CHP'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Tunç Soyer, Habertürk TV'de yayınlanan 'Teke Tek Özel Seçim' programında Fatih Altaylı'nın sorularını yanıtladı. Tunç Soyer'in açıklamalarından satırbaşları: İzmir'de CHP'lilik AKP'lilik meselesi değil. İzmir'lilik bir yaşam kültürü, yani o hayata güler yüzlü bakmayı birlikte yaşamayı mümkün kılan bir yaşam kültürü bu.
Babası hakkındaki iddiları yanıtladı
Darbelerin hepsine çok net karşı durduğumu ve darbelerin hiçbirini onaylamadığımı net olarak söylemek isterim. Hatta benim siyasi anlayışımın omurgası bile demokrasi diye tarif edebileceğim birşey. Babamla ilgili söylenenler doğrusu bugün siyasi yürütülen kutuplaştırma, ayrıştırma, ötekileştirme anlayışının bir sonucu olarak yerel seçimlere de enstruman olarak sunma gayreti ama yerel seçim yaşayacağız. İzmir gibi bir şehrin imkanları, potansiyelleri o kadar fazla ki o kadar zengin ki; yani biz yokluklar içinde kısıklıklara rağmen Seferihisar gibi bir kasabayı bir dünya markası yaptık. Ulusalararası alanda tanınmayan bir ülkenin 4 kenti ilk defa uluslararası bir network tarafından kabul edildi. Kıbrısı kast ediyorum. İlk defa Kıbrıs Bayrağı 30 civarı ülkenin bayrağı ile beraber dalgalandı. Gerçekten İzmir gibi bir kentin sunduğu potansiyellerle, imkanlarla meslek odaları her birbirinden uzman sivil topklum kuruluşları son derece donanımlı insanlardan oluşuyor. İzmir zaten olağanüstü bir coğrafya. Böyle bir kentte bize sunulan imkanlarla o kenti bir dünya markasına taşımak çok daha kolay.
İzmir En fazla üretim yapan kentler arasında...
İzmir'in geri kalması söz konusu değil. İzmir yabancı sermayeli yatırımcı şirketler sıralamasında 2. sırada. Türkiye'de en çok yabancı sermayeli şirketler bulunduran kentler arasında 2. sırada. İzmir aynı zamanda Türkiye'de en çok ihracat yapan kentler arasında 2. sırada. En çok üretim yapan kentler arasında 3. sırada. İzmir aslında hep ilk 3'te.
Körfezden tekrar denize girilebilecek
Liman çıkış noktamız. Limanla ilgili iki temel projemiz var. Bir tanesi sirkülasyon kanalı sirkülasyonunu sağlayarak girilebilir hale gelmesi için çok önemli bir adım atmış olacağız. İkincisi de navigasyon kanalı dediğimiz bir kanal var. Bunun da 200 milyon liralık bir bütçesi var. Bu kanal açılırsa 11-15 metreye kadar derin olan teknelerin büyük konteyner taşıyabilen teknelerin girebileceği bir liman olacak. Şimdi elektrik fabrikası satışa çıkıyor, biz büyükşehir belediyesi olarak orayı satın alacağız. Ve orayı kültür sanat vadisi haline getireceğiz. İzmir davet edecek. İstanbul lm endüstrisini davet edecek. Bunlar İzmir'de soluk alacak. Daha rahat üretim yapacaklar ve daha mutlu yaşayacaklar.
İzmir'de denize tekrar girilebilir gelmesini mümkün kılınabilecek çalışma olacak. 800 milyonluk bir bütçesi var. Büyükşehir belediyesinin bu kaynağı var. Dolayısıyla Körfez'deki su sirkülasyonunu sağlayarak girilebilir hale gelmesi için çok önemli bir adım atmış olacağız.
İzmir'de göç sorunu
Altı kentli Akdeniz Kentler Birliği kuruyoruz. İskenderiye, Beyrut, Atina, Roma, Marsilya ve Barselon'a belediye başkanlarına 1 Nisan sabahı yazacağımız mektup hazır. İzmir bu kentlerle beraber Akdeniz'i global dünyanın global bir aktörü haline getirecek ve onun önderliğini yapacak. İzmir'deki beyin göçü tersine dönecek.