunu açıkça, bağıra bağıra gerçekleştirmeye çalışıyorlar.
     M.Kemal Atatürk'ün kurduğu içinde etnik kökeni, dini, siyasi görüşü ne olursa olsun yurttaşlarımızın yaşadığı bağımsız, laik, demokratik, modern Türkiye Cumhuriyeti bugün yıkılmak bölünmek isteniyor.

Öyleyse bu vatan toprakları içinde yaşayan ister sağcı, ister solcu, hangi siyasi partiden olursa olsun, her vatansever, her dürüst, her namuslu insanın her şeyden önce vatanını korumak, kollamak, savunmak zorundadır.

Aynen M. Kemal Atatürk'ün dediği gibi,  "Söz konusu vatansa eğer, gerisi teferruattır".
 Her şeyden önce bağımsızlık, ulusal birliğimiz, toprak bütünlüğümüz, milli onurumuz, manevi ve milli değerlerimiz olmalıdır.
 Bu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının asli ve vazgeçilmez görevidir.

O halde önce vatan, sonra siyaset!