MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bildirisini Alparslan Türkeş’in kaleme alıp radyodan okuduğu 27 Mayıs ihtilalini yerden yere vurdu.
(a3.haber)Eski başbakanlardan Adnan Menderes ve arkadaşlarının idamıyla sonuçlanan yargılamaların yapıldığı Yassıada, 27 Mayıs ihtilalinin 60’ıncı yıldönümünde “Demokrasi ve Özgürlükler Adası” adıyla törenle açıldı.
27 Mayıs 1960’dan sonra Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ın idamına karar verildiği Yassıada, ihtilalin 60’ıncı yıldönümünde “Demokrasi ve Özgürlükler Adası” adıyla açıldı.
Törene AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, kabine üyeleri ve davetliler katıldı.
Törene konuşan Erdoğan, “Menderes’i ve arkadaşlarını idam sehpasına çıkartanların ve onları destekleyenlerin alınlarındaki kara leke hiçbir zaman silinmeyecektir. Darbe ile görevinden indirilen, Yassıada’da kurulan tiyatro mahkemelerde yargılanan rahmetli Menderes ve arkadaşları değil, tarihi, kültürü, değerleri ve inançlarıyla milletimizdi. Her üç kahraman da idam sehpasına gurur ve inançla yürüdü” şeklinde konuştu.
Bahçeli: 27 Mayıs’ta hukuka deli gömleği giydirildi
Törende konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Yassıada’da hukuka deli gömleği giydirilmiştir. Adaletin fişi çekilmiş, Türkiye’nin bir dönemi delik deşik edilmiştir. Burada sadece 1950-1960 dönemi yargılanmamış, irade ve egemenliğin yegane sahibi aziz milletimizin takdir ve tercihleri de hazin şekilde sorguya çekilmiştir. Yassıada’nın menfi isminin değiştirilmesi, menfur izlerinin silinebilmesi maksadıyla 2013 yılında önemli bir adım atılmıştır. 27 Mayıs’ın 60. yıldönümünde, Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nın resmi açılışıyla geçmişin kötü anıları geleceğin kutlu hedefleriyle berhava edilecektir” dedi.
“Darbecilerin bugüne kadar dikkate almadıkları bir gerçek varsa o da şudur” diyen Bahçeli şöyle devam etti: “Ezemeyecekleri, yenemeyecekleri milletimizin bileği değil, soylu ve cesur yüreğidir. Bu yürek oldukça, bu yüksek duruş varlığını korudukça hiçbir demokrasi düşmanı, hiçbir millet muhalifi tıpkı 15 Temmuz’da olduğu gibi belini doğrultamayacak, başını kaldıramayacak, kaldırsa bile cezasını çekecektir. Şimdiye kadar bizim inancımız ve ilkesel beyanımız hiç değişmemiştir: Demokrasi milliyetçiliğin ikiz kardeşidir. Biri olmadan diğerinin varlığı hayaldir. Sandık milli iradenin beşiği, demokrasinin muharrik ve müstesna gücüdür. Aklından darbe geçiren, sandıkta bulamadığını sokaklarda ve silahların muhitinde arayan herkes kaybetmeye mahkum ve mecburdur. Türk milletinin basiret ve dirayeti, bundan böyle hiçbir gayri meşru gayeye izin ve icazet vermeyecektir.”