Romantik, Nostaljik Gastronom İzmir


İzmir’in denizi kız, kızı deniz; sokakları hem kız hem deniz kokar. (Cahit Külebi)

Böyle demiş şair.

İzmir'de yaşamak güzel ama daha da güzelleştirmek, bu güzelliği milyonlarla paylaşarak ekonomisini canlandırmak da elimizde.

Deniz kenarına atılmış bir masa da ayaklarınızı  suya sokup balık yemek, yosun kokusunu solumak güzel olmaz mı.  

Zeytinyağı, üzüm-şarap, peynir, deniz ürünleri, Ege'ye özgü mezeler ve salatalar… tarihi ve otantik mekanları yaşamak…

Alaçatı, Mordoğan, Karaburun, Foça…. Sığacık, Bademler… Gümüldür-Özdere, Şirince –Selçuk  ve Urla-Çeşmealtı…

İzmir o kadar güzel ve bir o kadar şanslı bir şehir… İizmir'de sosyal hayatta damak tadı için otantik yerler görmek için yapılan kısa kaçamaklar hep olur. Bunlar profesyonel olarak tasarlanıp güzel tarihinden de hikayelerle süslenip Türk toplumuna sosyokültürel katkı markası olarak sunulabilir.

Genelde İzmirliler nereye gidip ne yiyeceğini, ne içeceğini nasıl bir etkinlik yapacağını bilir.

Sorun bunu ulusal medyada destekleyerek, hikayeleri, yaşanmışlıkları da ekleyerek Türkiye’nin yaşanmaya değer  markası haline getirmek .

Yunan adalarına gidildiğinde her adanın efsanelerde geçen bir hikayesi vardır. Bunları dinleyerek gezerken dağa-taşa bakarken başka bir şey görürüz.

Bizim de halk arasında söylenceler, yaşanmışlıklar, efsanelerimiz var. Hatta antik İyon mitolojileri de bu topraklarda geçiyor, Meryem Ana'nın İzmir Selçuk’ta evi var, İncil de bile bu topraklar anlatılıyor.

Urla'da son yıllarda bağ yolu turizmi gelişti. Bunu gastronomi, tarih- kültür turu halinde İzmir ve çevresinde yaymak,yaşatmak, geliştirmek, tarih ve hikayelerini ortaya çıkararak doyumsuz hale getirmek gerekiyor.

İzmir de dünyaca ünlü şarap, peynir ve zeytinyağı markası da yaratmamız lazım ki bu konuda iddialı olabilelim.  

Güzel ve profesyonel bir çalışmayla bunlar sağlanabilir.

Her değerimizi bir bir ortaya çıkaralım,

İzmirimizi geliştirelim,

İçini güzelliklerle dolduralım. Sevgiyle kalın…