1992 yılında TBMM'de kurulan "Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu" 1995 yılında bitirdiği raporunda PKK terör örgütünün gelişip, palazlanmasında devletin içindeki işbirlikçilerinin sorumlu olduğunu açıklamıştı.
DYP iktidarı bu rapora karşı çıkarak yok saydı.
Bu raporda, derin devletin dışarıdan ABD'den, AB'den ,Rusya'dan aldıkları güçle PKK'yı dolaylı olarak desteklediği yazılmıştı.
Aradan 20 yıl geçti dünya sitemi, doğmasına ve yayılmasına ön ayak olduğu PKK'yı bu gün daha da güçlendirerek Suriye'de ve Irak'ta devletleştirmeye çalışıyor.
2003 Irak işgali sonrasında çok tehlikeli bir harita çalışması başlatıldı.
Türkiye kuzey Suriye koridoru ile çevrelenmek istendi .Bunun için planlar yapıldı.
PKK saldırıyor, zaman zaman geri çekiliyor, onun yerine IŞİD 'e görev veriliyor.
Türkiye bu terör örgütleriyle mücadele edip, meşgul edilirken, PYD güçlendirilerek bugünlere hazırlandı. Şimdi destek verilen PKK ve PYD ile IŞİD'e saldırılacak, boşalan alanlara PYD yerleştirilecek.
ABD'nin, PYD'nin PKK uzantısı olduğunu bilmemesi imkansız.
Aslında kendi istihbarat örgütleri raporlarında da açıkça belirtiliyor.
Türkiye sınırları içinde terör örgütü ilan ettiği PKK'nın aynı zamanda Irak ve Suriye'de de etkin bir örgütlenmesi olduğunu hepimizden daha iyi biliyor.
Ancak Ortadoğu'da taşeron olarak kullandığı, kendi askerleri yerine savaşan PKK ve PYD'yi açıkça destekliyor. Suriye'de PKK'nın PYD kolunu kullanırken.
Irak'ta ve Türkiye'de PKK'nın kendisini kullanıyor.
Yarın da İran'daki PJAK kanadını kullanacaktır.
ABD, ''Asker botu değmeyecek'' dediği Suriye'ye askeri çıkartma yaptı. PKK'ya ''Türkiye'de çok kayıplar veriyorsunuz, şimdilik bırakın bize katılın'' deyip diğer taraftan kendi güçlerini YPG askeri üniformaları giydirip IŞİD'i Rakka'dan atmak üzere saldırıya geçti.
Senelerdir devlet kurma sözü verdiği, Kuzey Suriye topraklarını peşkeş çeken ABD son olarak ''IŞİD'i Rakka'dan atalım, buradan çıkan Petrolün kontrolünü de size vereyim'' rüşvet kozunu kullandı.
Kürt Devleti kurmak ve petrole sahip çıkma vaadi ile ABD ne derse onu yapan PKK ve PYD, ölen Kürt kardeşlerinin kanları üzerinden bu pazarlığa "evet" dediler. Türkiye'deki askeri güçlerimize teslim olmaya başlayan militanlarını da yalnız bırakarak ,ABD ile birlikte petrol savaşına girdiler.
Bundan sonra neler olacak?
Eğer planladıkları gibi sonuçlanırsa IŞİD'ten boşalan yerlere PKK ve PYD yerleştirilecek, Kuzey Suriye'de bir PYD devleti kurulacak, zamanında Kuzey Irak'ta kurdurulan Federal Kürt Devleti yönetiminde olduğu gibi, Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurulacak PYD Devletini de tanımaya zorlayacak. En sonunda da sıra Türkiye'ye gelecek,Türkiye toprakları üzerinde PKK ile pazarlık için köşeye sıkıştırmaya çalışacaklar.
Türkiye'nin gücü bugünkü ortamda Irak ve Suriye deki yaşanacakları önlemeye yetmeyebilir. Ancak Misak*I Milli sınrlarımız içinde toprak isteyen, bizi bölmeye çalışan PKK'yı yok etmeye ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini yıkmayı düşünenlerin kafasına balyoz gibi inmeye yeter.
Devletin bekası, vatanın bölünmez bütünlüğü ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ilelebet payidar kalması için herkesin bir araya gelmesi koşulu şart.
Her zaman söylediğim gibi ''Hiç bir şeyden korkmam, içimizdeki İrlandalılar'dan korktuğum kadar...''