KENDİMİZİ EĞLENEN İNSANLARIN İÇİNDE BULDUK

Birden karşımızdan yüzlerce hatta binlerce insan bir sel gibi gelemeye başladı. Onların geldiği yöne doğru yürümeye devam ettik. Hepsi şık kıyafetler içinde, neşe içinde şarkılar söyleyerek, dans ederek yürüyorlar. Kimse kimseyi rahatsız etmiyor


KENDİMİZİ EĞLENEN İNSANLARIN İÇİNDE BULDUK

San Juan, Porto Rico, İsa aşkına festival

 

8- SAN JUAN, PORTO RİCO, 180 24’ Kuzey Enlemi, 660 50’ Batı Boylamı

19 ocak 2019 günü Porto Rico'dayız. Burası yarı A.B.D. toprağı. Son sözü A.B.D söylüyor ama üç ayrı bayrağı birlikte kullanıyorlar. ABD bayrağı yanında, İngiliz Milletler Topluluğu zamanından kalma kendi devlet bayrakları var ve üçüncü bayrak olarak da İspanyol kolonyal dönemden kalma bayrakları bulunuyor.

Oldukça büyük bir ada ve kalabalık bir şehir burası. Hem modern hem de tarihi yapılar bir arada. İspanyollardan kalma iki büyük kalesi var.

Bu kaleler oldukça iyi muhafaza edilmiş. Şehri çok iyi koruyan alçak tepeler üzerine kurulmuş. Limandan itibaren deniz kıyısında geniş bir yay çizerek kalelerden birinin yanından geçtik diğerinin ise içine girerek dolaştık.

Kale sağlam bir şekilde kalmış. İhtiyaç olsa bugün de kullanılacak durumda. Bu kalenin etrafı çok geniş çimlik alanlar halinde bırakılmış. Kaleyi arkamızda bırakıp çimlik alanı da geçtikten sonra tekrar şehrin içine bu kez başka bir noktadan girmiş olduk.

Halkın İspanyolca konuştuğunu gözledik, polisler ise klasik Amerikan polisi. Bugün şansımıza yılda bir kez olan dini temelli büyük bir festivale denk geldik. Eski şehir bölgesinde, dar sokaklarda ve küçük meydanlarda binlerce insan bir arada sel gibi yürüyerek bazen durarak ama her daim iki ellerinde de içki bardakları, şarkılar söyleyerek dalgalanıyor. En az on ayrı yerde konser platformları kurulmuş ve her biri en modern teknoloji ile donatılmış ses, ışık ve elektrik sistemlerine sahip. Muazzam bir Karayip müziği her yerden geliyor ve insanlar dans ediyor.

İSA AŞKINA FESTİVAL

Değişik istikametlerde yürüyerek bu güzel şehri geziyoruz. Bu kez, geminin demirlediği limanın tam karşısındaki diğer sahil boyunca yapılmış geniş yolda ve şehir merkezine arkamızı vererek yürüyoruz. Yolun her iki tarafında oldukça büyük resmi banalar geniş bahçeler içinde sıralanmış. Yol, festival nedeniyle araç trafiğine kapatılmış. Birden karşımızdan yüzlerce hatta binlerce insan bir sel gibi gelemeye başladı. Önce, bunların hep birlikte bir törenden geldiğini sandık. Olası tören yerini görmek için bunların geldiği yöne doğru yürümeye devam ettik. Ancak, daha sonra adanın diğer yerleşim yerlerinden festival için otobüslerle gelen insanlar olduğunu anladık. Otobüsleri çok ileride park etmiş ve bunlar yürüyerek şehir merkezine ulaşmaya çalışıyorlar. Hepsi şık kıyafetler içinde, neşe içinde şarkılar söyleyerek, dans ederek ve gülüşerek sonu gelmez bir kalabalık halinde ilerliyor. Biz, onların park etmiş yüzlerce otobüsünü görünce bir U dönüşü yaparak aynı kalabalıkla birlikte yürümeye başladık.

Sık aralıklarla seyyar tuvaletler onarlı diziler halinde konulmuş ve her dizinin başında iki kibar görevli devamlı içeriyi ve dış kapıyı temizliyor, Gönüllü görevli oldukları tişörtlerinden ve ilerlemiş yaşlarından anlaşılan onlarca insan temizlik yapıyor. Sanırım okullar veya mahalleler ayrı ayrı özel renk ve şekillerde tişörtler yaptırmışlar ve ayrı birer takım gibi giyinip birlikte eğleniyorlar. Her yaştan genç ve orta yaşlı kadınlar sıfır beden tabir edilen kot şortlardan giymiş ve süslenmiş. Kilise cemaatleri, kortejler oluşturmuş, ilahiler eşliğinde yürüyorlar ve "İsa seni seviyor" diyerek kalem ve şeker dağıtıyorlar. Her yerde gezici orkestralar çalgı ve dans içinde dolaşıyorlar.

Akşama doğru sokaklarda artık yürümek imkânı kalmadı, müthiş bir kalabalık toplandı. Müzik ve dans, artan alkol eşliğinde arttıkça arttı. Ancak, her kesin uyduğu başkalarını rahatsız etmeme gibi medeni toplum kuralları ve temizlik kendini belli ediyor. Polislerin sıklığı ve ciddiyeti bunda ne kadar etkili oluyor bilmiyorum.

Dönüş saatimiz yaklaştığında festivalin merkezi olan kalabalık dar sokakları ve canlı müzik çalınan meydanları terk ederek başka bir semte ait deniz kıyısına indik. Daha sakin olan deniz kıyısı parklarda dolaştık, tarihi binaları seyrettik. Güzel düzenlenmiş parklarda, büyük ağaçlar altında oturduk. Yeşillik içindeki yamaçlarda, her biri insan kolu uzunluğunda yeşil gri renkli üç iguana birbirinden beşer onar metre aralıklarla kafalarını kaldırmış vaziyette ve hareketsiz bir şekilde hemen altlarından geçen insanları izliyordu. Bu halleriyle orada nöbet tutan güvenlik elemanları gibiydiler.

Güneş batmak üzeriyken, gözümüz arkada kalmış olarak bu renkli ve eğlenceli dünyadan ayrılıyor ve gemimize dönüyoruz. Günün yorgunluğunu geminin 13. katındaki 37 derece sıcaklığındaki jakuzide atıyoruz. Çünkü gün içinde, cep telefonumuzdaki sağlık bilgisine göre 15 km yürümüşüz. (Yarın: Oranjestad, Aruba, Denizin dibinde Hatçam demirden evler, Willemstad, Curaçao, Şnorkel)