BAŞKAN KOCAOĞLU'NA ZOR SORULAR!

Siyasi analiz ve tespitlerini takdirle beğeniyle izlediğim Azimet Gürbüz'ün Aziz Kocaoğlu ile ilgili tespitleri ve sorduğu sorular yine çok doğru ve çarpıcı...


BAŞKAN KOCAOĞLU'NA ZOR SORULAR!

Siyasi analiz ve tespitlerini takdir ve  beğeniyle izlediğim Azimet Gürbüz'ün Aziz Kocaoğlu ile ilgili tespitleri yine çok doğru ve çarpıcı...

İşte o yazı:

KOCAOĞLU PAZARLIK PEŞİNDE

Bu gün İzmir’deki haber sitelerinde Aziz Kocaoğlu’na ait CHP ile ilgili uzun sayılacak bir açıklaması yayınlandı.

Sayın Kocaoğlu’nu tanımayan nerde belediye başkanı olduğunu bilmiyen biri bu açıklamayı okusa, direk CHP Genelbaşkanına gider, "Sayın Genelbaşkan, partinizde böylesi sağduyu sahibi partinin sorunlarını bilen, başarılı, biri var. Siz neden arasıra hiç değilse 15 günde bir, çağırıp kendisiyle istişare etmiyorsunuz? O engin düşüncelerinden yararlanmıyorsunuz?" der..

Ben iki siyasiyi, siyasi söylemlerinin geçmişle bağdaşıp bağdaşmadığına hiç bakmadan, söylenen sözler birbirini reddetse de, yaşanmış olayların siyasi sonuçları ölçülüp bilinse de, nasıl olsa kimse hatırlamaz, hatırlayanlar olursa da “rabbim affetsin” benzeri sözler söyliyebilen, RTE ile Aziz Kocaoğlu’ nu çok benzetirim bir birine.

İkisi de sürekli arzu ettikleri yerde olduklarından, insana “siyaset böyle yapılmalı” dedirtiyor. Bu tavrın en bariz örneği, başarısızlıklardan, kendilerini hiç sorumlu görmemeleri. Lehlerine gördükleri hünerleri kendi üstün başarıları olarak görmeleri. Tefeci piyasalarının Belediye’ye kredi notu olarak 3A vermeleriyle övünüyor.

Sayın Başkan Belediyenin hangi iktisadi işletmesi size bu başarıyı getirdi? Ya da o not sayesinde hangi krediyi Türkiye'ye verilen Libor faizinin altında aldınız? Halktan aldığınız parayı harcamazsanız nakit fazlanıza o notu verirler.

Ekonomiden anlayan her Allahın kulu bunu övgü saymaz. İzmir’de kullandığımız su parası ile atık su bedeli arasında 20 kuruş fark var.

Arıtma tesisleriyle övünüyorsunuz. Bir de çıkın açıklayın İZSU’nun kasasında halktan tahsil ettiğiniz halde arıtma tesisine dönüşmemis kaç milyon lirası var halkın?

Yerel Yönetim Seçimlerinde 2009 da % 57 olan oy oranınız, 2014 yılında % 48 e düştü. Elinizdeki 30 ilçenin 8 ini kaybettiniz.

Bu seçimde Türkiye ölçeğinde partinin oyları % 3 düşerken İzmir’in oyları % 5 düştü.

İzmir kırsalda sürekli oy yitiriyor.

Körfezin etrafına sıkıştı kaldı.

Oysa şu cümle sizin; “yerel yönetimlerde(CHP) azımsanamayacak kadar önemli başarılar elde etmiştir. Bu kentlerdeki oy oranlarımız bizi doğrulamaktadır.”

Hangi başarı sayın Başkan?

Şahit olduğum 4 İzmir İl Kongresinde A’dan Z’ye işin içinde iken; şu cümleyi nasıl kurabiliyorsunuz?

“Kısır, sadece kişilerin ya da grupların iktidarının amaçlandığı parti içi mücadele ve çekişmeyle bir yere varılamadığı defalarca görülmüştür.”

Bunu siz gördüyseniz özür dileyin.

Çünkü bunu bizatihi yapansınız.

İzmir'de ki sanıyorum birkaç belediye hariç tümünü siz atamadınız mı?

Bu kişilerin ya da grupların iktidarı değil mi?

Devamı şu cümleler de sizin; “siyaseti maddi ve/veya manevi çıkar için yapan ve adamcılık, üzerinden yürütenlerle değil, 'Ben seni seçeyim, sen de beni..' mantığıyla yürüyen parti içi politikalarla bu kısır döngüden çıkabilmemiz asla mümkün değildir.”

Aziz Bey emrinizde 26 bin insan çalışyor.

Birini sokağa çıkarın Aziz Bey siyaseti “ben seni seçtim sen de beni” mantığıyla mı yapıyor yoksa Aziz Bey’e iftira mı atıyorlar? Dese, sizce cevap ne olur?

Aslında partiye doğru yol gösteriyorum diyerek “pazarlık” peşindesiniz.

Şu sözünüzü açıklar mısınız?:  “Ama ne yazık ki, yerel yönetimlerimiz CHP Genel Merkezi tarafından yeterince dikkate alınmamakta ve deneyimlerinden etkin biçimde yararlanılmamaktadır.”

Bu Genel Merkez sizi dinlemiyorsa kimi dinliyor Aziz Bey?

İnanın çok merak ediyorum.

İzmir’de İli, İlçeleri, Belediyeleri siz belirliyorsunuz. Hadi gösterin kitle içinde kendini belli eden bir “GENÇ POLİTİKACI” sebebi siz değilseniz kim?

İlk demecinizi İl Başkanı da mı yanlış anladı, “Ben Aziz Bey’in sözünü de Muharrem Bey’in tavrını da doğru bulmuyorum” diyerek.

Alaattin Bey’in yatta Muharrem Bey’le görüştüğünü basından öğrendik.

Bilginiz dahilinde desek bir anlamı olur mu?

Dünkü demecinizdeki tüm sözleriniz doğru.

Ancak sizin tavrınıza uygun düşmüyorlar.

İşte CHP’de bu nedenle kaybediyor çünkü işçiler görev alamıyor, lafçılar makamları bırakmıyor.