Srebrenitsa katliamı Avrupa'nın insanlık ayıbıdır


11 Temmuz 1995 tarihinde 2. Dünya Savaşından bugüne kadar Avrupa'da gerçekleşmiş en büyük toplu insan katliamı Bosna*Hersek Srebrenitsa'da gerçekleşti.

Bu hukuksal olarak da ilk kez belgelenmiş bir soykırımıdır.

3.5 yıl süren Yugoslavya acımasız iç savaşında müslüman Boşnak'lar 100 bin ölü ve 2 milyon mülteci ile Balkanlardaki konumunu koruyabilmişlerdir. Avrupa ülkeleri bu sonucun sorumlusudur.

Birleşmiş Milletler Barış Gücü'ne bağlı bölge sorumlusu Hollanda askerleri önce Srebrenitsa'yı güvenli bölge ilan edip, 25 bin mülteciyi burada topladılar.

Sonra Boşnak Müslüman askerlerin ellerindeki silahları topladılar.

''Güvenliğinizi biz sağlayacağız''dediler.

Bir gece yarısı Hollandalı Askerler kenti boşalttılar.

Bölgenin güvenliğinden sorumlu Hollandalı General, kendisine sığınan mültecileri ve kenti Sırp Ordularına teslim etti.

Sırp Askerleri silahlardan arındırılmış bölgeye ellerini kollarını sallayarak hiç zorlanmadan girdiler.

Karşılarına çıkan müslüman Boşnakları yollarda, evlerde, dağlarda nerede gördülerse öldürdüler.

Cesetleri kimlikleri tespit edilmesin diye parçalayarak üst üste toplu mezarlara gömdüler.

Sonra gömüldükleri yerlerden kepçelerle çıkartılıp, parçalanmış cesetleri 64 ayrı bölgede açtıkları toplu mezarlara karışık olarak gömdüler.

Bu nedenledir ki 20 sene geçmesine rağmen bu mezarlar yeni yeni bulunabiliyor.

DNA alınabilecek yakını bulunabiliyorsa yapılan testlerden sonra kimlikler tespit edilebiliyor.

Kiminin kolu ayağı kiminin başı, bir kemik parçası POTOGARİ mezarlığında toplanarak bütün dünyanın bu insanlık ayıbını unutmaması için ziyarete açılıyor.  

Bu katliamdan sonra Hollandalı Askerler bölgeyi terk ederek evlerine dönmek üzere Zagreb'e geldiklerin de Kahramanlar gibi karşılandılar.

Bosna katliamına bile bile göz yuman Hollandalı askerlere memleketlerinde altın madalya veren Hollanda Hükümeti aslında insanlık utancına imza atmışlardır.

BM'nın yanı sıra ABD, İngiltere, Fransa da olayları yakından takip ediyorlardı.

Sırpların insan kasabı komutanı Radko Meladiç'in bölgedeki Bosnalı müslümanların kökünü kazımak istediğini çok iyi biliyorlardı.

Sırp çetelerinin yaptığı katliamlardan başta CİA  olmak üzere hepsinin  haberi vardı.

Sırplar yalnızca öldürmüyor, yaralıların başlarını kesip top gibi oynuyor,

Cesetlerin üzerine haç çiziyor,

Hamile kadınların karınlarını deşiyor, çocukların kanlarını şarapla karıştırıp, müslüman babalara zorla içirtiyorlardı.

İnsanları benzinle canlı canlı yakıyorlardı,

Kadın ve kızlara topluca zorla tecavüz ediyorlardı.

Alman Nazilerinin gibi ölüm kamplarında işkenceler yapıyorlardı.

Bütün bu yaşananlara şahit olan batı sadece seyrediyordu.

Bu olaylar yaşanırken Avrupa'da insan hakları ve insan severliği nutukları atan devletler ölüm sessizliğine büründüler.

Çünkü onlar Avrupa'nın ortasında bir müslüman devletinin doğmasına,büyümesine asla izin vermeyi kabul edemezlerdi.

Srebrenitsa katliamı son yılların en acı öyküsünü, vahşetini, insanlık adına utanılacak cinayetleri, din savaşlarını  ve insanın insan olduğunu unuttuğu Avrupa medeniyetinin geldiği son noktayı gösteriyor.

Anneleri evlatsız, çocukları babasız bırakan 20 yıldır yüreğimizden acısını atamadığımız bu belgelenmiş Soykırımı buna göz yuman Avrupa'nın insanlık ayıbıdır.

Sırpların hala kabul etmediği, "bunlar hepsi yalandır" dediği bu soykırımının baş sorumlusu, Karadzic'te 11 bölgede  yaptığı katliamlardan sadece 1 tanesinden savaş suçlusu görülmüş.40 yıl hapis cezasına çarpıtılmıştır