Siyasi analizlerini, tarafsız ve yerinde yorumlarını ilgiyle takip ettiğim, CHP'de çeşitli görevlerde bulunmuş Azimet Gürbüz, kendi facebook sayfasında yayınladığı yazısı ile "İzmir'de kimse CHP'ye oy vermek istemiyor" diyen Başkan Kocaoğlu'na sorular sordu, tavsiyelerde bulundu... İşte o yazı:
GERÇEK NE?
Izmir CHP örgütünün il danışma kurulu toplantısında, "Izmir'in Ağalari" Aziz ve Alaattin Beyler, "Sokakta ve çevremizde insanlar CHP'ye oy vermeyeceklerini soyluyorlar" mealindeki konuşmalarına aynı toplantıda yureklice cevap verenler olduğu gibi, muhalif görülüp yasak savanlarin da olduğunu gördük.
Peki 15 yıldır Izmir'de Belediye Baskanligi görevini yürüten Aziz Kocaoğlu halkın partiye oy vermemesinin etkilerinden en önemlisinin kendi icraatlarından kaynaklandığını düşünemiyor mu?
Sonuçta partisi muhalefette.
Ilin genel olarak yaşadığı ekonomik ve siyasi sorunları varsa bunun da siyasi iktidarın uygulamalarından kaynaklanmış olabilecegini neden sorgulamiyor?
Biz 2012 Izmir Il Kongresinden beri bu yapıyla gittiği sürece durumun iyi olmayacagını, giderek halktan kopacagimizi söyledik.
"Insanların aş iş nedeniyle belediyelere yakın durmaları kimseyi yanıltmasın" dedik.
Nitekim 2015 yerel yönetim seçimlerinde 8 ilçe belediye başkanlığını kaybettiğinde, hatta bir önceki seçimlerde aldigi oylari % 9 azaldığı halde, kendisini suçlu demiyecem, zerre kabahatli gören tek bir cümlesini, sözünü, beyanını duyan var mi?
Asıl oyumuz kirsalda yüksek hurafesinin tam bir fiyasko olduğu, ayan beyan ortada iken, neden bir genel baskan karşıtlığına soyundu?
Aynı genel baskanin himayesiyle o makamda değil mi?
Cunku: şunu çok açık ve net biliyor ki; Izmirde "artık Aziz Kocaoglu'na oy vermem" diyenlerin sayısı CHP ye oy vermem diyenlerden 50 kat daha fazla.
Bu durumda aday olamayacağını en iyi kendisi bildiğinden ola ki genel baskan değişirse şansını tekrar denemeye çalışacak kadar da hırsını sergiliyor.
Parti onu en yüksek makama oturttu.
Soruyor mu kendisine benim ve benim onerilerimle o makamlara oturan diğer belediye baskanlarinin partiye katkısi ne oldu diye?
Kırsal kalkınmayı örgütlüyecek bir kooperatif kuruluşuna öncülük etmiş midir?
Yoksa 1967 de kurulan Tire Süt Kooperatifi, yine aynı yıl kurulan Bademler Köyü Kooperatifi'yle 2000 yılında kurulan Bayındır Çiçek kooperatifleri'ne sığındığını bilenlerimiz bilir.
Peki neden sorgulamiyor; Bayindir Belediyesi bizde, Barındır'ın en önemli geçim kaynağı olan cicekcilige "seller sular gibi destek" verdiği iddiasindaki Izmir Büyükşehir belediyemiz varken bu şirin ilcemizde niye oylarimiz geriliyor?
Ödemiş İzmır'in kırsal kesim olarak tanımlanan en büyük ilcesi. Belediye başkanımız sürekli "kırsal kalkınmada İzmir örneği" övünmesini sürekli yeniliyor, hatta yetmiyor genel baskana da söyletmeyi başardığı halde partinin oyları neden iki seçimdir geriliyor.
İzmir'de 2015 seçimleriyle 2018 seçimleri arasında yaklaşık 225 bin seçmen artışı olduğu halde bu seçmenin bırakın birtek oyunu almayı 65 bin de geçmiş oylardan kaybimizin olduğu gerceginin sorumlusu kim, kimler?
Kongre salonuna elini tutup sectirdiginiz il baskanlarinizla dönüp bir sorgulama yapıyor musunuz?
Arkadaslariniz size bu soruyu soramiyor bunu biliyorum da sizin cesaret kaynaginiz ne kim? Söyleyin biz de bilelim.
Lütfen sayın başkan görebildiğim siyasi birikiminizle, İzmirde örgütü dizayn ettiğiniz siyasî pratiginizle, tarihte hiç bir faniye nasip olamiyacagi bir makamdasiniz. Siyasi çcabalarınızı bırakın da asli işinize dönün. Izmirli sizden bunu bekliyor. Reklam ve propagandanın en kötü yani kestiginiz an sizi tek başına ortada bırakır.