Derin ABD'nin o... çocukları


15 Temmuz Darbe girişiminde bulunanlar ile bu darbeye ortam yaratanlar, aynı merkezden yönetilen Derin ABD'nin  O. Çocukları, PKK-IŞİD-FETÖ terör örgütleridir. 

PKK ve IŞİD terör saldırılarıyla darbeye zemin hazırlarken, FETÖ de ülke yönetimine el koyup, sonra da babaları ABD, ''Demokrasi, İnsan Hakları''  getirme bahanesiyle müdahale edecek. BM'lere aldıracağı kararla istediği enlem boylamda ülkeyi kardeş payı böleceklerdi.

Derin ABD'nin O. Çocukları, ''Hizmet Hareketi'', ''Kürt Hareketi'', ''Din Hareketi'' olarak Türkiye'ye karşı ortak bir proje olarak hazırlanmıştı. Bunlar darbe girişiminden önce Ülkenin kaosa sürüklenmesi için her şeyi yaptılar.

Darbenin yapılacağını PKK ve IŞİD'e daha önceden haber verilmişti.

FETÖ'yü harekete geçirirken, PKK ve IŞİD'i beklemeye aldılar.

Darbe başarısızlığından sonra düğmeye bastılar terör tekrar harekete geçti.

Bu O. Çocuklarının koordineli ve tek elden yönetildiğini açıkça göstermektedir.  

Paralel devlet içindeki FETÖ, her zaman kardeşleri PKK ve IŞİD'i korudular, kolladılar.

FETÖ'cü pilotlar kardeşlerine zarar vermemek için dağları, taşları bombaladılar.

Terörle mücadelemizi sabote ettiler.

PKK'nın üst yöneticileri TSK ve MİT operasyonlarından her seferinde kurtulmasının sebebi de hava harekatlarının önceden FETÖ'cüler tarafından kardeşi PKK'ya bildirmesidir.

Derin ABD emretti O. Çocukları birbirlerine yardım ederek yerine getirdiler.

Hırant Dink, Muhsin Yazıcıoğlu, iki polisin evlerinde suikastleri, Uludere, Diyarbakır Mitingi, Kızılay, Genelkurmay, Ankara Gar, İstanbul Hava Limanı saldırılarında, MİT tırlarının durdurulması, PKK'nın içine sızmış MİT elemenlarını deşifre edilerek şehit edilmesi hepsi O. Çocuklarının ortak çalışmalarıdır.

PKK'nın bitme noktasında, köşeye sıkıştıkları bir zamanda FETÖ'cülerin darbeye kalkışmaları da tesadüf değildir.

ABD kendi ordusunu Ortadoğu'dan çekerek, CIA ve MOSSAD güdümüyle hareket eden PKK-IŞİD-FETÖ gibi terör örgütlerini ve istihbaratları devreye soktuklarını biliyoruz.

Çeşitli vakıf ve örgütler üzerinden finanse ettiği bazı yerli iş birlikçilerini, gazetecileri,siyasetçileri vs. biliyoruz.

Bugüne kadar Türkiye dahil  bir çok ülkede yapılan darbelerin sponsoru ABD'dir.

15 Temmuz darbe kalkışmasında da ABD'nin parmağı olduğunu bütün dünya bilmektedir.

Başarısız darbe sonrası sessiz kalması, ''Sükut ikrar'dan gelir'' sözüne uymaktadır.

Darbeci askerler onlar bizim dost ve müttefikimizdir demeleri, şimdi de hukuk devletinden bahsetmeleri,somut delil  istemeleri.

''Aman kurunu yanında yaşta yanmasın''uyarıları yapmaları, bu darbeyi idare eden üst iradenin kendileri olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz.

ABD hiç aklından çıkarmadığı bu hayalinden asla vazgeçmeyecektir.

CIA'nın en tehlikeli ajanları Türkiye'de çalışmalarına başladılar bile.  

Hepimiz çok dikkatli ve uyanık olmalıyız.

Başarısız darbe girişiminden sonra bir kaos.

Bir iç savaş çıkarmak için O. Çocukları istihbarat örgütleri güdümünde harekete geçeceklerdir.

Alevi kardeşlerimizi ve kürt kardeşlerimizi tahrik edecekler, dinci maskesi takıp, başı açık modern giyimli, dekolteli kadınlara, kızlara saldırılar düzenleyecekler.

Atatürk heykellerini parçalayacaklar, ayrımsız ibadet yerlerine zarar verecekler.

Darbe sonrası Türkiye'den kaçan FETÖ'cüler kardeşleri PKK'lılara sığındılar.

Hep beraber içeriden dışarıdan Türkiye'ye saldıracaklar.

Yeni Fuat Avni'ler bulup sosyal medyada yalan düzmece provakatif haberlerle, ''OHAL'de FETÖ'cüler diye,Atatürk'çüleri, solcuları, yurtseverleri içeriye alıyorlar''diye halkı ayağa kaldırmaya çalışacaklar.

Ancak Yenikapı'da bütün dünya gördü ki,Türkiye düşmanlarına karşı, darbelere karşı Türkü-Kürdü, Alevisi-Sünnisi, sağcısı-solcusu, her türlü siyasi görüşteki insanlarımız bir araya geldi.T ek vücut, tek yürek bütün dünyaya seslendi:

''Yaşasın Demokrasi, Kahrolsun Darbeciler''  

Ben de buradan ABD'ye sesleniyorum:

''12 Eylül'de bizim çocuklar başarılı oldu demiştiniz. Ancak 15 Temmuz'da O. Çocuklarınız başarılı olamadılar. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, ''Yurtta sulh, cihanda sulh" sözüne uyarak sizinle dost olup, barış içinde yaşamak istiyoruz. Yok illa benim gözüm Türkiye'de vazgeçmem diyorsanız. O. Çocuklarınızla beraber Yenikapı'daki Yeni Türkiye fotoğrafına bir kez daha bakın...''